Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) yılın 3’üncü toplantısını gerçekleştirdi. Ekonomistlerin 50 baz puanlık faiz artırım beklentisinin de üzerine çıkan Merkez Bankası, geç likidite penceresi (GLP) borç verme faiz oranını 75 baz puan artırarak yüzde 12,75’ten yüzde 13,50’ye yükseltti. Gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 9,25’te ve gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 7,25’te sabit tutan TCMB, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını da (politika faizi) yüzde 8’de bıraktı. Fonlama faizini 13.50’ye yükselten Merkez Bankası böylece bu oranı 2011 yılından bu yana en yüksek seviyeye taşımış oldu. Kurum 2011 senesinden önceki oranı paylaşmıyor. TCMB’nin 75 baz puanlık faiz kararına piyasanın ilk tepkisinde dolar 4.0338’e kadar gerilese de birkaç dakika sonra yönünü yukarı çevirdi ve karar öncesi günün en yüksek seviyesini de geride bırakarak 4,11’i gördü. Kurumdan yapılan duyuruda, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret ettiği belirtilerek, “İç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir” değerlendirmesi yapıldı. Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi: İthalat fiyatlarındaki yükseliş söz konusu riskleri artırmıştır. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.
Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir. Karara karşı ekonomistlerin görüşleri ise şöyle:
Analist Zeynel Balcı: Merkez bankası faiz kararının döviz kurları üzerindeki etkisi 10-15 dakika sürdü. Çok sınırlı kaldı. Dış piyasalar olumlu olsaydı daha kalıcı etkiler bırakabilirdi. Dövizde yükseliş, borsada düşüş beklentilerinin kırılması için yeterli olmadı. Olması da zordu zaten.
Analist Erkin Şahinöz: Ülkedeki herkesin borçlanma maliyetini 0.75 puan artırdı. Merkez ve kur (öncesinde defalarca uyardığımız gibi )faiz artırım öncesindeki düzeyinin üzerinde. Yüksek kur-yüksek faiz. Tebrikler ve teşekkürler Merkez.
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol: Piyasa beklentilerini karşılayan bir faiz artırımı kararı geldi. TCMB metni genelde aynı kalırken, ithalat fiyatlarındaki artışın fiyatlama davranışlarında olumsuz riskleri artırdığı dile getirildi. TCMB’nin 50 baz puandaki faiz artırımı beklentilerini aşarak 75 baz puanlık artırım yapmasını TL varlıklar için olumlu algılıyoruz. Bununla birlikte, yine de sadeleşme yönündeki beklentilerin bir ölçüde karşılanmadığı görüldü.
Ahlatçı Yatırım Menkul Değerler: Kur riskine bağlı tedirginlik bir miktar azaldı; faiz artırım oranı tatmin edici olmasa da merkezin fiyat istikrarına yönelik kayıtsız kalmaması önemli bir ayrıntıydı.
PİYASANIN ARKASINDA KALMAK İSTEMEDİ
CM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan: Merkez Bankası piyasaların önünden giderek son günlerde öne çıkardığı ilave sıkılaştırmayı yaptı, sıkı para politikası duruşunu değiştirmedi ve enflasyona odaklı olmaya devam etti. TCMB, Başkan Çetinkaya’nın son konuşmalarındaki ‘ilave sıkılaştırma’ söylemini de politika açıklamasında bulundurarak fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerine etkilerini yakından izleyeceğinin de sinyalini vermiş oldu.
İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu: Karar sonrasında dolar/TL kuru 4.08 seviyesinden 4.04 seviyesine kadar gerilemesinin ardından 4.06 seviyelerinde denge arıyor. Kurdaki harekete bakıldığında piyasalarda 25-50 baz puanlık bir beklenti olduğu ve kararı beklentilerin üzerinde karşıladığı görülüyor. Kurdaki aşağı yönlü seyrin sınırlı kalacağını ancak faiz artırımının oynaklığı azaltarak güveni yükseltebileceğini düşünüyoruz. Bu açıdan TCMB’nin bu adımını cesur bir adım olarak karşılamak mümkün.
