Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın hazırladığı 52 sayfalık FETÖ/ PDY raporu, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturmalarda önemli bir belge oldu. Hazırlanan tüm iddianamelerde yer alan bu raporda, örgütün, medya üzerinden algı operasyonu yaptığı iddia edildi.
Habertürk Gazetesi'nden Mustafa Şekeroğlu'nun haberinde yer alan rapora göre, örgüt içerisinde faaliyet gösteren bazı kişiler, örgütün amaçları doğrultusunda, yazdıkları kitaplar ve köşe yazılarıyla algı oluşturdu. Örgüt üyelerinin, siyasi, hukuki, ekonomik ve güncel konularda örgütün istedikleri şekilde kamuoyunu yönlendirmek için çalıştıkları ileri sürüldü.
OPERASYON BİLGİSİ DİZİLERDEN
Raporda örgütün, tabanına ve sempatizanlarına şifreli mesajlar gönderdiği, bunun için de dizi, film ve sosyal medya araçlarını kullandığı iddia edildi. En ilginç yöntemlerinden biri de örgüt tarafından yöneltilip yönlendirilen televizyon kanallarında oynayan dizilerde verilen şifreler oldu.
Dizilerde, gerçek hayattaki kişi ve olayların isimlerini çağrıştıran karakterlerle bu mesajların verildiği öne sürüldü.
Yine rapora göre, dizilerde KCK için CCK, Ergenekon için Erkan Kondu, Gezi eylemleri için 'Gezinti' ve Akit Gazetesi yazarları içinde Kararuhlu yazarlar denilerek örgüt tabanına mesajlar verildiği iddia edildi. Örgütün, bu tür dizilerde, düzenlenecek KCK veya Ergenekon operasyonlarını önceden şifreli verdiği de raporda yer aldı.
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ
Raporda, örgütün, sosyal paylaşım sitelerinde “Haramzadeler, Başçalan, Fuatavni ve Yıldızkulis” adıyla başlayan sahte hesaplarına da dikkat çekildi. Özellikle “Fuatavni” hesabından yapılan paylaşımların, örgüte yakın basınyayın kuruluşları ve internet sitelerince haberleştirilerek geniş kitlelere ulaştırıldığı belirtildi.
Raporda, örgütün “şantaj ve tehdit” yöntemine sıkça başvurduğu vurgulandı. Rapora göre, örgüt amacına ulaşmasında fayda olabilecek kişilere yönelik şantajları yaptı. Kimi zaman kullanılan kimi zaman da tehdit amaçlı hazırlanan şantajların hedefindeki kişilerin başında, işadamları ve yargı mensupları vardı.
Rapora göre, akademisyenler, TSK ve emniyet personeli, üst düzey kamu görevlileri, bürokratlar ve gazeteciler de örgütün hedef listesindeydi.
Takip edilen bu kişilerin, siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, kökenlerine, ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, iletişim bilgileri ve sağlık durumlarına kadar bütün verilerinin çıkarıldığına işaret edildi. Bu kişilerin, gizli görüntüleri ile ses kayıtlarının usulsüz şekilde toplanarak arşivlendiği, bunlarla şantaj ve tehdit yapıldığı iddiasına yer verildi.