Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasının ardından başlayan protestolara bir destek de gazetecilerden geldi.
"ÖĞRENCİLERLE BASIN ARASINDA KURUAN BARİKATA İTİRAZIMIZ VAR"
173 gazetecinin imza attığı bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Boğaziçi Üniversitesi’nde bir ayı aşkın süredir, antidemokratik yöntemlerle yapıldığını düşündükleri rektör atamasını protesto eden öğrencilerle, basın mensupları arasında kurulan barikata itirazımız var.
Boğaziçililerin “Aşağı Bakmayacağız” diyerek sürdürdükleri bu eylemin, anayasal bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. LGBTİ+ öğrencilere karşı kimlikleri ve yaşam hakkını hedef alan nefret söylemini, ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı bunların sonucunda LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılmasını kabul etmiyoruz.
"KRİMANALİZE EDİLMESİ ÇABASINI REDDEDİYORUZ"
Yaşananları objektif bir şekilde aktarmakla yükümlü olan ve bir kamu görevi icra eden biz gazeteciler, demokratik haklarını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve onlara destek veren akademisyenlerin kriminalize edilmesi çabasını reddediyoruz.
"GAZETECİLER TARAF DEĞİL TANIKTIR"
Sansür, baskı ve tehditlerle halkın haber alma hakkının önüne çıkartılan her türlü engellemelere itiraz ettiğimiz gibi, görevini yapmaya çalışan meslektaşlarımızı hedef alan polis şiddetine de karşıyız. Gazeteciler taraf değil tanıktır, işini yapan meslektaşlarımıza yönelik engelleme, yaralamaya varan ağır şiddet ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu bir kez daha tekrarlıyoruz.
"ÇAĞIN TANIKLIĞINI BİZ YAPACAĞIZ HAKEMLİĞİNİ İSE TARİH"
Çağın tanıklığını biz yapacağız, hakemliğini ise tarih. Güçle, hakikati bükmeye çalışanların karşısında her zaman hakikatin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Başımızı eğmiyoruz, gazeteciliğin suç olmadığını biliyoruz!"