Bulaşıcı türlerden ilki, İngiltere'nin Kent bölgesinde ortaya çıktı. İngiltere Genetik İzleme Programı Başkanı Prof. Sharon Peacock, bu varyantın dünyadaki en yaygın koronavirüs türü olacağını tahmin ettiklerini açıkladı. Bazı uzmanlar ise aşıların bu varyantlara karşı çok etkili olmayacağını belirtiyor. Koronavirüsün binlerce varyantının olduğu tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar özellikle birkaç türden endişe duyuyor: İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantı.
İNGİLTERE VARYANTI: Halihazırda İngiltere'nin büyük bölümünde en yaygın tür. 50'den fazla ülkeye yayılan bu varyant, uzmanların ifadesine göre 'kaygı verici' değişimler geçiriyor.
GÜNEY AFRİKA VARYANTI: Bu tür İngiltere dahil en az 20 ülkede ortaya çıktı.
BREZİLYA VARYANTI: İlk olarak Japonya'dan Brezilya'nın kuzeyine seyahat eden bir kişide görülen P1 olarak adlandırılan bu varyantın daha bulaşıcı olduğunu düşünülüyor.
Yeni varyantların ortaya çıkması beklenmedik bir durum değil. Tüm virüsler yayılabilmek ve çoğalabilmek için kendilerini kopyalıyorlar ve bu sırada mutasyon geçiriyorlar. Bu değişikliklerin çoğu büyük farklılıklar içermiyor. Hatta bazıları virüsün hayatta kalmasını zorlaştırıyor. Ama bazı mutasyonlar virüsü daha bulaşıcı ve tehlikeli hale getirebiliyor. Bu varyantların, insanların çoğunun geçirdiğinden daha ciddi bir hastalığa yol açtığına dair bir bulgu yok. Orijinal versiyonunda olduğu gibi, yaşlılar ve başka hastalıklara sahip insanlar daha çok risk altında.
İngiltere varyantıyla ilgili bir araştırma, yeni türde ölüm riskinin yüzde 30 daha fazla olabileceğine işaret ediyor. Fakat uzmanlar bulguların çok güçlü verilerin de kesin olmadığını söylüyor. Uzmanlara göre, yeni varyantlar çok daha hızlı yayılıyor görünüyor ve bu yüzden daha da dikkatli olunması gerekiyor. İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantları çok daha bulaşıcı. Bu üç varyantta da virüsün S proteini değişikliklere uğradı. Virüs, insan hücrelerine bu dikensi çıkıntılarla tutunuyor. Bu değişiklikler virüsün hücreleri enfekte ve yayılma kabiliyetini artırdı.
Uzmanlar, Eylül'de ngiltere varyantının yüzde 70'e kadar daha bulaşıcı olduğunu açıkladı. Ancak İngiltere Kamu Sağlığı Kurumu'nun yaptığı yeni bir araştırmada bu oran yüzde 30-50 olarak verildi. Ekim'de ortaya çıkan Güney Afrika varyantında dikensi proteindeki değişimin çok daha büyük olduğu belirtiliyor. Uzmanlar İngiltere'de görülen az sayıda vakada İngiltere varyantında kaygı verici değişiklikler tespit ettiğini söyledi. Bu değişiklikler, 'E484K' olarak bilinen bir temel mutasyonu da içeriyor. Bu değişim sayesinde virüsün, bağışıklık sisteminin bir parçası olan antikorlardan kurtulabileceği belirtiliyor. Temmuz'da görülen Brezilya varyantında da E484K mutasyonu tespit edildi.
Mevcut aşılar, koronavirüsün önceki versiyonlarına göre tasarlandı. Ama bilim insanları, aşıların yeni türlere karşı hala etkili olacağına inanıyor. İlk sonuçlar, BioNTech/Pfizer aşısının yeni türlere karşı da koruma sağladığına işaret ediyor. Ama aşının daha az etkili olduğu belirtiliyor. Yakında onay alabileceği belirtilen iki yeni koronavirüs aşısıyla (Novavax ve Janssen) ilgili veriler, bunların da bir ölçüde koruma sağladığını ortaya koyuyor.
Oxford-AstraZeneca uzmanları, aşılarının yeni İngiltere varyantına karşı da koruma sağladığını söylüyor. Uzmanlar, bu aşının ağır Kovid-19 hastalıklarına karşı hala koruma sağlamasına karşın Güney Afrika varyantına karşı daha az etkili olduğunu belirtiyor. Moderna'nın ilk sonuçları da aşının Güney Afrika varyantına karşı etkili olduğunu gösteriyor. Ancak uzmanlar, bu varyantta bağışıklık tepkisinin güçlü ve uzun süreli olmayabileceğine dikkat çekiyor.
Uzmanlar, ileride çok daha farklı varyantların ortaya çıkabileceğini ancak en kötü senaryoda bile aşıların birkaç hafta ya da ay içinde yeniden tasarlanabileceğini veya bunlar üzerinde değişiklik yapılabileceğini söylüyor. Grip aşısının her yıl yeni türleri kapsayacak şekilde güncellendiği gibi koronavirüs aşılarının da yenilenebileceği belirtiliyor.