Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi’nin Paris ziyareti bu diplomatik yaklaşımın güncel bir örneği. Bununla birlikte, Fransız diplomasisine üzerinde icra edileceği müsait bir zemin hazırlayan ve etkinliğine katkı sağlayan bir kısım etkenler de bulunmakta.
Bu etkenlerden birisi ise Fransa’nın sahip olduğu yumuşak güç. Kısaca, uluslararası ilişkilerde ikna ve cazibe kabiliyeti olarak tanımlanabilecek yumuşak güç, dünyadaki bir çok yönetim gibi Fransız yönetiminin de özel önem atfettiği bir kuvvet unsuru.
2019 yılında, dünyadaki ülkeleri sahip oldukları yumuşak güce göre değerlendiren ve sıralayan ‘Yumuşak Güç 30’ isimli indekste Fransa’nın birinci sırada yer alması bir tesadüf değil. Raporda Almanya ikinci sırada, ABD beşinci sırada, Çin ise 27. sırada yer almakta.
Rapor, ülkelerin yumuşak gücünü, nesnel veriler ve öznel veriler ışığında tespit ediyor. Öznel veriler 25 ülkede yapılan anket sonuçlarına dayanırken, nesnel veriler, ülkelerin yumuşak güç kaynaklarını altı kategoride sınıflandırıp değerlendiriyor.
Bu kategoriler, girişim, kültür, dijitalleşme, idare, etkileşim ve eğitimden oluşmakta. Her bir kategoride Fransa’nın konumunu tayin eden yumuşak güç unsurları ise, muhtelif veritabanlarına ve bilgi kaynaklarına atıfla tartışılabilir.
***
Yumuşak gücün nesnel kaynaklarını teşkil eden bu altı kategori içerisinde, Fransa’nın en etkili olduğu kategori etkileşim alanı. Etkileşim kategorisi, ülkelerin diplomatik ağlarının kapsamı, uluslararası kalkınmaya katkıları, uluslararası çevresel girişimlerdeki konumu gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori.
Bu kategoride Fransa birinci sırada bulunurken, ABD dördüncü, Çin ise 10. sırada bulunuyor. Fransa’yı etkileşim kategorisinde birinciliğe taşıyan çok sayıda etken mevcut. Örneğin, Fransa’nın dünya çapında 267 diplomatik temsilciliği bulunuyor ve bu temsilciliklerin 161 tanesi büyükelçilik statüsünde görev yapmakta.
Bir başka örnek olarak, çoktaraflı uluslararası örgütlerde daimi temsilcilik sayısı açısından, Fransa 15 daimi temsilcilik ile dünyada birinci sırada yer alıyor. Benzer şekilde, uluslararası örgütlere üyelik hususunda da Fransız diplomasisi ağırlığını hissettiriyor. Resmi kalkınma yardımları ise, etkileşim kategorisinin önemli etkenlerinden bir diğeri.
Bu alanda, Fransa, dünyada en fazla kalkınma yardımı yapan ülkelerin başında geliyor. Fransa küresel sıralamada, ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya’nın ardından beşinci sırada geliyor. Ne var ki, yapılan toplam yardım milli gelire oranlandığında Fransa’nın yeri dokuzunculuğa geriliyor.
Son bir örnek olarak, vatandaşlarının vizesiz seyahat edebileceği ülke sayısına dair yapılan küresel sıralamada Fransa dünyada dördüncü sırada yer almakta. Fransa vatandaşları 185 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyorlar.
***
Fransa’nın etkili olduğu bir diğer kategori, kültür alanı. Kültür kategorisi, ülkelerin kültürel üretimlerinin kalitesi, küresel kapsamı ve çekiciliği gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori. Bu kategoride Fransa üçüncü sırada bulunurken, ABD birinci, Çin ise sekizinci sırada bulunuyor.
Fransa’yı kültür kategorisinde üst sıralara çıkaran bir takım etkenler göze çarpmakta. Küresel sinema sektöründe, Fransız sineması üretilen filmlerin sayısı ve niteliği göz önüne alındığında haklı bir şöhrete sahip. Örneğin, Fransız şirket Vivendi, dünyanın önde gelen medya kuruluşlarından birisi olarak faaliyet göstermekte.
1946 yılından bu yana her yıl düzenlenen Cannes Film Festivali, sinema sektöründe dünyanın en saygın festivallerinden ve bu festivalde takdim edilen Altın Palmiye (Palme d’Or) ödülü bu sektördeki en prestijli ödüllerden birini oluşturuyor. Diğer taraftan, Fransız müzeleri dünyada en fazla ziyaretçi çeken Fransız kültür varlıklarından birisi.
Fransız müzeleri içerisinde en fazla ziyaretçiyi ise yıllık 10 milyona yaklaşan ziyaretçi sayısı ile Louvre Müzesi çekiyor. Benzer şekilde, yine Paris’te yer alan Orsay Müzesi ile Ulusal Modern Sanat Müzesi de uluslararası sanatseverler tarafından sıklıkla ziyaret edilen Fransız müzeleri.
Hiç kuşkusuz, Fransa için kültür kategorisindeki en önemli etkenlerden birisini Fransızca teşkil etmekte. Dünyada 29 ülkenin resmi dili olan Fransızca, dünyanın en etkili üçüncü dili olarak değerlendiriliyor.
Benzer şekilde Fransa’nın etkili olduğu bir diğer kategori, dijitalleşme alanı. Dijitalleşme kategorisi, ülkelerin dijital bağlantıları, yönetimlerin internet hizmetlerinin kalitesi, dijital diplomasi kullanımı gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori. Bu kategoride Fransa dördüncü sırada bulunurken, ABD birinci, Çin ise 30. sırada bulunuyor.
