İşte dünyanın dört bir yanından en enteresan insanlar... Kiminin binlerce elbisesi var, kimi ise sadece patates yiyerek besleniyor.
131
Genetik bilimci George Church “İkinci Yaratılış” adlı bir kitap yazdı. Bu bilimsel kitabını öyle bir yere kaydetti ki bu keşfi ile geleceğin bilişim dünyasını tamamen değiştirebilir. CD, DVD ve taşınabilir bellekleri tamamen tarihe gömebilir. Church, 300 sayfalık kitabını üstelik yanında 70 milyar kopyasıyla beraber bir DNA molekülüne kaydetmeyi ve depolamayı başardı.
231
Bir başka deyişle Church, dünyanın en çok okunan 100 kitabının toplam basılmış nüshasının üç katı kadar bir metni depolamak için DNA molekülünü kullandı. Böylelikle geleceğin teknolojisi için hem yeni bir yol açtı hem de teknolojinin nerelere varabileceğini de göstermiş oldu. Gelecekte veri bankaları biyolojik olabilir hatta insanlar inanılmaz miktarlarda veriyi bizzat kendi bedenlerine kaydedebilirler.
331
Yıllar boyu zayıflamaya çalışarak sonunda bunu başaran ama bu defa da anoreksik olarak, bir deri bir kemik kalan Valeria Levitin dünyanın en zayıf kadını. Ancak Levitin’in en büyük korkusu zayıflık hastalığı değil. Tam tersine hayranlarından aldığı mesajlar. Özellikle kendisine yazarak zayıflama sırlarını isteyen çok sayıdaki genç kıza kötü örnek olduğu için üzülüyor.
431
19 yaşında gayet sağlıklı bir kız ilen manken olma hayaliyle çok az yemeye başlayan ve sonunda neredeyse hiç bir şey yiyemeyecek duruma gelen Levitin, bugün 40 yaşında 25 kiloluk bir canlı mumya. Kendisinden zayıflamayı öğretmesini isteyen genç kızlara çok üzülüyor.
531
“Aldığım e-maillerin tamamı kadınlardan ve özellikle 20’li yaşlardaki kızlardan. İşin en kötü tarafı beni kendileri için ilham kaynağı olarak görüyorlar” diyen Levitin, anoreksiyadan kurtulmak için mücadele vermeye devam ediyor.
631
Endonezya Jakarta’da bir masaj ve sağlık merkezi işleten Paulus Abraham isimli adam, daha fazla müşteri çekebilmek için oldukça sıradışı bir fikre başvurdu ve masöz yerine yılanları kullanmayı seçti. Abraham’ın sağlık merkezinde müşterilerine önerdiği yeni masaj kürünü üç piton yılanı yapıyor. Boyları iki metreye yaklaşan Jasmine, Muscle ve Brown adlı üç piton müşterilerin vücutları üzerinde 90 dakika boyunca hareket ediyor.
731
Her seferinde yılanları dezenfekte eden ve masaj sırasında ağızlarını bantla kapalı tutan Paulus Abraham’ın müşterilerine önerdiği tek ilginç masaj kürü bundan ibaret değil. Müşterilerin vücutlarını sıcak çikolata, kahve ya da mango ile kaplama masajlarının yanı sıra çilekli dondurma, peynir, salyangoz, tereyağı ile hatta bilardo, golf topları ve boks eldivenleri ile yapılan masajlar da Abraham’ın merkezinde sunduğu diğer ilginç masaj hizmetleri arasında.
831
Eğer aşk giysilerle ölçülebilseydi Paul Brockman dünyanın en aşık kocası sayılabilirdi. Amerikalı Paul Brockman 58 yıllık evlilikleri boyunca karısı Margot’a tam 55 bin elbise alarak hediye etti. Tüm bu elbiseleri eskise de atmayarak bir kenarda korumayı tercih eden çift şimdi dünyanın en büyük giysi koleksiyonunun da sahibi.
