İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnafın sorunlarını kamuoyuna ve Meclis gündemine taşımak amacıyla yaptığı ziyaretler kapsamında bu kez Kayseri ve Yozgat’a gitti.
Kayseri’de Akşener’e dert yanan yaşlı bir çiftçi şu ifadeleri kullandı: “Köyün yüzde 99'u icralık. Hayvancılık, tarım bitti. Varlık şirketleri satıyor köyün tarlalarını. Çiftçi Ziraat Bankası’ndan tarım kredisi kullanırdı, ihtiyacını giderirdi ama şimdi bizleri 2'nci, 3'ücü sınıf çiftçi yaptılar.”
Yozgat’ta ise bir manav baba, 24 yaşındaki oğlunun Türkiye'den gitmek istediğini söylediğini belirterek, “Ben de bir baba olarak evladımı bu memleketten kaybetmekten korkuyorum” dedi.
“NASIRLI ELLERİYLE ÇALIŞAN ÇİFTÇİLERİ MAĞDUR ETTİLER”
Kayseri İncesu'da Akşener'e sorunlarını anlatan yaşlı bir çiftçi şu ifadeleri kullandı;
Köyün yüzde 99'u icralık. Hayvancılık, tarım bitti. Varlık şirketleri satıyor köyün tarlalarını. Çiftçi Ziraat Bankası’ndan tarım kredisi kullanırdı, ihtiyacını giderirdi ama şimdi bizleri 2'nci, 3'ücü sınıf çiftçi yaptılar.
Ziraat Bankası kendi yandaşlarına verdi kredileri, boş ahırları, çiftlikleri kurdular diploması olan arkadaşlar beraber. Ama köydeki gerçek, nasırlı elleriyle çalışan çiftçileri de mağdur ettiler, bir kuruş kredi vermediler.
Özel bankalara yönlendirdiler. Onlar da, ‘kuraklık geldi, bilmem ne geldi' derken haliyle köyün tüm tarlaları satılık-icralık duruma geldi. 50 bin lira borcumuza 120 bin lira ödedik devletin bankasına, Ziraat Bankası’na. Hani çiftçiyi kolluyordu… Nerede?
Akşener ise, “Ben şimdi bunları dile getireceğim. Ağalara da söyleyeceğim, buraya benim gibi gelsinler” yanıtını verdi.
“İNCESU'DA ASKIDA EKMEK 1-2 YILDIR ZATEN YAPILIYOR”
Bir başka vatandaş ise MHP lideri Devlet Bahçeli'nin askıda ekmek kampanyasına tepki göstererek, “İncesu'da askıda ekmek 1 yıldır, 2 yıldır zaten yapılıyor fırıncılar tarafından. Saray'da ‘bisküvi' denseydi anlardık yani” diye konuştu.
Akşener, vatandaşın söylediklerine gülerek karşılık verdi.
Akşener, İncesu’dan önce Yozgat Yenifakılı'da ziyaretlerde bulundu. Baba-oğul manav esnafı Akşener'e “Hiç iş yok, oyalanmak için burada duruyoruz, başka hiçbir şey için durmuyoruz” sözleriyle dert yandı.
“RESMEN BU ZAMANA KADAR KULLANILDIK”
Manav baba, 24 yaşındaki oğlunun Türkiye'den gitmek istediğini söylediğini belirterek, “Ben de bir baba olarak evladımı bu memleketten kaybetmekten korkuyorum. Biz imanlı insanız, adam konuşuyor, imanımız olduğu için inanıyoruz. İnandıktan sonra başka şeylere yöneliyor, iş tersine dönüyor. Resmen kullanıldık bu zamana kadar” açıklamasında bulundu.
“MEMLEKETİN DURUMU ÇOK KÖTÜ”
Mallarının çoğunun elinde kaldığını ifade eden manav, “Getirsek bir türlü, getirmesek bin türlü… ‘Yok' desek bu sefer müşteri kaybediyoruz. Satış çok düşük, berbat. Alım gücü yok. Memleketin durumu çok kötü. Gerçekten kötü. Ben 20 senelik burada esnafım. Çocuğum şimdi, ‘yurt dışına kaçacağım, Türkiye berbat oldu' diyor. Ben de onu kaybetmekten korkuyorum” dedi.