QNB Finans Yatırım Danışmanlığı Müdürü Serdar Pazı: Beklentinin üzerinde artış yapılması ve açıklama metninde de önemli değişikliğe gidilmemesi ‘TCMB piyasanın arkasında kalıyor’ algısını az da olsa değiştirebilir. Kararın piyasalar üzerindeki kısa vadeli etkisi olumlu olacak. Kur için 4.03 destek konumunda, 4.10 da direnç olarak izlenebilir.
QNB Finans Yatırım Başekonomisti Burak Kanlı: Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin de üzerindeki faiz kararı olumlu oldu. Fakat önümüzdeki aylarda enflasyon bu seviyede devam ettikçe liradaki değer kaybı devam edebilir. 4.00 düzeylerine çekilen hatta 4.00 düzeyinin de altına inen bir liranın ardından yıl sonunu yine 4.20'lerde hatta daha da yüksek düzeylerde kapatabiliriz.
'BEN YURTDIŞINDAYKEN ARTIRDILAR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin 5 Nisan’daki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında faizler konuda uzun süreden beri yaptığı uyarıların dikkate alınmadığını söylese de bu defa Merkez Bankası Erdoğan Türkiye’deyken faizleri artırdı. Erdoğan daha önce yapılan toplantılardan örnek vererek, şunları söyledi: “Yurtdışına gitmeden önce faizlerle ilgili bir toplantı yaptık. Düşürülmesinden bahsettik. Nurettin Canikli ve Nihat Zeybekci de oradaydı. Sonra ben yurtdışındayken, Merkez Bankası faiz artırdı. Böyle bir şey olabilir mi? Bağımsızmış... İyi de onların aldığı kararın bedelini biz ödüyoruz. Bir de tek adamlık derler, bu nasıl tek adamlıksa, karar alıyoruz uygulamıyorlar. Benim arkamdan iş çevirdiler. Ekonomi konusunda bazı arkadaşlarımızın açıklamaları çok yanlış. Ekonomik göstergelere bakıyorsunuz en az 50 gösterge olumlu yönde gelişiyor, ama onlar sıkıntılı olan bir iki başlık üzerine konuşuyorlar. Bu büyük terbiyesizlik. Ben sürekli faizlerin aşağı çekilmesi konusunda uyarıyorum. Toplantılarda tamam diyorlar, ama aksi yönde faiz düzenlemesi yapıyorlar. Böyle saygısızlık olur mu?” Erdoğan’ın bu sözlerinin üzerine Başbakan Binali Yıldırım, “Ekonomiyle ilgili tüm gösterge ve öneriler kendi aramızda yapılan toplantılarda her yönüyle değerlendiriliyor” diyerek, araya girince Erdoğan, “Sadece kendi aramızdaki toplantılarda değil ki, çıkıp kamuoyu önünde de paylaşıyorlar. Görmedik mi geçen gün yapılan toplantılardaki konuşmaları” sözleriyle tepkisini sürdürdü.
EKONOMİNİN VEHAMETİ ORTADA
CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Merkez Bankası’nın “Faizleri düşürün” baskısına rağmen, faizleri artırmak zorunda kaldığını belirterek, “Dövizin düşmemesi ekonomideki vahameti ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ben yurtdışındayken faizi artırdılar’ dediği zaman bile Merkez Bankası faizi ancak 50 baz puan artırmıştı. Cumhurbaşkanı’nın kameralar önünde ‘faizleri düşürün’ uyarısına rağmen bugün faizi 75 puan artırdı. Çünkü ekonomi dipte, Merkez Bankası’nın elinde faizleri artırmaktan başka seçenek yok” dedi.
GEREĞİNİ YAPTI
İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu da beklentilerin üzerinde faiz artışı gelmesinin piyasaları desteklediğini ancak tepkinin sınırlı olduğunu söyledi. Körcüoğlu, Merkez Bankası’nın gerekeni yaptığını ancak küresel piyasalarda doların değer kazanmasının Türkiye’deki etkiyi sınırladığını ifade etti.