ÖZEL HABER: HİLAL ÖZTÜRK
Ankara Başsavcılığı’nın FETÖ çatı iddianamesi örgütün röntgeni gibi. Kamuoyunun 15 Temmuz darbe girişiminden sonra haberdar olabildiği örgütle ilgili bilgiler çatı iddianamede yer alıyor. İddianamedeki başlıklardan biri de FETÖ’nün karanlık arşivleri. Örgütün elde ettiği önemli bilgileri “Truecyrpt” isimli şifreleme programlarıyla dosyalarak sakladığı, ticari bir program olduğu için şifresinin çözülmesinin de zor olduğu belirtiliyor. Örgütün arşivlerinde bulunmayan tek şey ise Fetullah Gülen’in 1980 öncesi vaazları. İddianamede, Gülen’in 80 öncesi ABD ve yandaşlarına yönelik küfür derecesinde ağır eleştirilerde bulunması nedeniyle, üst sorumlulara bu kasetlerin ortadan kaldırılması talimatı verildiği belirtildi. Gülen’in yeni konseptine uygun olmayan kasetlerin örgüt evlerinde tutulması bile ihanet sayılıyor.
İSTİHBARATLARI GÜÇLÜ
İddianamede örgütün devlet içerisinde güçlü bir istihbarat sistemine sahip olduğu belirtilirken, kamu kurumlarında çalışan örgüt üyelerinin bir istihbaratçı gibi çalışıp elde ettikleri bilgileri örgüte aktardığı ifade edildi. Örgütün hedeflerine ulaşmak için bu bilgileri bir havuzda toplayıp amaca uygun hale getirerek, kendisine karşı olan kişi ve kurumlar aleyhine kullanıldığı vurgulanan dosyada, operasyon bilgilerinin örgütün medya kuruluşlarına sızdırılıp kamuoyu oluşturduğu da vurgulandı.
SİTEYLE SIZDIRDILAR
İddianamede sistem şöyle anlatıldı: “Emniyet istihbarat şube müdürlüklerinde bir bilgi, belge veya dosya aktarılacağı zaman örgüt mensupları sahte isimlerle tanımlanmış bir haber sitesini kullanıyor. Sahte bilgilerle üyelik oluşturulduktan sonra şifreler örgüt mensuplarına veriliyor. Açılan web sayfasında görüntü olarak haber sitesi bulunuyor. Ancak görüntünün alt kısmında bulunan ikona dokunulduğunda yeni bir sayfa açılıyor. Bu sayfa üzerinde kimlerin online olduğu görülüyor. Bu şekilde dosya aktarımı veya veri paylaşımı yapılıp, elde edilen önemli bilgi ve belgeler haber sitesi üzerinden toplanıyor. Devletin gizli bilgi ve belgeleri örgütün bölge sorumlularına ulaştırılıyor. İstihbarat şube müdürlüklerinde takip edilen adli konular, cemaat sorumluları tarafından verilen talimatlar, açığı aranan şahıslara ilişkin dinleme bilgileri gibi dosyalar bu yöntem kullanılarak örgüt sorumlularına iletiliyor.”
SERVERLAR ABD’YE TAŞINDI
Türkiye ve dünyada FETÖ’nün faaliyet gösterdiği heryerde örgütün hafızası niteliğinde arşivi olduğu anlatılan iddianamede “Her bir sorumlunun, sorumluluğu altındaki birime ya da alana dair tuttuğu ve bir üstüne gönderdiği kayıtları, arşivi vardır. Yerleşim yerlerindeki arşivler, genel olarak oradaki FETÖ okul ya da dershanesinde tutulurlar. Ancak dijital ses kaydı, görüntü ve benzeri verilerin bulunduğu merkez ise İstanbul. İstanbul’da 17 Aralık 2013’e kadar yerleştirilmiş 8 server bulunuyor. Serverlardan bir kısmı İstanbul İkitelli’deki bir mobilya mağazasının arka kısmında. Serverların yeri güvenlik gerekçesiyle zaman zaman değiştiriliyor. 17 Aralık operasyonu sonrası serverlardan bir kısmı ABD’ye götürüldü” denildi.
KİMLİK SORGUSU BİLE YAPILDI
Örgütün söz konusu serverlar aracılığıyla kimlik sorgulama bile yapabildiğinin anlatıldığı iddianamede “Yalnızca FETÖ’nün Batı Avrupa sorumlusunun bildiği güvenli bir mekanda içinde 5 veya 6 adet hard disk bulunuyor. Arşivler 2012’de Arnavutluk’ta faaliyet gösteren Turgut Özal Lisesi’nin ek binasına saklandı. Özel toplantıların kayıtları ile Cem Uzan ve Hizbullah arşivlerinden çıkan, görüntülerinde bu arşivde bulunduğu iddia edilmiştir” denildi. FETÖ’nün merkezi arşivinin, Pensilvanya’da Cevdet Türkyolu ve CIA’nın kontrolünde olduğu da belirtildi.