1960'ların başında Fecri Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal birlikte yabancı şarkılara Türkçe söz yazma modasını başlattı. Böylece 10 yıl kadar sürecek olan 'aranjman' müzik akımının öncüleri oldular.
Fecri Ebcioğlu, Ajda Pekkan, Ay-feri, İlham Gencer, Selçuk Ural gibi şarkıcılara Türkçe sözlerle Avrupa dillerinde şarkılarını söyletirken, Marc Aryan ve Adamo gibi Avrupalı sanatçılara da Türkiye'ye geldiklerinde kendi parçalarına Türkçe sözler yazarak plak doldurttu.
Fecri Ebcioğlu gençliğinde kalecilik yaptı ve bir dönem Fenerbahçe'de forma giymiştir. İstanbul Levent'te hayatının bir bölümünü geçirdiği sokağa adı verildi.
FECRİ EBCİOĞLU'NUN HAYATI
2 Mart 1927 yılında İstanbul'un Cihangir semtinde dünyaya geldi.
Müziksever bir ailesi vardı, annesi ud çalıyordu ve evde Türk müziği hiç eksik olmadı. Babıali'de bir kırtasiye dükkanı işleten babası ise, alafranga müziğin düşmanıydı ve sırf bu nedenle eve radyo almıyordu. Buna rağmen evlerine çok yakın olan 'Ege Bahçesi'nden duyulan alafranga müzikler, Fecri Ebcioğlu'nu etkiledi.
Ortaokul ve liseyi Taksim'de okudu. Cihangir yıllarından bir arkadaşı da oyuncu Gazanfer Özcan'dı. Aile sonra Cağaloğlu'na taşındı, yazları ise Anadoluhisarı'ndaki konaklarında geçirdiler.
FENERBAHÇE'DE KALECİLİK YAPTI
Fecri Ebcioğlu bu yıllarda futbolla ilgilendi, Anadoluhisarı'nda lakabı 'Kedi Kaleci'ydi ve Fenerbahçe futbol takımının kadrosuna seçildi. Sonra çeşitli takımlarda birkaç sene daha kalecilik yaptı.
1944 yılında 17 yaşındayken Babıali'de 'Öz Fenerbahçe' dergisinin Yazı İşleri Müdürü olarak iş hayatına başladı, burada ilk tanıştığı kişi Halit Kıvanç oldu.
1950'lerin başında Yeşilköy Havalimanı'nda bir havayolu şirketinde çalışmaya başladı. Şirket onu kurs için 1953'te ABD'ye gönderdiğinde, orada da müziğe olan ilgisi devam etti, akşamları TV ve DJ'lik kurslarına gitti, TV'lerde takdimcilik yaptı.
HÜRRİYET'TE MÜZİK YAZILARI YAZDI
1956'da Türkiye'ye dönünce DJ olarak çalıştı. 1957-1960 yılları arasında önce Yeni Sabah sonra da Hürriyet gazetelerinde müzik yazıları yazdı.
1961'de İstanbul Radyosu'nda haftalık bir müzik programı yapmaya başladı, 'Çay Saati Melodileri' adlı bu programda çaldığı plakların bir kısmını, Amerikan Haberler Merkezi'nden temin ediyor, çoğunluğunu da dinleyicilerin gönderdiği plaklar arasından seçiyordu. Salı günleri yayınlanan ve bir saat süren bu radyo programı dinleyici rekorları kırmış ve Türkiye'de birçok şarkının sevilmesini sağladı. Özellikle ithal plaklara ulaşmanın kolay olmadığı bir tarihte program büyük bir eksikliği giderdi.
