Musul'un eski valisi Asil Nuceyfi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentindeki özel ofisinde AA muhabirine, Ankara - Bağdat arasında çıkan gerilimin perde arkasına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türk askerinin Musul'daki nöbet değişiminin aniden ve Bağdat'tan habersiz gerçekleşmediğini ifade eden Nuceyfi, talebin bizzat Irak Başbakanı İbadi'den geldiğini söyledi. Nuceyfi, "Irak Başbakanı İbadi önceki yıl Türkiye'ye yaptığı ziyaretinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan, Iraklı askerlerin silahlandırılması ve eğitilmesi için yardım talebinde bulundu. O dönemde İbadi, özellikle Türkiye'den böyle bir yardım istedi. Irak'tan gelen böyle bir talep üzerine, Türkiye'deki yetkililer Irak'ın kuzeyine gerekli teçhizat ve ihtiyaçların gönderileceğini söyledi. Bununla birlikte Türkiye, Irak Savunma Bakanlığına kargo uçaklarıyla silah ve mühimmat gönderdi" dedi.
Bağdat Türk askerinden memnundu
İbadi'nin Iraklı askerlerin eğitilip donatılması talebinin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra, Türkiye'nin harekete geçtiğini belirten Nuceyfi, "Türkiye İbadi'nin yardım talebini direkt yerine getirmedi. Üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra Mart 2015'te söz konusu gönüllü askerlerin eğitilmesine start verildi. Bağdat'tan bazı yetkililer geçen bahar ve yaz mevsiminde söz konusu kampı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında Türkiye'den gelen askeri danışmanlar ve eğitimcileri de kendi gözleriyle gördüler ve memnuniyetlerini dile getirdiler" bilgisini paylaştı.
Musul'un eski valisi Asil Nuceyfi
İbadi'nin çıkışının nedeni Şii milislerin baskısı
İbadi'nin Türkiye'den yardım talebinden sonra kararından neden pişman olduğu ve askerlerin derhal topraklarından çekilmesini istediği sorusu üzerine Nuceyfi, "İran destekli Bağdat'taki Şii milislerin baskısından dolayı kararından vazgeçmek zorunda kaldı. Irak'ın kuzeyinde Sünni Araplardan oluşan silahlı gücün meydana geldiğinin farkına vardılar. Türkiye'nin bu konuyu çok ciddiye aldığını hissettiler. Aynı zamanda Türkiye'nin destek verip eğittiği askerlerin böyle bir güç haline geleceğine inanamadılar. Kısacası, Irak'taki dengeleri değiştirebilecek bir gücün ortaya çıkmasını sürpriz bir şekilde karşılayıp, derhal ortadan kaldırılması çabasına girdiler" cevabını verdi.
"Türkiye'nin askerleri gönüllü eğittiği kampların uluslararası koalisyon güçleri tarafından ziyaret edildi" diyen Nuceyfi "Hiç bir ülke Türkiye'nin bu rolü üstlenmesinden rahatsızlığını dile getirmedi. Herkes bu durumdan memnun" şeklinde konuştu.
Artık Sünnilerin de silahlı gücü var
Terör örgütü DAEŞ ile mücadele edilmesi için Irak ordusu, Haşdi Şabi ve Peşmerge güçlerinin yanında Sünnilerin de artık bir gücünün olduğunun altını çizen Nuceyfi, "Sünni bölgelerdeki teröristlerin ortadan kaldırılması için silahlı bir gücümüz var. Kentlerimizi teröristlerin elinden kurtardıktan sonra onları koruyabilecek ve istikrarı sağlayabilecek bir güç bölgede mevcuttur. Böyle bir durumda Haşdi Şabi'nin, Sünni bölgelere gelip, kentleri teröristlerden kurtarmasına gerek yok" dedi.
Gerilimin arkasında İran var
Irak'tak tüm Şii milis grupların emirlerini direk İran'dan aldığını vurgulayan Nuceyfi, "Ankara ve Bağdat arasında gerilimin meydana gelmesindeki asıl kaynak İran'dır. İran, Irak'taki milisler üzerinden Türkiye'nin askeri gücü konusunda İbadi'ye baskı uyguluyor" görüşünü ileri sürdü.
