İslamofobinin son dönemde Avrupa’daki yükselişinin en çok hissedildiği ülkelerden biri Fransa oldu. Bir yandan göçmen akını, diğer yandan terör örgütü IŞİD’in saldırıları, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın artmasını beraberinde getirdi. Aşırı sağcı Ulusal Cephe partisi, oylarını önemli oranda artırdı. Bu durumdaki Fransa’da, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkedeki Müslümanlarla devlet arasındaki ilişkiyi yeniden düzenlemek için kolları sıvadı. Journal du Dimanche gazetesine konuşan Macron, “Fransa’daki Müslüman örgütleri ve onların devletle, toplumla ilişkilerini yeniden düzenleyecek önemli reformlar yapacağız. Bir örgütlenme sorunu var. Ama daha da önemlisi İslam ile Cumhuriyet arasındaki ilişkide sorun var. Bütün bunların yeniden düzenlenmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Macron bütün ayrıntılarını açıklamasa da sunduğu planın, Müslümanların dini faaliyetlerinin devlet tarafından kontrolüne dayalı bir anlayışla hazırlandığı görülüyor. Medyaya göre reform planının en hassas noktası, camilerin finansmanı ve imamların eğitimi konusu. Fransız hükümeti, özellikle bu iki konuda yabancı ülkelerin Fransa’nın içişlerine karıştığı görüşünde. Laiklik Yasası’nın ihlali anlamına gelmesine rağmen Müslüman ülkeler Fransa’da cami inşa edip görev yapan 300 imamı doğrudan gönderiyor. Planda yurtdışından Fransa’daki Müslümanlar’a müdahalelere son verilmesi, camilerin finansmanı ve yapımı ile imamların Fransa’da eğitilmesi için gereken mali ihtiyacı karşılamak üzere yeni bir sistemin oluşturulması, gerekirse yeni bir dernek kurulması yer alıyor.