Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, 104 emekli amiralin imzaladığı bildiriye sert sözlerle tepki gösterdi.
Özcan, şunları kaydetti: "Zaten tarumar edilmiş hukuk ve demokrasiye bir darbe daha vurmaya çalışan; Ülkenin kötü hafızası düşünüldüğünde tam bir sorumsuzluk örneği taşıyan bir bildiriydi bu. Bizler her koşulda milli iradenin yanındayız. Militarist ya da sivil fark etmez darbe heveslilerine asla geçit vermeyiz. Demokrasi ve hukuk devletini her daim korumanın derdindeyiz."
Serkan Özcan'ın açıklamaları şöyle:
"Konuşmamın başında dün Zeytin Dalı harekât bölgesinde, terör örgütü PKK/YPG tarafından gerçekleştirilen saldırıda şehit olan kahraman askerlerimize, yüce Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Önüne gelen kurumu kapatma sevdası yetmezmiş gibi, bu defa da bir gece vakti 104 sorumsuz amiralin bildirisi indi tozlu raflardan. Zaten tarumar edilmiş hukuk ve demokrasiye bir darbe daha vurmaya çalışan, ülkenin kötü hafızası düşünüldüğünde tam bir sorumsuzluk örneği taşıyan bir bildiriydi bu.
"MİLİTARİST YA DA SİVİL FARK ETMEZ"
Bizler her koşulda milli iradenin yanındayız. Militarist ya da sivil fark etmez darbe heveslilerine asla geçit vermeyiz. Demokrasi ve hukuk devletini her daim korumanın derdindeyiz. Maalesef bu bildiri, eski statüko zihniyetini yansıtan bir metindir.
104 amiralin bir araya gelip bildiri imzalamasının ismi fikir hürriyeti değil siyaseti tehdittir. En son dört yıl önce kanlı darbe girişimin yaşandığı bir ülkede bu bildirinin iyi niyetli olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Gelecek Partisi bir yandan bu sorumsuz ve demokrasiye ihanet eden iktidar, diğer yandan militarist yaklaşımların tamamının karşısındadır.
Ülkenin bugünkü gündemi gerçek muhtıralar ve muhtıracılardır. Bunlar da bugün iktidardadır. Ülkenin gerçek darbe gündemi partilerin kapatılmasıdır. Ülkenin gerçek darbe gündemi Anayasa Mahkemesi'nin lağvedilmesi muhtırasıdır.
İKTİDARA PANDEMİ TEPKİSİ
Sadece 33 ayda, 30 yıllık krizlerin yüzde doksanının altına imza atmış bu hükümet. 25,000 dolar hedef koyduğunuz kişi başı milli geliri, 8500 dolara nasıl düşürdüğünüzden bahsetsenize sayın cumhurbaşkanı! Açlık sınırının 2736 lira olduğunu, böyle giderse Nisan ya da Mayıs’ta asgari ücretin açlık sınırının altına düşeceğinden de bahsetsenize.
İktidar, her konuda izlediği, yönetemeyince oluruna bırakma siyasetini salgında iyice pekiştirdi. Ciddi bir sağlık ve güvenlik sorunu haline gelmiş olan salgın meselesi de maalesef bir sürü bağışıklığı politikasına kurban edildi."