Beşiktaş'ın eski başkanı Fikret Orman, TRT Spor'da katıldığı bir programda soruları yanıtladı.
Orman'ın açıklamaları şu şekilde:
Artık konuşmak zorunda kaldım. Dünkü maçın sonlarına bakabildim. Skoru gördüm ama moralim bozulmasın diye çok bakamadım. Beşiktaş kupayı önemsemez. Ben de başkan olduğum dönemlerde önemsemezdim. UEFA'ya keşke devam edebilseydik ama Beşiktaş'ın esas hedefi şampiyonluktur. Havlu atacak durumda değiliz. Gökhan Gönül'ün bir açıklamasını gördüm. Hoşuma gitti, her şey çok çok çabuk değişir. Futbolda inişler çıkışlar olur. Mesele takım birliğine ulaşmak. Bunu da en başta da başkan ve yönetim kurulu yapar.
"HOCAYI KAMUOYUNDA TARTIŞMAK DOĞRU DEĞİL"
Futbolda önemli olan takım olabilmektir. Teknik direktör bunun bir parçası ama tek parçası değil. Bu bir sinerji işi. Her şeyden evvel başkan ve yönetim de bu organizasyonu iyi yönetmeye gayret etmeli. Güven vermeniz lazım. Oyuncular ve hocalar insan. Bunlar araba değil. Ruhları ve fikirleri var. Buna göre bir takım oluşturman lazım. Bu takımda çok tecrübeli oyuncular var. Bu da negatiften pozitife gitmeli. Hocayı kamuoyunda tartışmak negatif bir durumun oluşmasına sebep olur. Futbolda güneşli günler yoktur sadece, arada yağmurlar gelir.
"HER SEFERİNDE HOCA DEĞİŞTİRMEKLE BAŞARI ELDE EDİLMEZ"
Başkanlık ve yöneticilik 'Parayı verdim' demekle olmaz. Bu bir ekip işi. Abdullah Avcı'ya destek olunmalı. Ben zaten çok hoca değiştirmekten yana değilim. Beşiktaş'ın 15 tane şampiyonluğu var. 117 senelik bir camia. İstikrar yakalanırsa başarı da gelir. Gordon Milne ile 3 sene üst üste şampiyon olduk. Hocamızın kariyeri belli. Hocamıza sahip çıkmamız lazım. Her seferinde hoca değiştirmekle başarı elde edilmez.
SORU: Sezon başındaki transferler Abdullah Avcı'nın istediği futbolcular mıydı?
Beşiktaş'ın çok kaliteli kadrosu var. Fenerbahçe ve Sivasspor maçlarını kazansaydık da bu konuşulacaktı zaten. Sonuca endeksli. Ben ve yönetimim devam etseydik Beşiktaş 6 maçlık galibiyet serisi yakalayamazdı. Benim üzerimde negatif bir hava oluşturulmuştu. Şikayetler artmaya başlamıştı. Ben Beşiktaş'a zarar verecek bir şeyler yapmam. Beşiktaş'ın kadrosu ve teknik direktörü iyi. Belki bu sene şampiyon olunamaz ama gelecek yıllar için iyi olabilir.
"TRT'DE PROGRAM YAPILMASINI İSTEDİM"
İlk önce bir basın toplantısı yapmak istedim. Ancak hayat şu an sosyal medya üzerinden gidiyor. İnsanlar oradaki birkaç sözle hareket ediyor. Ben insanların canlı seyretmesini istedim. Basın toplantısından kaçan biri değilim. Devletin kanalı TRT'de program yapalım istedim. Şu an bir başkan ve yönetim kurulu var. İnsanların ilgisi Beşiktaş'ın nasıl olacağıdır. Bizim iç işlerimiz mali genel kurullarda konuşulur.
"AHMET NUR ÇEBİ'YE MESAJ GÖNDERDİM"
Beşiktaş geleneklerinde hesap sormak yoktur. Yıldırım Demirören, Genel Kurul'un seçtiği bir adam olarak geldi. Mevcut yönetim kurulunda çalışan arkadaşlar benimle birlikte çalışan kişilerdi ve hiçbiri istifa etmedi. Görev süreleri bittiği için gittiler. Bizde eski yönetici ve başkanlara hürmet vardır. Maalesef ki geleneklerimizi kaybettik. Geldikleri günden beri hep bir açıklama yapıyorlar. 'Benim haberim, bilgim yoktu' gibi şeylerle karşı karşıya geldim. Bunlar doğru değil. Eğer siz o umudu taşımazsanız kimlere bilet satacaksınız? Oyuncuyu kötülerseniz kime satacaksınız? Beşiktaş tarihinin en önemli transferlerini yaptık. 100 milyona yakın gelir elde ettik. Beni hep topun içine çekmeye çalıştılar. Ben Ahmet Nur Çebi'ye mesaj gönderttim, 'Beni bu topun içine çekmesinler' ifadelerini kullandım.
