Vitor Pereira yönetiminde geçen sezonu kupasız kapatan Fenerbahçe, yeni sezona da beklentilerin altında başladı. Monaco’ya
elenerek Devler Ligi hayaline veda eden Sarı-Lacivertliler, Avrupa Ligi Play-Off turunda Grasshopper’ı eleyerek gruplara kalsa da
Süper Lig’de taraftarına yine hayal kırıklığı yaşattı. Medipol Başakşehir deplasmanında alınan 1-0’lık mağlubiyetin ardından Kadıköy’de de Kayserispor’a puan kaptıran Kanarya’da birçok şey sorgulanmaya başlandı. 1959'dan bu yana oynanan ligde 4. kez ilk iki haftayı 1 puanla geçen Fenerbahçe’yi değerlendiren uzmanlar, taktik anlayışta sıkıntı olduğu görüşünde birleşti.
TAKVİYE ŞART DEĞİL
1962-63 (Gençlerbirliği-Fenerbahçe: 0-0 ve Keçiörengücü-Fenerbahçe: 2-1), 1968-69 (Fenerbahçe-Gençlerbirliği: 0-0, Eskişehirspor-Fenerbahçe: 1-0) ve 1982-83 (Fenerbahçe-Antalyaspor: 1-1 ve (Fenerbahçe-Adanaspor: 0-1) sezonlarının ardından 4. kez 2 maç sonunda 1 puanda kalan Sarı-Lacivertlilerin kadro yapısı konusunda ise farklı görüşler ortaya çıktı. Türk futbolunun iki önemli teknik adamı Yılmaz Vural ve Güvenç Kurtar takviyenin şart olmadığını, spor yazarları Altan Tanrıkulu ve Mehmet Demirkol ise transfer gerektiğini dile getirdi.
YABANCI HOCANIN İŞİ ZOR
Fenerbahçe’nin hocası görevinde çok yeni. Kırmamak lazım ama bu takım bu futbolu antrenörsüz de oynar. Fenerbahçe’nin zaman kaybedecek lüksü yok. Advocaat da onu getiren de bunu bilmeli. Her şeyi kısa sürede kavramalı. Tabii bu kolay değil. Yıllardır yabancı hocaların Türkiye’yi, Türk insanını tanıma, atmosferi algılama konusunda güçlük yaşadığını anlatmaya çalışıyorum. Biz olaya Avrupalılar gibi bakmıyoruz. Türkiye’de antrenörlük yapmak deveye hendek atlatmak kadar zordur.
Kimseden yardım görmezsiniz. İş yapabilmek için karizmanızla ya da kişiliğinizle kendinizi kabul ettirmeniz lazım. İyi işleri üstlenen çok olur ama kötü şeyler hocaya fatura edilir. Futbol sadece oyun değil. Bu işin sosyal yanı da var. Beklentiyi, tribünü bilmeniz lazım.
KİMSE YERİNİ BİLMİYOR
Bizde müşteri velinimettir. Bu işin müşterisi de taraftardır. Onların tribüne gelmesini istiyorsan beklentilerini karşılaman lazım. Biletler de pahalı. Sunduğun kadar değer biç bilete. Müşterinin memnuniyeti sağlanmalı. Zaten çoğu insan futbol sevgisi ve aidiyet duygusu ile gidiyor maçlara. Büyüklük egosu olan camialar, takımlarının rakiplerini ezerek yenmesini bekler. Baskı yapacaksın, şut atacaksın, direkten dönecek, heyecan yaşatacaksın. Stattan çıkan taraftar, “Oh be iyi ki bu takımın taraftarıyım” demeli. 30 milyon euro ödenen adamı yönetmek zordur. Başarısızlığın nedenleri sadece saha içinde aranmamalı. Türkiye’de saha
dışında da sorun var. Kimse kendi mecrasında, yetki ve sorumluluk alanında kalmıyor. Her camia dünyanın en
iyi hocasını, en iyi oyuncularını istiyor. Öyle bir şey yok. Orta sınıf oyuncular ile de iyi takım olunur. Yeter ki onları
yönetenler uzman olsun. Fenerbahçe bu kadrosuyla iş yapar. Tek tek inceleyin; takımın neredeyse tamamı milli takımlarda oynuyor.
