MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Davutoğlu'nun Kurucular Kurulu'nda 20-25 kadar Güneydoğu'da siyaset yapan, meslek sahibi olan ve PKK ile ilintili olan insanlar var. Esas sorun bu" sözlerine Gelecek Partisi'nden çok sert cevaplar geldi.
İlk tepki Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'dan geldi. Bahçeli'nin, iftiralara ve asılsız iddialara sarıldığını belirten Özdağ, şunları kaydetti:
"1. Sayın Bahçeli'nin ifadeleri 'Gelecek Partisi'nde PKK'lılar var' şeklindeki demeci doğru değildir. Cumhurbaşkanı ittifakı kaybediyor. Kaybettikçe iftiralara, isnatlara, asılsız iddialara sarılıyorlar.
2. Elinde bilgi ve belge olmadan konuşmak yakışmaz. İddialarını ispata davet ediyoruz Sayın Bahçeli'yi. PKK’ya karşıyız, FETÖ’ye karşıyız. Türkiye’nin bütün illegal örgütler de dahil bu örgütlerle mücadelesini sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu mücadele hukuk çerçevesinde yapılmalıdır. Bu mücadele kesintisiz sürmelidir. Terör ve teröristle mücadele edilirken aynı zamanda bölücülükle de mücadele edilmelidir. Buna da inanıyoruz. Elindeki bilgi ve belgeleri savcıya vermeye davet ediyoruz Sayın Bahçeli’yi. Türkiye bir hukuk devletidir. Her ne kadar yargı siyasallaşsın diye çalışanlar olsa da buna rağmen Türkiye bir hukuk devletidir. Onları varsa eğer ellerindeki bilgi ve belgeleri savcılığa vermeye davet ediyoruz. İddialarını ispat etmeyenlere ne deneceğini en iyi sayın Bahçeli bilir.
"GERÇEK GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR"
3. Türkiye'nin gerçek gündemini değiştirmek istiyorlar. Sanal darbe söylentileriyle… 'Bunların içinde PKK’lılar var, bunlar FETÖ'cü’ gibi asılsız iddialarla gündemi değiştirmek istiyorlar. Yönetemediklerini unutturmak istiyorlar. Türkiye’nin gündemi ekonomidir, işsizliktir, yolsuzluktur, yoksulluktur, fakirliktir, mutfakta tencerenin kaynamamasıdır. Cebin yakmasıdır. Enflasyonun artmasıdır. Paranın değerinin düşmesidir. Genç işsizliğin yüzde 26’lara çıkmasıdır. Gündem budur. Sürekli bunu hatırlatacağız.
4. Muhalefeti savunma pozisyonuna sokmak istiyorlar. Cambaza bak oyunu oynamak istiyorlar. Bölücü başı, terör örgütünün sözde lideri Öcalan'ın bildirisi yayınlandığında ‘olumlu buluyorum’ diyen kimdi? Sayın Bahçeli’ydi. Öcalan’nı kırmızı bültenle aranan kardeşi TRT’ye çıkınca susan, sükut eden kimdi? Bu tür kısır çekişmeler Türk siyasetine zarar verir. Herkes hizmetleriyle konuşsun. Bu kabul edilemez bir üsluptur. Bu kadar devlet tecrübesi olan insanlara yakışmamıştır.
"GELECEK PARTİSİ BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞIDIR"
5. Sayın Erdoğan'ın, Sayın Bahçeli'nin muhalefeti suçlayan ifadelerinin nedeni kendi tabanlarını muhafaza etmektir. Oy kaybediyorlar. Kaybettikçe hırçınlaşıyorlar. Türkiye'nin problemlerini çözemeyenleri, işsizliğe, yoksulluğa çare bulamayanları, ekonomiyi dibe vurduranları millet görür ve sandıkça gereğini yapar. Bir daha hatırlatıyorum gerçek gündemimiz ekonomidir, krizdir.