Türkiye, Musul halkına yeni bir hayat ümidi veriyor
Musul halkı ve evlerini terk etmek zorunda kalan tüm Sünni Arapların Türkiye'den beklentisinin oldukça yüksek olduğunu kaydeden Nuceyfi, "Birlemiş Milletlerin (BM) çatısı altında ve uluslararası koalisyon güçlerinin bir parçası olarak Türkiye'nin sadece Musul'un kurtarılmasında değil ancak yeniden inşası için önemli bir rolü olacaktır. Halkımıza yeni bir hayatı sunabilecek ülke Türkiye'dir. ABD de Türk askerlerinin bölgede olmasından rahatsız değil. Aynı zamanda Kürdistan hükümeti de bu durumu destekliyor" şeklinde konuştu.
Haşdi Şabi'nin Musul operasyonunda yer alması, mezhep çatışmasını tetikler
Musul'un kurtarılması operasyonunda Haşdi Şabi'ye bağlı güçlerin yer almasının, operasyonun akıbeti için hiç de iyi bir tablonun ortaya çıkmayacağına dikkati çeken Nuceyfi, "Musul halkı bunu bir mezhep çatışması olarak görebilir ve DAEŞ'in yanında Şii milisler ile çatışabilir. Böyle bir durum kentin teröristlerin elinden alınmasını zorlaştırır. Şii-Sünni savaşı algısı ortaya çıkar ve önü alınmaz bir katliam yaşanabilir" dedi
Türkiye, güçlü bir Irak istiyor
Türkiye'nin Irak'ın elinin zayıf olmasını kendi çıkarları için kullandığı iddialarının gerçekleri yansıtmadığını belirten Nuceyfi, "Türkiye'nin Irak'a bu şekilde baktığına inanmıyorum. Tam tersine komşu ülke Irak'ın güçlü olması ve kendilerine tehdit olan DAEŞ ve PKK'nın bölgeden atılmasını istiyor. Bu yüzden güvenli ve istikrarlı bir Musul, Türkiye'nın yükünü her açıdan azaltacaktır. Şu anda bir çok Iraklı sığınmacı Türkiye'de. Eğer o sığınmacıların bölgeleri kurtarılırsa hepsi evine geri dönecektir. Türkiye kendi ülkesinin istikrarı için çabalarda bulunuyor. Hiç bir ülke kendini kriz içerisine sokma peşinde olmaz" yorumunu yaptı.
İbadi hükümetinin Ankara'ya karşı kullanacağı hiçbir kartı yok
Irak Başbakanı İbadi'nin pratikte Türkiye'nin Musul yakınlarındaki askeri gücüne karşı kullanacağı herhangi bir yaptırımın söz konusu olmadığını yenileyerek şunları kaydetti:
"Bağdat'ın yapabileceği tek şey diplomatik ilişkileri kesmesidir ve bunun ötesinde yapabilecekleri bir şey yok. Çünkü, Türkiye'ye terörle mücadele konusunda destek veren bir çok ülke var. Irak ordusu ile Türk askerlerinin konuşlandığı bölge arasındaki mesafe 250 kilometredir. Bu iki bölge arasında DAEŞ da var. Hiç bir şekilde Türk askerlerine saldırılması da söz konusu olamaz. Irak'ın kuzeyindeki hava sahası ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçleri tarafından korunuyor. Bu durumda ellerinden gelecek bir şey yok."
Son olarak Musul ve Irak halkının Türkiye'yi gerçek dost olarak gördüklerini söyleyen Nuceyfi, "Türkiye hükümeti ve halkının yardımlarından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bu krizin meydana gelmesinden önce Irak'taki tüm Sünniler kendilerini yalnız hissediyordu ancak artık öyle olmadığı ortaya çıktı" diye konuştu.
BAĞDAT/AA