15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturmalar kapsamında örgüte ait yurtta 2011-13 yıllarında yönetim memuru olarak görev yapan Üzeyir Kazan, geçen 29 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine kondu. Örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu tespit edilen Üzeyir Kazan hakkında hazırlanan iddianame 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5-15 yıl hapis cezası istenen Üzeyir Kazan hakkında hazırlanan iddianamede ilginç bilgilere yer verildi. İddianamede, 13 Ağustos 2015'de Erzurum Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nü arayan kimlik ve telefon bilgilerinin gizli kalmasını isteyen erkek bir kişinin, "Örgütün okullarına ve dersanelerine son zamanda yaptığınız operasyondan dolayı bu okullarda bulunan laptop ve hard disklerin M.H.Y.'ın evine sakladılar.
Bu hard disklerde tüm para transferleri kaçırılan vergiler ile ilgili kayıtlar mevcut" diye ihbarda bulunduğuna yer verildi.
İhbar üzerine M.H.Y.'nin evinde yapılan aramada bir çok bilgi ve belge ele geçirildi. Ele geçirilen hard disklerden yaklaşık 500 GB'lık veri çıkarımı yapıldı. 'Dershane net' isimli kripto şifreli dosya ise çözümlenmesi için Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına gönderildi. M.H.Y.'nin evinde yurtta kalan öğrencilere ait senetler de bulundu. Senetlerde ıslak imzaları bulunan öğrenciler soruşturma kapsamında tek tek dinlendi. Öğrencilerin ifadelerine de yer verilen iddianamede, örgütle ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
ZORLA GAZETEYE ABONE EDİLDİ
Erzurum'daki Atatürk Üniversitesinde 2012 yılında okurken Fecir Erkek Öğrenci Yurdu'nda kaldığını anlatan Y.C.K. yurtta kaldığı süre içerisinde kendisinden ve arkadaşlarından 'Himmet' adı altında kurban parası istendiğini, kayıt yaptıran herkesi ve kendisini de istememesine rağmen Zaman Gazetesi'ne abone ettiklerini belirtti.
Her hafta Cuma namazından sonra Fetullah Gülen'e ait CD'lerin izlettirildiğini, propaganda amaçlı sohbetler yapıldığını söyleyen Y.C.K. "Hatta Fetullah Gülen'in Erzurum'da yaşamış olduğu eve ziyaretler düzenlenirdi. Uğur olarak bildiği kişi öğrencilere 'Ben sizin gibi öğrencilere Allah yolunda yol göstericilik yapıyorum' diyordu. Yurtta muhasebe işlerinden sorumlu Mikail isimli kişi PKK terör örgütü lehine konuşmalar yapıyordu. Bu nedenle bir kaç kere bu şahısla bazı öğrenciler tartıştı. Yurt müdürüne şikayet edilmesine rağmen bu kişiye söz söyletilmedi" diye konuştu.
ÇATI KATINDA POLİSLİĞE MÜLAKAT ODASI
Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi'ne aboneliğini kabul etmediği için psikolojik baskı gördüğünü bildiren S.Y. ise, şöyle konuştu:
"Haberim olmadan abone yapıldım. Bunun üzerine yurt müdürünün yanına giderek zorla aboneliği iptal ettirdim. Zaman gazetesinin abone sayısının 1 milyonu aşması halinde ABD'de Beyaz Saray'a girdiği söylendi. Cuma günleri toplantı yapılıyordu. Zorlasalarda ben katılmıyordum. Kendi fikirlerine yakın bazı öğrenciler seçildi ve bu öğrenciler polislik mülakatlarının yapıldığı dönemde yurdun kullanılmayan çatı katına çıkarıldı. Diğer öğrencilerden bazıları 'bizde gelelim belki polis oluruz' diye talepte bulunmalarına rağmen, 'sizin çatı katına çıkmanız yasak denilerek' izin verilmedi. Senedin borcunun ödenmesine rağmen imha etmeyen kişi ya da kişilerden şikayetçiyim."
YURTTAN AYRILMAK İSTEĞENE TEHDİT
Yurtta Fetullah Gülen dışında başka kitap okumaya izin verilmediğini aktaram M.Ç. ifadesinde şunları söyledi:
"Yarıyıl tatilinde bulunduğum kattaki öğrenciler ve beni yurttan atmakla tehdit edilerek 1 hafta zorunlu Fetullah Gülen kitabı okutturuldu ve videoları seyrettirildi. Kendisine KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) çıkan bir arkadaşım yurttan ayrılmak istediğinde ellerindeki senedi öne sürerek paranın tamamını ödemekle tehdit edildi ve kendisine esnaf abi tabir edilen abilerden bir miktar burs bağlanarak yurttan ayrılmasına mani oldular. Dini öne sürerek öğrencilerden para koparmaya çalıştıklarından dolayı ben bunlardan rahatsız oluyordum. Kat abisi olmam için çok büyük baskılara maruz kaldım fakat ben reddettim. Bana 'yapma şakirt yurttan gitme dışarıda bekar evinde yapamazsın' demelerine rağmen üzerimde ki baskılardan dolayı dayanamayarak yurttan ayrıldım ve bekar evine çıktım.
"AMAÇLARI SADECE PARAYDI"
Yurtta kalan öğrencilerden G.T. de cemaat yurdunda kaldığını ifade etti. G.T. iddianamede de yer alan ifadesinde şunları anlattı:
"Bu insanların amacının vatana hizmet etmek değil sadece para olduğunu anladım. Hatta cemaat evlerinde kalan bir arkadaşım evlerinde doğudan gelen öğrencilerin bulunduğunu ve bu öğrencilerin alenen terör örgütü PKK'nın sempatizanlığını yaptığını, ev abilerinin de buna alenen göz yumduğunu ve sesini çıkarmadığını söylemişti. Amaçları sadece evlerin ve yurtların kapanmaması, gelen öğrencilerle birlikte bu para musluğunun kesilmemesiydi. Evlerde ve yurtlarda gerek PKK'lı, gerek komünist, kimin görüşü ne olursa olsun para için herkesi bir araya topluyorlar sorunca da 'Allah rızası' için diyorlardı."
ERZURUM/DHA