HABER MERKEZİ/İSTANBUL
Türkiye’de halk FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde dünyada bir örneği daha olmayan bir direniş gösterdi. FETÖ’cülerin tanklarına, F 16’larına, G-3’lerine karşı Türk bayraklarıyla dikilen binler, en ince ayrıntısına kadar planlanmış kanlı işgal girişimini engelledi. Mahkeme süreçleri de yine en ileri hukuk devletlerinde bile görülemeyecek adil yargılama ve insan hakları hassasiyetiyle yürütüldü. Bir sanığın bir duruşma süresince savunma yaptığı yargılamalar gerçekleşti. Şehit yakınları ile gazilerin suçluların cezalandırılması ve gerçeklerin ortaya çıkması için gösterdiği sabır ise sanıklar ve yakınları tarafından suistimal edildi. Özellikle yargılamanın sonuna gelen davalarda, yolun sonuna geldiğini anlayan FETÖ’cüler çirkin yüzlerini bu kez duruşma salonlarında gösterdi. Şehitlere ve yakınlara fiziksel ve sözlü saldırılar yapma cesaretini bile gösterdi. Bu cüretin nedenleri FETÖ’nün kendilerini kurtaramayacağını anlayan sanıkların psikolojik çöküntüsü dışında salonlarda ve adliye binaları önünde 15 Temmuz davalarına tanıklık etmeye gelen insan sayısındaki azalma olarak gösteriliyor.
FETÖ’CÜLER YOLUN SONUNDA: Karar’a konuşan 15 Temmuz Derneği Başkanı A. Tarık Şebik, FETÖ yargılamalarında gaziler ve şehit yakınlarının dinlenmeye başladığı ve bu durumun sanıkları ve yakınlarını paniklettiğini belirtti. Şebik şu değerlendirmeyi yaptı: “Artık olayın sonuna doğru gelindiğini görüyorlar. Davalarda karar açıklanmaya başlandı ve yolun sonu göründü. Geçen sene örgüt ele başının vaad ettiği sözde kurtuluş günlerini bekliyorlardı. Ama artık öyle gün falan kalmadı. Gerçekler net bir şekilde ortaya çıkıyor. Yolun sonuna gelirken de galeyana geliyorlar. Bu nedenle üzerimize sıçramaya çalışıyorlar. Ancak bu durum davalara sonuna kadar sahip çıkılması gerekliliğini değiştirmez. Türkiye’nin sokaklarında tankların dolaştığı 3’ncü dünya ülkesi olmasını istemiyorsak, darbeye nasıl karşı durduysak aynı o birlikteliği duruşma salonlarında da göstermeliyiz. Biz dernek olarak sosyal medyada mesajlarla paylaşımlarda bulunuyoruz. Vatandaşlarımızı Silivri’ye gitmek isteyenleri otobüslerimizle taşıyoruz ve bir günü geçirecek iaşeyi İBB ile ve Aile Bakanlığı ile birlikte sağlıyoruz. Salonlar doluyor ama biz daha fazlasını bekliyoruz. Biz davamızda o kadar haklıyız ki ordaki az kalabalıkla bile hisleniyoruz. Bu kadar doğru bir davanın daha büyük kalabalıklarla izlenmesi lazım. Tarihe tanıklık etmek için gelmek gerek. Torunlarınıza anlatacağınız bir ana tanıklık etmek için duruşmaları izlemek gerek.”
SALDIRILAR İLK DEĞİL: Şehit yakınları avukatı Uğur Güven ise sanık yakınlarının saldırganlığının ilk kez yaşanmadığını belirterek, “Şehitler Köprüsü davasında sanık yakınları gazi İlyas Abuşoğlu’na ‘sana gününü göstereceğiz’ dedi. Şikayetçi olduk. Bana da daha önce benzer şeyler söyleyenler oldu. Herkes şikayetçi olmalı. Kim hangi pervasızlığı görüyorsa şikayeçi olmalı. Vatandaşlarımızın ilgisi gittikçe azalıyor. Duruşma salonlarındaki boşluk da sanıkları ve yakınlarını cesaretlendiriyor. 15 Temmuz bir gün için yaşanmadı, devam ediyor. İnsanlarımız bu yargılamalara gelerek o gün yaptığı kahramanlığı devam ettirmeli” dedi. Adliyelerin uzak olması duruşmaların tam gün sürüyor olması gibi bir çok etkenin olmasına rağmen 15 Temmuz Derneği’nin otobüslerle taşıma, orda günlük ihtiyaçları sağlamak gibi destekleri olduğunu hatırlatan Güven, Başbakanlığın da şehit yakını ve gazilerin davalarını takip edebilmeleri için gün boyu izinli sayılması için bir genelge yayınladığını belirtti.