"BİR DAHA BİR ARAYA GELMEYİZ"
Ne yazık ki ben bıraktıktan sonra. Yönetim kurulu üyelerinde 6 tanesi benimle çalışan insanlar. Beşiktaş yönetimine gelen kişiler. Başkan seçildikten sonra Ahmet Nur Çebi'yi aradım ama açmadı, sempatik bir mesaj attım, cevap vermedi. Bir daha muhtemelen bir araya gelmeyiz. Beşiktaş maçı kimsenin davet edeceği bir yer değil. Aramızda kırgınlıklar olur. Bizim aramızda bir gönül bağı var.
"330 MİLYON DOLAR BORÇ VARDI, YENİ KAYNAKLAR BULDUK"
Beşiktaş'ta başkan olduğum andan şimdiye kadar her şey temlik yoluyla yapıldı. Bırakmamın en büyük sebebi, 'Paralar Nerede' konusu. Biz Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyince takımın maliyeti yükseldi. Fenerbahçe maçı vardı biliyorsunuz, biz o maça çıkmadık. 'O maça çıkmayın, 10 sene şampiyon olmayın' deniliyordu. Benim son dönenim geldi. Seçimi kazandığımız gün artık seçimim bitmişti. 3 sene bırakın da bunu bütünlükle götürelim, demiştim. Sonra radikal kararlar aldık. BJK TV'yi kapattık. Amatör sporların bazılarından vazgeçtik. Ben 5 ay sonra bırakacağımı bilsem manyak mıyım bu kararları alayım. Biz ilk günden borçlu gelmiştik. 330 milyon dolar borç vardı. Yeni kaynaklar yarattık.
"2 SENE ÜST ÜSTE ŞAMPİYON OLDUK"
Beşiktaş camiasının artık benden bıktığını düşünmeye başladım. Stadyumda insanlar bana düşmanca bakıyordu. Eğer o stadyumda geziyorlarsa benim sayemde. Ekibimizle birlikte iyi işler yaptık. Biz Beşiktaş'a kötü bir şey yapmadık. 2 sene üst üste şampiyon olduk. Şampiyonlar Ligi'nden namağlup çıktık. Tarihinden daha fazla sponsorluk anlaşması yaptık. Elimizden geldiğince Beşiktaş'a hizmet ettik.
"TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ BAŞKANIYDIM"
Biz iki sene üst üste şampiyon oldu. 3. sene Avrupa'da iyi işler yaptık. Ligi 4. bitirdik. Yazı geçtik, orada başladık. Süreç orada başlıyor. Ne oldu da bu başladı. Sorunun özü bu. Ben Türkiye'nin en önemli başkanıyken ne ara 'Paralar nerede başkan' sorularına döndü. Oyuncu satmadan transfer yapamadık. Şampiyonlar Ligi geliri yokken küçülmemiz lazım dedim. Ahmet Bey diyor ki, '10 milyon TL kar eden bir kulüp 307 milyon zarar yaşadı.'
"2012'DE AHMET NUR ÇEBİ YER ALMAK İSTEMEDİ"
2012'de Anonim Şirketi'nde Ahmet Nur Çebi yer almak istemedi. Vergi borçlarında şahsi sorumluluk isteniyor. Ben her 3 ayda lisans alırken, Vergi Dairesi'nden kefalet imzası attım. Atmasam imza alamaz. Toplantılara da Ahmet Nur Çebi gidiyordu. Beşiktaş Derneği'ni temsilen katılıyordu. Beşiktaş o dönemde de zarar açıklıyordu. O zaman da çıkıp, 'Biz kulübe zarar ettiriyoruz, Beşiktaş'a zarar veriyoruz' deseydi.
"SUİSTİMAL VARSA MAHKEMEYE GİTSİNLER"
Evraklarda sorun görüyorlarsa mahkemeye gitsinler. 2012'den Şampiyonlar Ligi'ne gittiğimiz döneme kadar zarar açıklıyorduk ve o toplantılara da Ahmet Nur Çebi gidiyordu. Biz seçimle geldik, diyor. Beşiktaş'ı yönetenler doğru bildiklerini yapmaları için gelirler. Suistimal varsa mahkemeye gitsinler. O dönemde finansmanı yönetiyordu, şimdi hiçbir şeyi bilmediğini söylüyor.
