Fransa’da 23 Nisan’da ilk turu düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, adaylar da çalışmalarına devam ediyor. Aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen’in kazanma şansının bulunması, bu seçimleri bütün dünyanın izlediği bir olay haline getiriyor. Le Pen’in muhtemel galibiyetinin, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ve Donald Trump’ın ABD’de seçimleri kazanmasıyla beraber, aşırı sağın yeni bir zaferi olacağı belirtiliyor. Ekonomi Bakanlığı’ndan istifa ettikten sonra bağımsız olarak katıldığı cumhurbaşkanlığı yarışının da favorisi konumundaki Emmanuel Macron, düzenlediği basın toplantısıyla siyasi programını tanıttı.
Programını eğitim, iş gücü pazarı, ekonomik reformlar, güvenlik, demokratik yenilenme ve Avrupa olmak üzere altı başlıkta toplayan Macron, konuşmasında Ortadoğu’daki gelişmelere ve Türkiye – Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine de değindi. Türkiye’nin üyelik sürecinin sona ermemesi gerektiğini savunan Macron, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik şartları net bir şekilde karşılanmadı ve ülkedeki son gelişmelerde bu açıdan olumlu bir ilerlemenin olmadığı görülüyor, ancak Avrupa’nın kapıları kapatmaması gerekir” diye konuştu.
Programında Fransa’nın Ortadoğu’da politikasını netleştirmesi gerektiğini belirten Macron, “Ülkemiz özellikle Suriye krizinin çözümü olmak üzere Ortadoğu’da yerini tespit etmelidir. Lübnan’da faal olmaya devam etmelidir. Bölgenin istikrarına katkısı olduğu ve 2015’teki nükleer anlaşmaya uyduğu sürece İran’a açılım politikası da sürdürülmeli” ifadelerine yer verdi. Macron’un programında ayrıca, insan hakları ve temel özgürlükler çerçevesinde Rusya, Türkiye ve Ortadoğu ülkeleriyle diyaloğun sürdürüleceği vurgulandı. Minsk Anlaşmasına uymadığı sürece Rusya’ya yönelik yaptırımların gerekli olduğunu belirten Macron, bu ülkeye yönelik tedbirlerin kaldırılması için çalışacaklarının altını çizdi.
Programında İsrail-Filistin sorununa ilişkin planlarını da paylaşan Macron, “İsrail’in güvenliği kadar Filistin devletinin meşruiyeti de önem taşıyor. İki devletin bir arada var olduğu adil ve sürdürülebilir bir barışın şartlarını sağlamalıyız” dedi. Terörle mücadeleye ilişkin planladığı tedbirleri de anlatan Macron, “Ev hapsi uygulamasına son vermeliyiz. Cumhuriyet tarihinde kuşatılmış mahallelerde yaşananlar devam ettiği sürece, devlet otoritesini sağlamak mümkün olmayacak” diye konuştu. Cumhurbaşkanı olduğu takdirde ülkede laiklikle ilgili 1905 yılında çıkan yasada değişiklik yapmayacağını belirten Macron, üniversitelerde laikliği gerekçe göstererek başörtüsüne yasak getirmeyeceğini açıkladı.
FİLLON’A POLİS BASKINI
Fransız polisi, hakkında adli soruşturma açılan merkez sağın Cumhurbaşkanı adayı François Fillon’un evinde arama yaptı. BFM televizyon kanalı, polisin François Fillon ve eşi Penelope’un başkentinde 7. Mahallesi’ndeki evinde yaptığı aramanın birkaç saat sürdüğünü duyurdu. Savcılık geçen hafta yaptığı yazılı açıklamada, üç sorgu hakiminin denetiminde sürdürülecek adli soruşturmanın, “kamu kaynaklarının kötüye kullanılması, kurumsal varlıkların suistimali, bu suçların gizlenmesi ile nüfuzu kötüye kullanma ve görev ihlali” suçlamasıyla açıldığını bildirmişti. Sorgu hakimleri, 15 Mart’ta Fillon ve eşinin ifadesini alacak. Savcılık, Fillon’un eşinin 8 yıl süreyle mecliste hiç çalışmadan danışman sıfatıyla 900 bin avro maaş aldığı iddiaları üzerine ön soruşturma başlatmıştı.
LE PEN ‘FREXIT’ DEDİ
Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri ve cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, başkent Paris’te çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda AB’den ayrılık mesajı verdi. Avro para biriminin Fransa, İtalya ve İspanya’nın sanayisini olumsuz etkilediğini savunan Le Pen, “Artık dostça ayrılmanın zamanı geldi. Avrupa Sözleşmesinin tamamına ilişkin müzakereler öngörüyoruz. Sonrasında ise Frexit referandumu” dedi. Fransa’da uluslararası şirketlerin daha fazla vergi vermesi gerektiğini söyleyen Le Pen, “Hiçbir ülke kendi endüstrisini onu korumadan oluşturamaz. Benim ilk işim halkın güvenini kazanarak, ekonomimize güç kazandırmak diye konuştu. ABD Başkanı Donald Trump’ın istihdam modelini örnek gösteren Le Pen, “Trump’ın Amerika’ya geri getirdiği istihdama bakın. Trump, Şi Cinping ve Theresa May ile ekonomik vatanseverlik yol alıyor. Sınırları olmayan bir dünya hayaline hala inanan sadece AB kaldı” ifadesini kullandı.
SON ANKETLERDE SÜRPRİZ YOK
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin nisanda yapılacak ilk turu öncesi anketler yayımlanmaya devam ediyor. ‘OpinionWay’ şirketi tarafından yapılan son ankete göre, seçimlerin ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin adayı Marine Le Pen yüzde 27 ile birinci, bağımsız aday Emmanuel Macron yüzde 24 ile ikinci, merkez sağ aday François Fillon ise yüzde 19’la üçüncü oldu. Önceki ankete göre Le Pen’in oylarını artırdığı, diğer iki adayınsa kayıp yaşadığı belirtildi. İkinci tur içinse Macron’un oy oranı yüzde 62, Le Pen’inki 38. Fransa’daki seçim sistemine göre, ilk turda yüzde 50 oy oranına ulaşamadığı takdirde ikinci tura gidiliyor. Le Pen ve Macron’un ikinci tura kalması halinde, Macron’un rahat bir zafer kazanması bekleniyor. Ancak sürpriz bir sonucun da gelebileceği belirtiliyor.