6. Gelecek Partisi bütün terör örgütlerine karşıdır. Mazimiz de bunlarla mücadeleyle geçmiştir.
7. Bütün anketlerde bir daha cumhurbaşkanlığını kazanamayacakları belli. Gelecek Partisi problemlere koyduğu teşhislerle ve çözüm önerileriyle yıldızı parlayan bir partidir. Yıldızımızın daha çok parlayacağı anlar yakındır."
"BU AÇIK BİR İFTİRADIR, KINIYORUZ"
Gelecek Partisi Kurucularından, Şanlıurfa İl Başkanı Abdullah Yeşil de Bahçeli'nin sözlerine tepki gösterdi, "Bu açık bir iftiradır. Kınıyoruz. Biz kanton ilan ettikleri Suruç’ta PKK’ya karşı mücadele ederken, Bahçeli orada yoktu. Bahçeli Osmaniye’nin doğusuna gidebiliyorsa gelsin bu ülkeye sahip çıksın. Mücadeleyi biz veriyoruz. Bu ülkeyi bölecekse Bahçeli ve benzeri insanlar bölecek. Güneydoğu insanı PKK’nın yanında değildir, vatanın birliğinin beraberliği yanındadır" ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi'ne neden katıldığını da anlatan Yeşil şunları kaydetti:
"Neden Ahmet Davutoğlu’nun yanındayız? Ahmet Hoca bu ülkenin temiz, pak, adaletli, merhametli bir siyasetçisi. Başbakan olduğu dönemde ben de Şanlıurfa Milletvekili Adayıydım. O dönemde Suruç kanton ilan edilmişti, PKK’ya karşı mücadele ettik. Suruç’ta tek başıma mücadele verdim, 8 bin oy aldık. O gün Bahçeli oralarda yoktu. CHP ve HDP ile aynı saftaydı. Bahçeli Osmaniye’ye kadar gelebiliyor, sonrası yok.
"BÖLECEKSE BAHÇELİ VE BENZERLERİ BÖLECEK"
Bahçeli’nin açıklaması ulusal birliğimiz ve beraberliğimiz için iyi bir açıklama değil. Biz Gelecek Partisi olarak bu ülkede yaşayan bütün ırkların, mezheplerin, dinlerin bu ülkenin ortak sahipleri olduklarını bilerek ortak bir şekilde ülkenin birliğine, bütünlüğüne, kalkınmasına yönelik bir siyaset izlemeye çalışıyoruz. Kimse bu ülkeyi ötekileştirme yaparak kurtaramaz, birliği beraberliği sağlayamaz. Sayın Bahçeli’nin partisini ve kendisini kurtarmak için yapmadığı şey kalmamıştır ama son açıklamaları Güneydoğu açısından büyük bir talihsizliktir. Bu ülkeyi bölecekse Bahçeli ve benzer insanlar bölecek, Güneydoğu insanı PKK’nın yanında değil, vatanın birliği ve bütünlüğünün yanındadır."
Konuyla ilgili bir açıklama da yazar Vahdettin İnce'den geldi. Karadenizli olup siyaset yapmanın sıkıntılı görülmediğini belirten İnce'nin açıklamaları şöyle:
"PKK İLE İLİNTİLİ OLMAMAK İÇİN GÖÇ MÜ ETSİNLER?"
"Esas mesele olan hangisi? Güneydoğu’da siyaset yapmak mı? Meslek sahibi olmak mı ya da PKK ile ilintili olmak mı? Yoksa hepsi birden mi? Mesela Güneydoğu’da siyaset yapanların sayısı kaç olsaydı mesele olmayacaktı? Bu noktada hangi meslekler sorun teşkil etmezdi? Karadenizli olup da siyaset yapmak mesele değilse neden Güneydoğulu açısından mesele olsun? Meslek sahibi olmak Egeliler için de mesele mi? Onlar için olmuyorsa Güneydoğu’da yaşayanlar için neden olsun?"
"PKK ile ilintili” nitelemesine muhatap olmamak için Güneydoğu’dan göç mü etmeli insanlar ya da mesleksiz, vasıfsız mı olmalı? Bütün bunlar derin muammalar ve ben şahsen işin içinden çıkamıyorum."