"YILDIRIM DEMİÖREN DÖNEMİNDE HEP ZARAR EDİLDİ"
Bizde sözleşme yapılır, ben onu okumam. Futbol şubesi okur, hukukçular olur. Bakıyorum hukuk imzalamış, futbol şubesi okur ben de imzalarım. Beşiktaş'ta bilgiden en az sahip olan kişi benimdir. Ben çünkü kimsenin işine karışmam. İcra kurulu özerktir, onların toplantılarına katılmam. Çok siyasi bir karar olur, ona dahil olurdum. Beşiktaş kendi içinde profesyonelce yönetilir, bir kişiyle değil. Konuşulanların hepsi gerçek dışıdır, hiç şahidi yoktur. Şu anda Beşiktaş'ın gündemi de bu değil. Beşiktaş'ın gündeminde ne var? Transfer var. Takım nasıl olacak? Bunun içerisine ben neden çekiliyorum? Bunun manası ne? Benim derdim Ahmet Nur Çebi'ye vurmak değil amacım, ben doğruları söylemek için buradayım. Beşiktaş son 17 senedir zarar ediyor. Yıldırım Demirören döneminde hep zarar edildi. Biz stadyumu açtık, kara geçtik. Ondan sonra zarar ettik.
"NEGREDO BAŞARISIZ BİR TRANSFERDİ"
Negredo iyi bir forvetti ama Beşiktaş'ın forveti değildi. O sene Burak'ı almalıydık ama hata ettik. Fenerbahçe maçına çıkmadıktan sonra ligi 4. bitirdik. Talisca bizim oyuncumuz değildi, kiralıktı. Sanırsın ki, Talisca'yı ve Aboubakar'ı başka biri aldı. Transferlerimizin %70-80'i doğru transferdi. Biz kaleci Boyko'yu aldık. Şenol hoca da çok istemişti. Ama olmadı, başarısız bir transferdi. Transfere kendi ekibimiz bakıyordu, ben arada bir izliyordum. Aras Özbiliz de Rusya'da müthişti. Biz 1.3 milyon euroya almıştık ama Spartak Moskova onu 7 milyona almıştı.
"HOCAYLA KONUŞMADAN TRANSFER YAPILMAZ"
Hasic çok önemli bir yetenek. Hasic scout ekibimizin verdiği bir isimdir. Hocayla konuşmadan da transfer yapılmaz. İçine sinmediği oyuncuları almadık. Mesela Diaby'yi çok istedi, onun için aldık ama kamuoyuna cevabı veren Beşiktaş'ta başkandır.
SORU: En büyük hatanız nedir?
Birçok hatam var. Bazı hak etmeyen insanları bir yerlere getirdik. Biz kötü niyetle hareket etmedik.
Görevi bıraktıktan sonra hiç kimseye ayrılın talimatı vermedim. Profesyonel arkadaşlarımız, 'Siz yoksanız biz de yokuz, gitmeden bu işi çözelim' dedi. Bu arkadaşlarla birçok iş yaptık. 2 tane arkadaşımız ayrıldı. CEO'nun hiçbir talebi olmadı. Sekreterlerim vardı, onlar çalışmak istemediler. Onun haricinde mevcut yönetim birçok arkadaşla çalışmak istemedi.
SORU: Mal varlığınızı açıklar mısınız?
Evet. 2012'den bıraktığım döneme kadar benim mal varlığımdaki artışı bulsunlar bağışlayacağım.
Biz Beşiktaş'a geldiğimiz ilk günden itibaren her gün para aradık ve bulduk. Biz nasıl bulduysak şimdiki yönetim de bulacak. Beşiktaş'ın malları satılacakmış. Seçime geldiğinizde böyle söyleyecektiniz.
"OTOPARK UCUZA KİRAYA VERİLMİŞ"
Hangi takım menajerlere para ödemiyor? Her takım da ödüyor. Bir biz ödemedik. 5 senede 14 milyon euro ödemişiz. Takıma ne ödenmiş peki. Otopark ucuza kiraya verilmiş. Sözleşmede var, istediğimiz zaman feshedilir. Şimdi gidip 1 yıllık parayı peşin almışlar. Neden aldınız madem kötü imzalanmış? (Ahmet Nur Çebi'ye) Gidip anonim şirketine imzayı atacaksınız! Siz güveneceksiniz.
"KOÇ VE AĞAOĞLU LİSANS VERMEMİZİ İSTEDİ"
Lisans sözleşmesini biz hazırladık. Hüsnü Bey de bize bir yazı yazdı. Kulüpler Birliği'ne talimat gönderilemezdi. Gidin, kendiniz hazırlayın dedim. Ben Japonya'da iken Ali Koç ve Ahmet Ağaoğlu, lisansı vermemizi istedi, Avrupa'ya gidebilmek için.
SORU: Transfer harcamalarında yüzde 30'dan yüzde 40'a limit artış talebi hangi kulübündü?
Göksel Başkan böyle bir şey söyledi. Bu Kulüpler Birliği'nden konuşuldu. Bütün başkanlar oradaydı. Nihat Bey yüzde 40'a çıkarılacağını ifade etti.