931
Eşi gibi dans tutkunu olan Paul, her dansa gidişlerinde eşinin ayrı bir kıyafet giymesini istediği için böyle masraflı bir fedakarlıktan sakınmamış. Kendisine hediye ya da eşantiyon olarak verilen ilk on elbiseyi karısına hediye eden Paul Brockman, daha sonraki 54 bin 990 giysiyi ise parasını vererek satın almış. İndirimleri, mezatları, dükkan kapatmaları takip ederek tüm bu kıyafetleri oldukça düşük fiyatlara alan Brockman, eşini memnun etmeyi başarmış.
1031
Herkes acı çekmekten dert yanar, 14 yaşındaki Ashlyn Blocker ise hiç acı hissedememekten muzdarip. Herkes acı duymayınca hayatının daha iyi olacağını düşünür, o ise acıyı hissetmediği için hayatı bazen felç olanlardan. Bunun ona verilmiş bir manevi hediye olduğunu düşünmeyin. Tam tersine bu bir rahatsızlık ve çoğu zaman hayatını ve sağlığını ciddi tehdit edebiliyor. Sinirlerindeki bir rahatsızlıktan dolayı acı veren şeyleri hissetmeyen Ashlyn’in bebekliği ve çocukluğu tam bir facia olmuş.
1131
Üzerine kaynar su döküldüğü zaman, kızgın tencereye dokunduğu zaman, farkına varmadan ateşle temas ettiği zaman bunu hissedemediği için çok defa yanma tehlikeleri atlatmış, ellerini, ayaklarını kaybetmekten kıl payı kurtulmuş. Ayak bileği kırıldığı zaman farketmediği için sakatlıktan zor kurtulmuş. İşte bu haldeki Ashlyn’in acı çektiği tek şey acıyı hissedememek...
1231
Bildiğimiz antropologlar genellikle Batılı olurlar ve dünyanın daha az gelişmiş bölgelerine seyahat ederek oralardaki toplulukları incelerler. Mundiya ise bildiğimiz ve alıştığımız antropologlardan değil. O, Papua Yeni Gine’den Hulis Kabilesi’nin şefi.
1331
Ama ona ülkesinden çok Fransa’nın değişik yerlerinde rastlayabilirsiniz. Onu geleneksel kılığı içinde görenler bir gösterinin parçası sansalar da aslında o 10 yıldır araştırma sahası seçtiği Fransa’yı karış karış dolaşıyor.
1431
Topladığı belge, resim ve filmleri kendi kabilesine götürüyor ve bu farklı kültürün insanlarını kendi insanlarına tanıtıyor.
1531
Batıyı kendi kabilesine tanıtma misyonu üstlenen sıradışı Papua usulü antropolog son olarak Paris’teki meşhur Lido’dan üç revü kızını Papua Yeni Gine’ye götürdü ve kabilesine bu kültürü daha yakından tanımaları için alışılmadık bir çalışmaya daha imza attı.
1631
Cüneyd Cemşid 2000’li yıllara kadar Pakistanlı gençlerin pop idolüydü. Şarkılar ve filmleriyle Batılı yaşam tarzının ülkedeki en popüler temsilcilerinden biriydi. Ama 10 yıl önce kendini aramaya başlayarak dine yöneldi. Artık şöhret ve karizmasını gençleri daha sağduyulu ve ahlaklı bir hayata çekmek için kullanan popüler bir tele-vaiz programcı oldu. TV programlarıyla insanları Batılı yaşam tarzına değil, hakikate çağırıyor. Üstelik bu işi “Kim 500 milyon İster” türü yarışma programları sunarak yapıyor. Bir zamanlar hayranlarını Pink Floyd, A-Ha konserlerine göndererek ödüllendiren pop vaiz şimdi yarışmayı kazananları Mekke’ye gönderiyor.
