İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 18 Aralık 2015 tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonunda, haklarında yakalama kararı bulunan ve aralarında iş adamları, bürokratlar ve avukatların da yer aldığı 63 kişi gözaltına alındı. Olayı soruşturan İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato, 63 şüpheli hakkında 'Terör örgütü üyesi olmak', 'Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' ve 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet' suçlarından 10 ila 15'er yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.
İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9'uncu celsesi yapılan duruşmada hepsi tutuksuz yargılanan 40 sanık ile avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Hakim Halil İbrahim Kibar, iddianamede, sanıkların, FETÖ/PDY'nin İzmir yapılanması içerisinde örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği, örgüte burs, himmet ve kurban bağışı gibi yollarla maddi destek için finans sağladıkları ve eleman kazandırdıkları, ayrıca örgütsel faaliyetler planlanmak amacıyla sohbet toplantıları gerçekleştirdiklerine dair suçlamalara yer verildiğini belirtti.
"ARSAMI GERİ VERMEDİ"
Duruşmada müşteki olarak ifade veren Altınordu Spor Kulübü eski başkanlarından işadamı Bülent Erdik, "Sanıklardan Mustafa B. de aynı dönemde başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Kendisini yaklaşık 15 yıldır tanıyorum. Başkanlık yaptığım dönemde kendisinden şahsım adına hiçbir borç almadım. Kulüp için vermiş olduğu paraları kılıf uydurup bana verdiğini iddia etmektedir. 2009 yılında kulübün bazı ödemelerinde aksaklıklar olması nedeniyle maddi sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bazı ödemeleri ben şahsi çeklerimle yaptım. Kulüp bu yüzden bana borçlandı. Kulüpten para almadığım için maddi sıkıntı yaşamaya başladım.
YURT İÇİN ARSA İSTEDİLER
Bu konuyla ilgili sanık Mustafa ile konuştuk. Kendisi bana Torbalı'da bulunan arsam için 'Benim de kredi limitlerim dolu. Sen bu arsayı bana ipotek et, ben kredi limitimi yükseltip, şirketlerim adına kredi kullanayım. Bu şekilde kulübün masraflarını karşılarız, daha sonra da kredi karşılıklarını tahsil ettikten sonra bu ipoteği kaldırırız' dedi. Ben bu teklifi makul buldum. Sekiz bin metrekare arsayı Mustafa B.'ye ipotek ettim. Mustafa, anlaşma gereğince kredi limitini artırıp kulübün bazı ödemelerini karşıladı. Spor Toto'dan isim hakkı olarak kulübe 220 bin lira para geldi. O dönem başkan olan Mustafa B.'yi işyerime çağırıp, 'Başkan bununla benim kullandığım krediyi kapat, arsamı geri ver' dedim. Kendisi sürekli beni oyaladı. Arsamı da geri vermedi" dedi.
Kendisini cemaat toplantılarına çağırmaya başladıklarını, 2002 yılında Mustafa'nın işyerindeki bir toplantıya gittiklerini, burada 7-8 kişinin olduğunu söyleyen Bülent Erdik, "Toplantıda Mustafa B., Karabağlar'da bir arsa temin etmemizi, yurt yapacaklarını, cenneteki yerimizin hazır olduğunu, destek beklediğini, müsait olmayanlardan senet alabileceğini söyledi.
"ÖDEMESİNİ MERAK ETME"
Ben itiraz etmeme rağmen bana, 'Başkanım senin durumunu biliyorum sana vade yapacağız. 7-8 ay sonrasına 50'şer bin liralık iki senet yaz, ödemesen de merak etme' dedi. Ben itiraz etmeme rağmen bana 'Senin benle meselen var, bana burada yardımcı olmassan ben de sana arsa konusunda yardımcı olamam' dedi. Kısa bir süre sonra da gelip senetleri aldı. Bu senetleri laf olsun diye almadıklarını hizmet hareketine yardım amaçlı aldıklarını söyledi. Eğer bunu yapmazsam bana 'Senin ticari hayatını bitiririm, seni beş parasız bırakırım' dedi. Daha sonraları Mustafa B.'ye kurban parası da ödedim. Ben hiçbir parayı Mustafa'ya kendi rızamla vermiş değilim. Hep arsanın geri verileceği ve paranın ödeneceği ümidiyle hareket ettim. Bu olay nedeniyle Mustafa B.'den şikayetçiyim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, ifadeleri alınan sanıkların duruşmadan vareste tutulmasına, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına, yurt dışına çıkış yasaklarının uygulanmasının devam etmesine, Bekir Baz ve Mahmut Akdoğan'ın da aralarında bulunduğu sanıkların hakkındaki yakalama kararlarının devamına karar verip, duruşmayı mayıs ayına erteledi.
İZMİR/DHA