Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 2'si firari, 43'ü tutuklu, 47 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşmasının 14'üncü oturumu sona erdi.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen duruşmada, tutuklu sanıklardan Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden eski astsubay Ömer Faruk Göçmen’e esas hakkındaki savunması için söz verildi.
Göçmen’in, savunmasının başında mahkeme heyetine kendisine esas hakkında savunma yapması için verilen sürenin yetersiz olduğunu iddia edip savunma hakkının kısıtlandığını belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, savunma için daha önce verilen sürenin yeterli olduğunu, 10 Ağustos'tan bu yana sanığın duruşmalardan vareste tutulduğunu kaydetti.
Sanık Göçmen savunmasında, 15 Temmuz'da sanıklardan eski binbaşı Taner Berber'in çağırması üzerine göreve geldiğini ve sicil amirlerinin verdiği emirleri yerine getirdiğini söyledi.
Marmaris'e helikopterle inişleri sırasında sivil vatandaşların bölgeye geldiğini gördüklerini anlatan Göçmen, sivillerin dağılması için havaya ateş ettiklerini anlattı.
Helikopterden inip otele girişlerinde çatışma yaşanmaya başladığını belirten Göçmen, "Silah sesi gelince karşılıklı çatışma oldu. El bombası sesi duydum. Orada bulunanların polis olduğunu bilmiyordum. O ana kadar her şey normal gidiyordu fakat çatışmaya girdiğimiz kişilerin polis olduğunu görünce çıktığımız görevi sorgulamaya başladım." iddiasında bulundu.
Marmaris'te gece süren çatışmaların ardından araziye kaçtıklarını, arazide hava sıcaklığı nedeniyle susuz kaldıklarını ve bir süre sonra su kaynağı bulduklarını anlatan Göçmen, burada MAK ve Özel Kuvvetler ekibinden 17 kişiyle bir araya geldiklerini ve geceyi bölgede geçirdiklerini söyledi.
Komutanları Taner Berber'in rahatsızlanması üzerine Özel Kuvvetler ekibinden ayrıldıklarını ifade eden Göçmen, "Hava çok sıcaktı. Taner binbaşının rahatsızlanması nedeniyle araziden ayrılıp Çetibeli mevkisi denilen alana geldik. Serin olduğu düşüncesiyle menfeze girerek dinlenmeye başladık. Burada jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındık." diye konuştu.
Talepleri değerlendirmek için verilen aranın ardından mahkeme heyetinin kararlarını açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanıklardan Cenk Bahadır Avcı'nın eşi Elif Didem Avcı tarafından çizilen ve mahkeme salonunun krokisi olduğu anlaşılan, el yazısıyla notların da bulunduğu kağıdın, gerekli araştırmanın yapılması ve gereği için Muğla Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiğini bildirdi.
Duruşmaya, sabaha kadar ara verildi.
Duruşmanın ardından tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.
MUĞLA/AA