Romanlarına bilinen ve aynı zaman gazeteci olan Suat Derviş, yazılarında geçim derdindeki insanların hikayelerine yer verir. İşçi kadınları, işsizleri, evsiz çocukları anlatır. Fosforlu Cevriye'nin hikayesi, Suat Derviş'in, gündüzleri görmezden gelinen, geceleri unutulan sokaklara, o sokakların ev sahiplerine baktığında gördüklerinin anlatımıdır. Cevriye arka sokaklarda bir başına büyümüş bir çocuktur. Kaybetmeye mahkum edilenlerden, toplumun dışladıklarından biridir.
FOSFORLU CEVRİYE'NİN HAYAT HİKAYESİ
Fosforlu Cevriye, Suat Derviş'in 1944-1945'te tefrika edilen, ilk defa 1968 yılında yayımlanan romanıdır.
1930'larda İstanbul'un Galata semtinde yaşayan sokak kızı Cevriye'nin polisten kaçan bir adama aşkını konu alır. Sade bir dille yazılmış eserde toplumun farklı sınıflarından insanlara yer verilir. 'Karakolda Ayna Var', 'Kız Kolunda Damga Var', 'Gözlerinden Bellidir Cevriyem' ve 'Sende Kara Sevda Var' olmak üzere 4 bölümden oluşur.
Kült roman, 1959'da 'Fosforlu Cevriye', 1969'da 'Bana Derler Fosforlu' adıyla sinema filmine uyarlandı.
Suat Derviş, romanını 1972'de senaryolaştırıp oyuncu Gülriz Sururi'ye ithaf etti. Eser, 2008'de müzikale dönüştürülüp ve Gülriz Suriri yönetiminde Ankara Devlet Tiyatroları tarafından sahnelendi.
FOSFORLU CEVRİYE KİTABININ KONUSU
Cevriye bir seks işçisidir. Kalacak yeri ve parası olmadığı için iskelede bağlı kayıklardan birinde uykuya daldığı bir gün, kayığın sahibi onu ateşler içinde yatar halde bulup evine götürür ve bir hafta boyunca ona bakıp iyileştirir.
Cevriye'nin adını bilmediği bu adam, gizemli bir kişidir. Pencereleri kalın perdelerle sımsıkı kapalı tutar, eve her gün ne olduğu anlaşılmayan bir şeyleri sessizce getirir götürür. İyileştikten sonra evden ayrılacağı vakit Cevriye, tekrar gelmek için izin ister ama adamdan "Ne gerek var?" yanıtını alır. Oysa ki bu gizemli adamı görme ihtiyacı giderek büyüyen Cevriye, her fırsatta onu ziyaret etmeye başlar. Adam bilinmeyen bir nedenle tutuklanır ve onu bir daha göremez. Cevriye koluna kelepçe dövmesi yaptırarak acısını hafifletmeye çalışır.
Cevriye gizemli adama karşı sürekli bir coşkunluk hali hisseder. Zamanla kalbinde Allah'a ayırdığı yerin, gizemli adam tarafından işgal edilmeye başladığını hisseder. Adamı hayatında hiç yeri olmayan anne, baba, kardeş sevgisinin ve kendisine hiç kısmet olmayacak kocasının yerine koyar. Adamın idama mahkum olduğunu öğrenir.
Cevriye, bir akşam eline tutuşturulan eroin paketleri nedeniyle tutuklanır. Paketleri veren kişinin adını vermez. Durumu anlattığı arkadaşı Top Melahat, ona destek olur ve kendisi için düşündüğü kaçış planını Cevriye'ye anlatır. Karakoldan çıkarken ceviz çerçeveli aynanın önünde bir an durup süslenmekten kendilerini alıkoyamazlar. Cevriye, müdürlüğe giderken Melahat sayesinde kaçar ve yeniden hapse girmekten kurtulur.
Tekrar adamın evine gider. Adamın arkadaşı Kerim ile karşılaşır. Adamı kurtarması için ona yalvarır. Adama duyduğu aşkı, itiraf eder. Kerim ile gece buluşup mahkumun bazı eşyalarını gizlice denize atmayı planlarlar. Gece, bir bekçi Cevriye'yi fark edip hareketlerinden şüphelenir. Kendisini kovalayan bekçiden kaçıp sandala atlayan Cevriye, dengesini yitirip düşer ve başını sandala çarparak bayıldığı için boğularak yaşamını yitirir.