Fransa’yı dijitalleşme kategorisinde üst sıralara çıkaran bir takım etkenler mevcut. Toplam nüfusa oranla internet kullanımı sıralamasında, Fransa nispeten başarılı bir performans göstermekte. Fransa nüfusunun %83’ü internet erişimine sahip bulunuyor. İnternet hızında ise Fransa dünya sıralamasında 24. sıra ile etkileyicilikten uzak bir performansa sahip.
Diğer taraftan, sosyal medyadaki diplomatik temsil açısından, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 6.4 milyon takipçi sayısı ile Twitter’da en fazla takipçiye ulaşan dünya liderlerinden birisi. Macron, diğer sosyal medya mecralarında da oldukça etkili bir profil çiziyor.
Buna karşılık, dünyadaki ülkeleri çevrimiçi hizmet kalitesine göre sıralayan e-devlet kalkınma indeksine göre, Fransa 19. sırada bulunuyor. Fransa, devletlerin sunduğu internet hizmetlerine vatandaşlarının katılımını değerlendiren küresel e-katılım indeksinde de benzer biçimde 18. sırada kendine yer bulmakta.
***
Fransa’nın nispeten etkili olduğu bir kategori de, eğitim alanı. Eğitim kategorisi, ülkelerin yüksek öğretim kurumlarının kalitesi, uluslararası öğrenci çekebilme yeteneği, akademik yayınlarının sayısı ve niteliği gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori.
Bu kategoride Fransa sekizinci sırada bulunurken, ABD birinci, Çin ise 17. sırada bulunuyor. Fransa’yı eğitim kategorisinde dünyada ilk on ülke arasına çıkaran bir takım etkenler dikkati çekmekte. Örneğin, Fransız hükümeti, gayri safi milli hasılanın %5.5’ini eğitim alanına sarfediyor. Bu oran, %4.5 olan dünya ortalamasının üzerinde bir harcamaya işaret etmekte.
Öte yandan, dünyanın önde gelen ilk 200 üniversitesi arasında beş Fransız üniversitesi bulunuyor. Bununlar beraber, dünyaca ünlü Sorbonne üniversitesi ancak 87. sırada kendine yer bulabilmiş durumda.
Resmi olarak 2019 yılında tesis edilen ve bünyesinde çok sayıda yüksek öğretim kurumunu barındıran Paris Sciences et Lettres Üniversitesi, Fransa’nın en iyi, dünyanın ise 46. en iyi üniversitesi olarak eğitim vermekte. Buna ek olarak, Fransız akademisi 2018 yılında toplam 66.350 bilimsel makale ile dünya biliminin gelişimine önemli bir katkıda bulunmuş durumda. Ancak, burada dikkat çekici bir nokta, 2013 yılından bu yana Fransa’da bilimsel üretimin gerilemekte olduğu. 2013 yılında Fransız akademisi 73.630 bilimsel makale yayımlamıştı.
Buna ek olarak, Fransa bir çok gelişmiş ülkenin de gerisinde yer alıyor. Bir örnek olarak, Fransa’nın kuzey doğu komşusu Almanya, 2018 yılında 104.400 bilimsel makale ile Fransa’nın çok önünde bir bilimsel üretim sergilemiş bulunuyor. Buna ilaveten, küresel üniversite öğrencileri hareketliliğinde, Fransız yüksek öğretim kurumları 230.000 yabancı öğrenci ile dünyada yurtdışında okuyan öğrencilerin %4.1’ini ağırlamakta. Fransa’ya en fazla öğrenci gönderen ilk beş ülke ise, sırasıyla, Fas, Cezayir, Çin, Tunus ve Senegal.
***
Tüm bu olumlu göstergelerin yanında, Fransa’nın göreceli olarak iyi bir performans gösteremediği iki kategoriden birisi idare alanı. İdare kategorisi, ülkelerin özgürlük, insan hakları, demokrasi ve eşitlik gibi siyasi değerler konusundaki durumları ile devlet etkinliği, toplumun beşeri gelişmişliği gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori.
Bu kategoride Fransa 15. sırada yer alırken, İsviçre birinci, ABD 21., Çin ise 29. sırada yer alıyor. Bu olumsuz tablonun gerisinde belirli etkenler dikkati çekmekte. Mesela, hükümete güven indeksinde, Fransa dünyada 44. sırada bulunuyor. Karşılaştırma açısında Almanya ise 13. sırada yer almakta. Bir başka örnekte, gelir dağılımında eşitsizlik sıralamasında Fransa dünyada Mısır’ın hemen ardından 31. sırada yer alıyor. BM Kalkınma Programı tarafından hazırlanan İnsani Gelişmişlik İndeksi’nde ise Fransa 26. sırada kendine yer bulabilmiş durumda.
Basın örgürlüğünde ise, dünya sıralamasında Fransa ancak 34. sırada yer almakta. Fransa’nın göreceli olarak iyi bir performans gösteremediği iki kategoriden bir diğeri ise girişim alanı. Girişim kategorisi, ülkelerin iş modelinin çekiciliği, yenilikçilik kapasitesi, iş ortamı gibi etkenleri değerlendirmeye alan bir kategori. Bu kategoride Fransa 18. sırada bulunurken Singapur birinci, ABD beşinci, Çin ise 21. sırada bulunuyor.
Yumuşak güç, ülkelerin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmaları ve daha etkin bir diplomasi yürütebilmeleri noktasında oldukça önemli bir güç unsuru. Küresel yumuşak güç sıralamasında 2019. yılında birinci sırada yer alan Fransa’nın dayandığı yumuşak güç kaynakları ve uyguladığı yumuşak güç politikaları, dünyadaki tüm ülkeler için olduğu gibi Türkiye için d çıkarılabilecek dersler içermekte.