1731
Teksas’ta Rackport-Fulton ortaokulunda görev yapan 40 yıllık tarih öğretmeni Bobby Jackson, derslerinde sıradışı bir yöntem kullanıyor. Tarihi anlatmakla kalmıyor, kılıktan kılığa bürünerek onu sahne sahne, karakter karakter canlandırıyor. Bir aktör gibi geçmişin kahramanlarını sınıfa getiriyor ve onların ağzından tarihi olayları ballandıra ballandıra anlatıyor. Örneğin Alamo Kalesi destanını sınıfta tek kişilk şov gibi bir performansla sunuyor. Dersleri konu konu DVD’ye de kaydedip piyasaya süren Jackson, defalarca yılın öğretmeni unvanı aldı.
1831
Alejandro Cao de Benos gençliğinde komünist partiye kayıtlıyken Marx ve Lenin’in eserlerinden etkilenmiş ama sonunda eline Kuzey Kore eski diktatörü Kim Il–sung’un bir kitabı geçince asıl aradığını bulmuş. Kuzey Kore ve yönetimine büyük sempati beslemeye hatta okuldayken kurduğu Kore Dostluk Derneği ile bu ülkeye turistik gençlik gezileri düzenlemeye başlamış. Seyahatleri sırasında Kuzey Koreli yöneticilerle çok sıkı dostluklar kurmuş.
1931
Zamanla kendini bu ülkeye ve harika bulduğu sistemine adamaya karar vermiş. Zamanla Pyonyang’ın dünyayla iletişimini kuran tek sözcüsü haline gelmiş. Kendisini dünyada en çok Kuzey Kore’de mutlu hissettiğini ve bu ülkenin ABD’den daha demokratik olduğunu ileri süren Cao de Benos tam bir Koreli gibi konuşuyor ve nükleer denemelerini şöyle savunuyor: “Sonumuzun Amerikalılar tarafından istila edilen Libyalılar ve Iraklılar gibi olmasını istemiyoruz.”
2031
Bir cellat olan Jerry Givens meslek hayatı boyunca tam 62 kişiyi elektrikli sandalyeye oturttu. 17 yıl süreyle Virginia Eyaleti’nin baş cellatlığını yaptı. Onun döneminde Virginia, ABD’nin idam şampiyonu oldu. Ancak Givens bir masumun idamını gerçekleştirdikten sonra büyük pişmanlık yaşadı ve 1999’da görevini bıraktı.
2131
Zamanla ortaya çıkan DNA testleri sayesinde 19 idam mahkumunun masumiyetlerinin ortaya çıkışına şahit olması ise onun eskiden soğukkanlılıkla yaptığı işi ciddi olarak sorgulamasına yol açtı. Büyük pişmanlık yaşayan Givens yıllar sonra ABD’nin en önemli idam karşıtı militanına dönüştü. Şimdi ise idam cezasının kaldırılması için verilen mücadelede başı çekiyor.
2231
Clive Palmer yarış atları koleksiyonuyla da tanınan milyarder bir Avustralyalı. Servetini madencilikten elde etti ama bu defa yatırımının ilham kaynağını toprak altından değil okyanus dibinden almış. Eksantrik bir yatırımcı olarak bilinen 58 yaşındaki Palmer bu defa 150 yarış atından, 5 golf sahasından, otelleri, rafineri ve madenlerinin yanına sıradışı bir projeyi eklemek için yola çıktı. Palmer’ın bu projesi 20. yüzyılın en trajik kazalarından biri sonucu batan dev transatlantik Titanic’i birebir olarak yeniden inşa etmek. Proje istendiği gibi giderse 840 kabinli Titanic 2, 200 milyon dolara malolacak ve 2016’da denize inecek.