ŞARKI SÖZÜ YAZARLIĞINA BAŞLAMADI
Avrupa ülkelerinde popüler olan parçaların her ülkede o ülkenin diliyle de söyleniyor ve beğeniliyordu. 1960'ta Hollanda'dan dönerken Bob Azzam'ın o günlerin popüler şarkısı 'C'est Ecrit Dans Le Ciel'ine Türkçe sözler yazmaya başladı ve bunları uçak biletinin arkasına (başka bir söylentiye göre de sigara paketinin arkasına) karalayıverdi, parçanın adını da 'Bak Bir Varmış Bir Yokmuş' yazdı.
İstanbul'a indiğinde arkadaşı İlham Gencer'in çalıştığı gece kulübü 'Çatı'ya gittiğinde kendisinden bir şarkı isteği yapılmıştı. Orada bu parçayı söylediğinde önce şaka yapıyor zannedildi, sonra da şarkıyı defalarca tekrar etmek zorunda kaldı.
YABANCI ŞARKILARA SÖZLER YAZARAK YENİ BİR DÖNEM BAŞLATTI
İlham Gencer bu şarkıyı plak yaptığında Türkiye'de bir ilk gerçekleşiyor ve ilk kez bir pop şarkısı Türkçe sözlerle söyleniyor, plağa alınıyordu.
1964 yılında Belçikalı şarkıcı Adamo, konser için İstanbul'a geldiğinde onun meşhur şarkısı 'Tombe La Neige'i de Türkçeleştirdi. Adamo, kendi şarkısını 'Her Yerde Kar Var' adıyla Türkçe okuyunca Atlas Sineması'nda yer yerinden oynadı, şarkının plağı yok sattı. Şarkılarını Fransızca ve İspanyolca söyleyen İzmirli şarkıcı Dario Moreno'ya da ilk kez Türkçe sözler yazdı. Bunlar 'Deniz ve Mehtap' ile 'Her Akşam Votka, Rakı ve Şarap'tı.
1965 yılında o tarihlerde henüz çok tanınmamış bir sinema oyuncusu olan Ajda Pekkan'a 'Her Yerde Kar Var' ve 'On Yedi Yaşında' şarkılarını verdi ve plak yaptırdı. Daha sonra yazdığı 'Strangers in the Night'ın aranjmanı olan 'İki Yabancı' hit oldu ve arkası geldi.
TÜRKİYE'NİN İLK TV SUNUCUSU
Fecri Ebcioğlu, Ajda Pekkan için onlarca aranjman daha yaptı. 1960'larda popüler müziğe damga vurdu. Şarkı sözü yazarlığı, müzik festivalleri ve yarışmalarında sunuculuk dışında onlarca filmin de müziklerini yaptı. 1968'e kadar müziklerini yaptığı filmler arasında Acı Hayat, Suçlular Aramızda, Yılanların Öcü ve Susuz Yaz gibi filmler de yer aldı.
Bu arada İstanbul Radyosu'ndaki DJ'lik çalışmaları da devam ediyor, pazar günleri yayınlanan 'Dinleyici İstekleri' programına haftada 6 bin mektup geliyordu. Fecri Ebcioğlu, aynı zamanda Türkiye'nin ilk TV sunucusu kabul edilir, 1956 yılında İstanbul'da deneme yayınlarına başlayan İTÜ televizyonunda 'Ebcioğlu Show'u uzunca bir zaman hazırlayıp sundu. Hatta şarkıcı Gönül Yazar'a ilk play-back'i de o yaptırdı. TRT ile devam eden televizyon serüveni 'Yedi Tepeden', 'Biz Bize', 'Laf Lafı Açar' (1978) ve 'Hatıralar' (1984) adlı şov programlarıyla devam etti.
FECRİ EBCİOĞLU'NUN VEFATI
58 yaşında felç geçirerek Çapa Hastanesi'nde uzun bir süre yattı. Bir süre boynundan aşağısını hareket ettiremedi. 2 yılın ardından sağlığına kavuşarak ayağa kalktı. 6 Mart 1989 tarihinde Levent'teki evinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Evinin bulunduğu sokağa adı verilmiştir.