YILMAZ VURAL / TEKNİK DİREKTÖR
FENA OYNAMADI
Advocaat futbolcu istemek yerine oyun sistemini düzeltmeli. Bana göre Kayseri maçında Fenerbahçe fena da oynamadı. Ancak duran toplara tedbir alması lazım. Fenerbahçe’nin kadrosu yeterli. Advocaat, oyunu çekip, çevirecek bir oyuncu aramak yerine taktik idmanı yaptırsın. 10 numara şart değil. Bu şekilde forvet hep yalnız kalır. Emenike’ye de yazık. Fenerbahçe’de ya sistem değişecek ya da çift santrfor oynanacak. Tribünlerin boşluğu önemli değil. Fenerbahçe taraftarı heyecanlıdır. Başarı geldikçe stat dolar. Yönetim gereğini yapmaya çalışıyor. Advocaat’ın eleştirilere bakarak orta alanda Josef yerine stoper gibi
oynayan Neustadter’i tercih etmesi yanlıştı. Üçlü stoper gibi bir görüntü çıktı ortaya. Süper Lig’de gol krallığı yaşamış Aatif’i oynatmak lazım. Form durumunu bilmiyorum ama Advocaat onu değerlendirmeye çalışmalı.
GÜVENÇ KURTAR / TEKNİK DİREKTÖR
ÇİFT SANTRFOR
Tribünlerin boş olması genel sorun. Şampiyon Beşiktaş bile Alanyaspor maçını yarısı boş tribünlere oynadı. Aykut Kocaman
ve Ersun Yanal ayrıldıktan sonra Fenerbahçe göze hoş gelen futbol oynamadığı için taraftar çekildi. Kreatif oyuncu azlığı nedeniyle takım keyif vermiyor. Şampiyonlar Ligi’nin dışında kalmak, yenilgiyle başlamak ve taraftarların önemli kısmının hala tatilde olması da tribünleri etkiledi. Takıma ve yönetime karşı soğumanın da bunda etkisi var. Fenerbahçe’nin kadrosu kötü değil
ama yanlış oynuyor. Bu takım, Emenike’yi ileride tek bırakarak başarılı olamaz. Hava toplarında etkili bir santrfor gerekiyor.
Pereira, doğruyu bulmuştu. Fernandao-Emenike ikiliyisle oynuyordu. Fenerbahçe, bu anlayışla Monaco’ya toplam 3 gol attı.
3-5-2 değil ama 4-4-2’de çift santrforla daha başarılı olur. Alex’ten sonra gerçek bir 10 numara bulunamaması da kötü gidişte etkili oldu. Salih ya performansını artıracak ya da yedek kalacak.
ALTAN TANRIKULU / SPOR YAZARI
Fenerbahçe’de yaşananlar normal. Zaten Kayserispor maçında kötü de oynamadı. Emenike dışında, “Kendini oyuna vermedi”
diye bileceğimiz oyuncu yok. Ki o da hiçbir şeye kendini veremiyor. Asıl vahim olan da herkes elinden geleni yaparken işlerin kötü gitmesi. Geçen sezon ligin en iyi oyuncularından biri olan Kjaer’in kırmızı kart gördüğü pozisyonda Welliton’u ellerini kullanarak engellemesi ilginç. Kjaer’in güçsüzlüğü takımın hazır olmadığını gösteriyor. Problemin bunun dışındaki bölümü ise yönetime ait. Advocaat, ne yaptığını bilen, topla ilişkisi iyi olan bir oyuncu istedi. Pereira’nın da öyle birine ihtiyacı vardı. O nedenle “Kadro iyiydi ama Pereira oynatamadı” iddiası gerçekliğini yitirdi. İş teknik direktörden çıktı. Fenerbahçe’nin Ozan ve Salih’i yedekleyecek iki oyuncu alma zorunluluğu var. Şu an oyunu kontrol edemiyor. Orta alanda kalite eksik kalıyor.
NOT: Mehmet Demirkol’un yorumu, NTV Spor’daki açıklamalarıdır.
MEHMET DEMİRKOL / SPOR YAZARI