Europol 2015 yılındaki bu rakamın üçe katlanabileceği konusunda endişelerini dile getirdi. Europol tarafından hazırlanan raporda sığınmacıların Avrupa’ya kaçış yolunun herhangi bir etebında mutlaka örgütlü suç şebekeleri ile temasa geçmek zorunda kaldıkları belirtiliyor.
İsveç Polisi Ulusal Operasyon Birimi insan kaçakçılığı suçları uzmanlarından Ulla Ahlback bu kaçakçılık ağının her geçen gün büyüdüğünü belirterek "Bu şebekelerin, üzerinde çok iyi çalışılmış kaçakçılık rotaları var. Hangi sınır kontrollerinden geçeceklerini iyi biliyorlar.
AB sınırları içine girmek isteyen bir insan için kendi başına hareket edeceğine, bu kaçakçılık şebekeleri ile hareket etmesi daha kolay. Bu çok büyük bir pazar. Hatta bu şebekeler ülkelerinden kaçmak zorunda olmayan kişilere de hizmetlerini pazarlıyorlar. Kaçakçılar insanlara herhangi bir Avrupa ülkesi hakkında gerçeği yansıtmayan parlak bir resim çiziyorlar" dedi.
Pazarlama sosyal medya aracılığı ile
Kaçakçılık pazarlamasının sosyal medya ve değişik sığınmacı grupları arasında fısıltı gazetesi aracılığı ile yapıldığı, sosyal medyanın ayrıca eleman bulmak ve sığınmacılardan geçiş yolları hakkında bilgi toplamak amacıyla da kullanıldığı belirtiliyor.
Europol raporunda pasaport ve doküman sahteciliği yapmaktan şüphelenilen kişilerin sayısında da 2014 yılına göre büyük artış olduğu belirtiliyor. Geçen yıl Arnavutluk’ta ortaya çıkarılan sahte pasaport ve doküman çetesinin Bulgaristan ve Türkiye’deki kriminal gruplarla işbirliği içinde çalıştığına dikkat çekilerek yapılan aramada polisin Avrupa ülkelerine ait binlerce sahte vize, kimlik, oturma izni ve ehliyet ele geçirdiği belirtiliyor.