Bayraktar, ağustos ayının ilk günlerinde başlayacak fındık hasadıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, artan maliyetler nedeniyle çiftçinin başta mazot olmak üzere girdilere erişiminin zorlaştığını kaydetti.
Külleme hastalığı ve fındık kokarcası sebebiyle ürün rekoltesinde düşüş beklediklerine işaret eden Bayraktar, "Rekoltedeki düşüşün fındıkta maliyeti daha da yükselteceğini tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, fındığın hem ülke hem de Karadeniz Bölgesi açısından vazgeçilmez, aynı zamanda ülkeye döviz kazandıran bir ürün olduğunu hatırlatarak, 400 bin ailenin, 706 bin hektar alanda üretim yaptığının, Türkiye'nin dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini, küresel fındık ihracatının da yüzde 75'ini karşıladığının altını çizdi.
Fındık piyasasında arz talep kuralının işlemediğine işaret eden Bayraktar, "Piyasada haksız rekabet ve tekelci bir ortam mevcut. Ürün ihtisas borsaları olmadığı için ürün senedine karşılık kredi kullanılamıyor. Borçları nedeniyle üreticimiz, fındığını arz talebe göre değil, hasattan hemen sonra satmak zorunda kalıyor." ifadelerini kullandı.
'TMO PİYASADA YER ALMALI'
Bayraktar, fındıkta fiyat sorununun çözülmesi için Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) piyasada yer almasından başka çare bulunmadığını belirterek, "Fındıkta fiyat, dolayısıyla üretici gelirinde istikrar sağlanması için TMO piyasada yer almalı, fiyatın ülkemizde belirlenmesi için fındık borsası kurulmalı, lisanslı depolar yaygınlaştırılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Alivre satışlara ve emanet usulüne son verilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, TMO'nun yükselen enflasyon, maliyetler ve üretici refahını göz önünde bulundurarak fiyat açıklamasının önemini vurguladı.
ANKARA/AA