2331
Claire Jones henüz 25 yaşında ama onun bu yaşına kadar yediği patatesi kimse kolay kolay bir ömürde tüketemez. Çünkü Jones bu güne kadar tam 13 bin adet patates yemiş. Sadece patatesle ve buna eklediği çedar peynir, lahana salatasıyla besleniyor. Ancak bunun sebebi rejim yapmak ya da İngiltere’deki ekonomik sıkıntılar değil tamamen korku. İngiliz kız daha 2 yaşındayken patates dışındaki bütün besinlerden korkmaya başladığı için başka hiçbir şey yiyemez olmuş.
2431
Jones bu şekilde beslenmesinin zararlı olduğunu kendisi de pekala biliyor, hatta bağışıklık sistemi oldukça zayıflamış durumda ancak besinlere karşı korkusunu aşamadığı için durduramadığını söylüyor. Yakınlarının zoruyla başka gıdalar yemeğe kalktığında ise panik atağının depreşip fenalaştığını söylüyor.
2531
Çok kanın döküldüğü işgalden sonra Afganistan’da fazlaca değişen bir şeylerin olmadığını artık herkes biliyor. Ancak yine de ülkede kayda değer yenilikler görülmüyor değil. Bunlardan biri de Suzan Firuz. 25 yaşındaki Suzan, Afganistan’ın ilk kadın rap’çisi olarak ülkenin yerleşik kodlarını sarsan nadir isimlerden biri. İç savaş sırasında ailesiyle İran’a iltica eden ve mülteci kamplarında 7 yıl geçiren Suzan, Afganistan’a 2003 yılında geri döndü.
2631
Son dönemlerde rap’çi olarak ortalığa çıkıp konserler vermeye daha da ötesi müziğiyle ülke meselelerini kaşımaya başlayınca sorun olmaya başladı. Ancak ondan sadece gelenekçiler değil, Batılı müttefiklerin desteklediği hükümet de memnun değil. Zira ülkedeki yolsuzluklar, sefalet, kokuşmuşluk ve adaletsizlikleri konu edinmesi mevcut yönetimi de pek memnun etmiyor.
2731
Hindistan’ı 300 yıl yöneten dedeleri en ihtişamlı saraylarında yaşadılar, en gösterişli hazinelere, güçlü ordulara sahip oldular. Ancak, İngilizler tarafından 1857’de tahttan indirilen son Babür İmparatoru Bahadır Şah’ın torunları bugün iki odalı bir gecekonduda aylık 60 pound kirada oturuyorlar.
2831
Son Babür İmparatorunun torununun oğlu Prens Mirza Bedar Bukht ile evlenen Sultana Begüm bugün tarihi imparatorluğun son mirasçılarından biri ama dedelerinin hayatından çok farklı yaşıyor.
2931
5 kızı ve bir oğluyla Kalküta’nın bir kenar mahallesinde yaşayan imparatorluk mirasçısı bir çay tezgahında çay ve ev yapımı kurabiyeler satarak geçimini sağlıyor. Ek gelir elde etmek içinse el işi giysiler dikiyor.
3031
Kobra, kara mamba, çıngıraklı yılan ve diğerleri… Tim Friede için bunlar ve diğer zehirli yılanlar çocuk oyuncağı. Üstelik kendini bile bile bu zehirli yılanlara ısırttığı halde. Yalandan korkan ama yılandan korkmayan Amerikalının bu cesaretinin sebebi ise tüm yılan zehirlerine karşı bağışıklığının olması. Bu sadece onun iddiası değil, kendini zehirli yılanlara ısırtarak bunu ispatlayabiliyor.
3131
Bir insanı 20 dakikada öldüren kara mamba yılanının ısırığı onun için adeta sivrisinek saz… Vücuduna azar azar seyreltilmiş yılan zehiri enjekte ederek bağışıklık kazandığını ileri süren 45 yaşındaki Friede bu şekilde bir panzehir imal ederek insanlığa faydalı olacağını umuyor. Dediğine göre kendini zehirli yılanlara ısırtarak poz vermesinin nedeni ise artistlik değil bağışıklığını ispatlamak.