İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, eski Yargıtay Üyesi Memiş, hakim karşısına çıktı. Sanık Memiş, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Dosyaya gelen yazı cevaplarının ve belgelerin okunmasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı açıkladı.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Memiş'in FETÖ içerisinde yer aldığı belirtildi.
Sanığın, örgüt mensuplarının talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği ifade edilen mütalaada, cep telefonunun, hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma ve kovuşturma yürütülen yargı mensupları ve sivil imamlarla ortak baz sinyali verdiği, bilgisayarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğrafının ve örgütle ilgili bazı videoların bulunduğu anlatıldı.
ÖRGÜT MENSUBU ADAYLAR İÇİN SEÇİM ÇALIŞMASI
Mütalaada, örgütün gizli haberleşme programı ByLock üzerinden yapılan yazışmalarda ismi geçen sanığın, örgütten gelen talimatları yerine getirdiği, 2014'te yapılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimlerinde örgüt mensubu adaylar için seçim çalışması yaptığı ifade edildi.
Memiş'in öğrencilik yıllarından itibaren örgüt üyesi olduğu ve mesleğe girişten sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiği kaydedilen mütalaada, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçunu işlediği sonucuna varıldığı bildirildi.
Mütalaada, örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın, eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edildi. Bu kapsamda, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanamayacağı belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın örgüt üyesi olma suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Sanığın, Yargıtayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer olacak şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaaya karşı eleştirilerde bulunan sanık Memiş, bilgisayarında bulunan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e ait fotoğrafı kendisinin yüklemediğini ileri sürdü. Memiş, esas hakkındaki savunma için süre istedi.
Mahkeme heyeti, tutukluluk halinin devamına hükmettiği sanığa, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için gelecek celseye kadar süre verilmesini kararlaştırdı.
Duruşma, 7 Şubat 2019'a bırakıldı.
ANKARA/AA