Aslında Galatasaray maça beklendiği gibi hırsı ve rüzgarıyla başlamıştı. Sağda Mariano, solda Latovlevici ile başlayan, orta sahada Belhanda ve Tolga ile devam eden ataklar tam 20 dakika bitmek tükenmek bilmedi. Ama sonra Sarı-Kırmızılı takımda bir düşüş gözlendi. Ama buna rağmen Kasımpaşa’ya şans vermedi. Çünkü Kasımpaşa ısrarla orta sahayı geçmiyor ve Galatasaray’ı bekliyordu. Ve bu bekleme tam 44 dakika sürdü...
443'üncü dakikada Galatasaray’ın sahneye çıkması beklenen golcüsü Gomis, golü atıverdi. Bu gol, Galatasaray’ı hareketlendirdi ve rahatlattı. Sarı-Kırmızılılar, skor avantajıyla ikinci yarıya daha sakin başladı.
Galatasaray; Kayserispor, Sivasspor ve Osmanlıspor maçlarındaki baskıcı ve ezici futbolunu Kasımpaşa önünde gösteremedi. Üç kişiyle baskı yapan, 4-5 oyuncu ile rakibin orta sahasını geçen Galatasaray ortada yoktu. Ndiaye ve Rodrigues’in eski ciddiyetlerinden uzak, şımarık diyebileceğimiz bir görüntü sergiglemeleri de Galatasaray’ı durduran unsurlardandı.
***
Belhanda, orta sahada çok iyi toplar çeviriyor ama Gomis’i bir türlü bulamıyordu. Belhanda, Gomis derken Galatasaray’ın ikinci golü geldi.
Gomis demişken ayrı bir parantez açalım... Gomis bana göre son dönemde Türkiye’ye gelen en iyi santraforlardan biri. Topu aldığı zaman kolay kolay affetmiyor. Rakibi arkasına alıp oyundan düşürüyor. Bu, Galatasaray için çok avantajlı bir durum. Ancak Belhanda’nın da biraz daha formunu yükseltmesi gerekiyor. Ndiaye ve Rodrigues de ciddileşirse Galatasaray’ı yarıştan düşürmek çok zor olacak.
***
Maçta sahadaki oyunculara baktım; iki takımda da 9'ar yabancı, ikişer Türk oyuncu vardı. Almanya'da yetişen Tolga’yı da saymazsak Galatasaray'da sadece 1 Türk oyuncu... Yani İstiklal Marşı’nı söyleyecek 1 kişi. Bakalım Türk futbolu bu kadar yabancıyı ne kadar taşıyabilecek?
***
Galatasaray'ın 2 yeni oyuncusunu daha izleme şansı bulduk. Latovlevici’yi çok beğendim. Sanki 40 yıldır Türkiye Ligi’nde oynuyor gibiydi. Feghouli için ise fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Çünkü sakatlıktan yeni çıkmıştı ve kendini gösterecek durumda değildi.
Bu Cüneyt Çakır alem adam doğrusu. Dünyada çok iyi maçlar yönetiyor ama kendi ülkesinde öyle değil. Dün de ters kararlar verdi ve sahadakileri biraz çıldırttı.
Allah başka çıldırmalar vermesin...