Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, Denizli Sanayici Tüccar ve İşadamları Platformu’nun kentteki bir otelde düzenlediği toplantıda, “Makroekonomik Görünüm ve Fiyat İstikrarı” konulu bir sunum yaptı.
Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren iç ve dış kaynaklı gelişmelerin iktisadi faaliyetin yavaşlamasına ve TL’deki değer kaybıyla birlikte maliyet yönlü enflasyonist baskıların artmasına yol açtığını dile getiren Çetinkaya, bu süreçte Merkez Bankası enflasyona odaklı sıkı bir parasal duruş sergilerken, kamu politikaları ve makroihtiyati tedbirlerin de iktisadi faaliyeti destekleyici yönde hareket ettiğini bildirdi. Çetinkaya, yakın dönemde yatırım ve ihracata yönelik teşvik ve tedbirlerle kredi kanalını ve istihdamı destekleyen düzenlemelerin iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı sınırlama yönünde önemli katkı sunduğuna dikkati çekerek, “Bütün bu önlemlerin de desteğiyle ekonomide toparlanma eğiliminin başladığını görüyoruz. Nitekim, reel sektör güven endekslerindeki bozulma son dönemde kısmen de olsa tersine dönmüş görünüyor. İhracat siparişlerinde de kayda değer bir iyileşme var. Öncü veriler ikinci çeyrekten itibaren toparlanmanın bir miktar güç kazanabileceğine işaret ediyor” dedi.
“Yılın ikinci yarısında döviz kurunun gecikmeli yansımaları ve yönetilen fiyatlardan kaynaklanan baz etkileri azaldıkça, sıkı duruşun da katkısıyla enflasyon daha makul seviyelere inecektir” ifadelerini kullanan Çetinkaya, “İç talebin ılımlı seyrinin fiyatlama davranışları üzerindeki etkisi önemli olacaktır. Diğer taraftan, para ve maliye politikaları arasındaki artan eşgüdümün de enflasyondaki düşüş sürecini desteklemesi beklenmektedir” diye konuştu. Gelecek dönemde, enflasyonu etkileyen faktörleri ve fiyatlama davranışlarını yakından takip edeceklerini ve gerekirse ilave parasal sıkılaştırmalar yapabileceklerini dile getiren Çetinkaya, enflasyonun istikrarlı olarak düşük düzeylerde kalması için mücadelenin bütüncül bir çaba ve yapısal bir yaklaşımla desteklenmesi gerektiğine işaret etti. Reel sektörün yabancı para cinsinden borçluluğuna ilişkin çalışmalara değinen Çetinkaya, ekonominin küresel koşullardaki dalgalanmalara karşı duyarlılığını azaltmak açısından basiretli borçlanma ve etkin risk yönetiminin teşvik edilmesinin önem taşıdığına işaret etti. Son verilere göre özel sektörün yabancı para kredi borcunun ortalama vadesinin yaklaşık 4,5 yıl olduğunu ve bunun giderek uzamaya devam ettiğini belirten Çetinkaya, kısa vadeli pozisyona bakıldığında ise yabancı para varlıkların yabancı para yükümlülüklerini büyük ölçüde karşıladığını aktardı.
TASARRUFLARIN ARTIRILMASI ÖNEMLİ
Firmaların yabancı para cinsi pozisyonunun ülkeye yönelik risk algısı, finansal istikrar ve fiyat istikrarı açısından önem taşıdığını dile getiren Çetinkaya, “Bu süreçte, döviz geliri ile dövizle borçlanma arasındaki bağın korunması ve kur riskini sınırlayacak finansal araçlarla doğal koruma içeren bir bileşenin firmalar tarafından kullanılması faydalı olacaktır. Daha bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşıldığında ise ekonominin dış finansman ve döviz kuru şoklarına karşı dayanıklılığının artırılması bakımından dış dengeyi iyileştirecek bütün yapısal tedbirlerin kritik önem taşıdığını vurgulamak gerekiyor. Yurt içi tasarrufların artırılması, üretimde verimlilik ve katma değerin desteklenmesi, ithal girdi bağımlılığının azaltılması gibi konular büyük önem arz ediyor” dedi.
DENİZLİ’YE KONUK OLDU
TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, Denizli Sanayici Tüccar ve İşadamları Platformu’nun kentteki bir otelde düzenlediği Ekonomi Değerlendirme Toplantısına katıldı. Platform sözcüsü Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, Çetinkaya’ya buldan işlemesi hediye etti.
RUSYA VE AVRUPA İHRACATA OLUMLU YANSIYACAK
Emtia fiyatlarının ithalatı artırıcı etki yapmasının beklenmesine rağmen, enerji dışı ticarette olumlu bir seyir öngördüklerini, Avrupa bölgesi talebindeki artış, Rusya gibi komşu ülkelerle olan ticaretteki toparlanma ve küresel ticaretteki pazar payında güçlü bir seyir izlenmesinin ihracatı olumlu etkileyeceğini dile getiren Çetinkaya, son dönemde yaşanan reel kur hareketlerinin de ithalat talebini sınırlayıcı etki yaptığına dikkati çekti. Çetinkaya, “Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, 2017 yılında enerji hariç dış ticaret dengesinin olumlu bir seyir izleyeceğini ve cari dengenin kademeli bir iyileşme eğilimi göstereceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
FOREKS’E BİR DÜZENLEME DAHA GELİYOR
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, foreks işlemleri için yeni sınırlamalar üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Bloomberg HT’ye konuşan Ertaş, geçtiğimiz günlerde yapılan foreks düzenlemesinin çok yerinde olduğunu belirterek, yurt dışında yapılan işlemleri engellemek için harekete geçtiklerini söyledi. Ertaş, “Vatandaşların yurt dışında foreks işlemi yapmasına set çekmek ve yurt dışındaki foreks şirketlerin Türkçe yayınını engellemek için çalışıyoruz.” dedi. Geçtiğimiz ayın başında SPK, foreks işlemlerinde 1’e 100 olarak uygulanan kaldıraç oranını 1’e 10 olarak değiştirirken, 50 bin TL alt limit getirmişti. Bu düzenlemenin ardından foreks piyasasında işlemlerin yüzde 90 civarında düşmesi ile şirketler, kadrolarındaki çalışan sayısını yüzde 80’e varan oranlarda düşürmek zorunda kaldı.