Bundan 17 yıl önce alınan ‘Fındık Stratejisi’ kararı, fındık fiyatlarında serbest piyasa dönemini de birlikte getirdi. Karara göre, ‘Fındık Üretici Belgesine’ sahip üreticiye, yılda bir defaya mahsus olmak üzere, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında her yıl için dekar başına 150 lira alan bazlı gelir desteği ödemesi yapılıyor. Üretici başvuruları ise 2009, 2010 ve 2011 yıllarının eylül-aralık döneminde oluyordu. Her yıla ait alan bazlı gelir desteği ödemeleri, ilgili yılı takip eden yıl içerisinde yapılıyor. Serbest piyasa şartlarında fındığın bir dönem 20 lirayı aştığını da hatırlatan AK Parti Ordu Milletvekili Oktay Çanak, geçen yıl ile bu yıl fiyatların üreticinin istediği seviyede olmadığını ve sürekli bir düşüş yaşadığına dikkat çekti. Çanak, “Geçen yıl fiyatın artacağı beklentisi ile üreticilerimiz fındığını satmadı ve depolama yaptı. Bu yıl da fiyatın artacağı beklentileri olup aynı depolama tarzı benimsenince ortaya çıkan fındık rekoltesi yüksek oldu. Bu tablo fiyatın düşmesine sebep olan etkenlerden biridir” dedi.
KARAR BEKLENİYOR
Tüm bunlara rağmen üreticinin yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması için bir çalışma yaptıklarını belirten Çanak, “Şu anda Ankara’da Alan Bazlı Destek ödemesinin kaldırılarak fındığa fiyat belirlenerek doğrudan müdahale edilmesi uygun mu, değil mi tartışması var. Ancak bizim milletvekilleri olarak gayretimiz üreticinin elindeki Alan Bazlı Destek imkânı alınmadan doğrudan müdahale alımı yapılmasını sağlamak yönünde oldu. Bu durum yakın zamanda netleşecek. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla bir ödenek ayrılarak fındığa müdahale edilmesi konusu karara bağlanacak. Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız bu konuda bir açıklama yapacak” diye konuştu.
‘DÜŞÜŞÜ BİRİ ANLATSIN’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, fındık fiyatlarının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Rekoltenin bu yıl düşük olmasına rağmen halen beklenen fiyata ulaşılamadı. Üreticilerimizin bu mağduriyetinin giderilmesi için çözüm istiyoruz” dedi. Henüz somut adımların atılmadığını ileri süren Seyit Torun, “Çünkü fındık az ve pazara inen fındık yok. Demek ki fındık rekoltesi çok yüksek olsaydı fiyatlar düşünün hangi rakamlara inecekti. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu kesinlikle doğru değil” değerlendirmesinde bulundu.
Torun, hükümetten ve tarım bakanından fındık için gerekli adımı atmalarını beklediklerini dile getirerek, üreticinin ezilmesini önleyecek bir müdahalede bulunmalarını istedi. Şu anda kimsenin fındık fiyatlarının düşüş nedenini bilmediğini ifade eden Torun, “Birileri çıkıp bu düşüşü bize anlatsın” diyerek sözlerine son verdi.
KÖYÜMÜZÜ BIRAKIP GİDELİM Mİ?
20 yıldır fındık üreticisi olan Fatma Çimiç, yaşanan düşüşlerin üreticiyi mağdur ettiğini belirtti. Düzenli olarak fındık bakımlarını yaptıklarını ifade eden Çimiç, “20 yıldır fındık üretimi ile uğraşıyoruz. Elimizden geldiğince, bakımlarını yapmaya çalışıyoruz. Fındık fiyatlarının iyice düştüğünü öğreniyoruz. Bu günlerde fiyatların 10 TL’nin altına düştüğü söyleniyor. Durum böyle olunca yaptığımız masrafa da değmiyor, uğraştığımız emeğe de değmiyor, köyümüzü bırakıp mı gidelim, bu fiyatlarla. Biz elimizden geldiğince fındığımız verimli olsun diye bakımlarını yapıyoruz buna karşılık fiyatların en azından 15 TL fiyatlarında olmasını istiyoruz” dedi. Başka bir üretici olan Sefer Arzık ise fındık dışında alternatif hiçbir ürünlerinin olmadığını dile getirdi.
GÖZLER ÜRETİCİ ARAZİSİNDE
Fındıkta hiç arzulamadıkları bir tekelleşmenin söz konusu olduğunu aktaran Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi Levent Şahin Başaran, “Maalesef fındık üreticisine sahip çıkılamıyor. Bu düzensizliğin bir an evvel ortadan kalkması lazım. Gerçekten fındık üreticisi çok mağdur durumda. Gelecekte de çok ciddi sıkıntılar olacak” dedi.
Fındıktaki tekelleşmeden bahseden Başaran sözlerine şöyle devam etti: “Bu tekelleşen firma, arazilerin sahibi olma adına adımlar atıyor çünkü çiftçi üretimden uzaklaşınca araziler ya kiralanacak ya da satın alınacak. Diğer ülkelerde bu metod işliyor. Aynısı şu an Türkiye’de uygulanmaya çalışılıyor. Bunun bir an önce önüne geçilmeli. Fındık üreticisi mağdur. Çiftçi de artık sabır kalmadı.”