Akşener ise, “Problemlerinizi ben Grup Toplantılarımızda da konuşuyorum. Amacımız şu: su süreçte esnafa dikkati çekmek” sözleriyle cevap verdi.
KPSS’DEN ÖRNEK VERİ
“Sizin benim gibi insanların şansları bu (manavın 24 yaşındaki oğlunu göstererek) çocukta yok” diyerek açıklamasına devam eden Akşener, “Niye yok? Çünkü bir kere imtihan sisteminin içine tükürüldü. Biz en azından okuyabilmek için sınavlara girdiğimizde emindik ya. Güveniyorduk. O sınavda herhangi bir iğrençlik olmayacağına, herhangi bir üçkağıt olmayacağına güveniyorduk. Ve nitekim öyleydi. Şimdi dolayısıyla bizlerin elinde olan o şans bu çocukların elinden gitti. İkincisi; size bize ‘ya sabır', ballı börek başkasına… Türkiye'nin kaynağı var” diye konuştu.
Siyasi rekabetin ortadan kalktığını savunan Akşener, “Çok kolay oy verilir oldu. Şunu yaptılar: ayrılıklar üzerinden, farklılıklar üzerinden çok kolay oy alınıyor bu ülkede” ifadelerine de yer verdi.
“BU MEMLEKET, AK PARTİ'NİN OLMASINI İSTEMİYOR”
Akşener, bir elektronik dükkanı esnafıyla da konuştu. İşlerinin durgun olduğunu vurgulayan esnaf şöyle dert yandı;
Bir tek bizim değil, Türkiye geneli olarak durgun. Geçenlerde AK Parti'nin İl Meclis Kongresi vardı, İl Başkanı geldi, ben de vardım. Dedim ki, ‘sayın Başkanım buraya geliyorsunuz, oturuyorsunuz. Çıkıp da esnafı, vatandaşa hiç soruyor musunuz ‘ne yiyor, ne içiyor veya ne yapıyor, neyle geçiniyor' diye.
İlçe Başkanı size söylüyor, siz ‘tamam' deyip geçiyorsunuz, bunun alternatifi yok' dedim. Bizim nüfusumuz 2 bin 600. Bölersek 800'ü kadın, 800'ü çocuk, 800'de yetişkin erkek. ‘Bizim memlekette 10 bin nüfus vardı' dedim. ‘Bu nüfus nereye gitti sordunuz mu?', ‘Yok'…
‘İYİ Parti burada birinci sıralamada çıktı' dedim. ‘Bu memlekete demek ki istemiyor' dedim. Yani Ak Parti'nin olmasını istemiyor.
“MEMLEKETİ BATIRMAYA HALA DEVAM EDİYORLAR”
“Bu memlekette savcılık AK Parti'nin zamanında gitti” ifadelerini kullanan esnaf, “Resmi kurumlar Ak Parti'nin zamanında gitti. Memlekette bunlar sizin zamanınızda gitti… Bu memleketi de batırmaya hala devam ediyorlar. Çıkıyorlar, ‘güllük gülistanlık'… Hayır. Hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Gençlere pandemi kredisi verdiler, neyle ödeyecek? Devletsen yardım edeceksin. Memleket elden avuçtan gitti” dedi.
“CANIMIZLA DALGA GEÇİYORLAR”
Büyükbaş hayvancılık yapan vatandaş da hayvancılıkta yaşanan sorunları dile getirdi.
Yemi şu anda 105 liraya aldıklarını belirten vatandaş, “Et, 34 lira. Et-süt kurumu açıkladı, kesmiyor. Büyük kodamanların malını kesiyorlar. Ufak çiftçinin malı kesilmiyor. Biz 32 liraya et kestiremiyoruz. Biz perişanız, ne yapacağız şaşırdık. Vergiyi indirdiler sıfır yaptılar. Kim zengin olacak? Kim ne yapacak? Emine Erdoğan 50 tane ev bağışlıyor (Suriye/İdlibliler için), Devlet Bahçeli askıda ekmek kampanyası yapıyor, Bizim ruhumuzla, bedenimizle, canımızla dalga geçiyorlar. Şaşırmış durumdayım. Yazık günah” ifadelerini kullandı.