Suriye’nin İdlib vilayetinde geçen ay gerçekleştirilen kimyasal silahlı katliama ABD’nin verdiği füzeli cevap, gösterişli ancak etkisizdi. Suriye rejimine ait bir hava üssüne Amerikan ordusunun sahip olduğu en gelişmiş füzelerden Tomahawk’larla vurulmuş, ancak maliyeti 100 milyon dolara yaklaşan bu saldırı savaşın gidişatını değiştirecek bir etki yapmamıştı. Zira Esad rejimi, ABD’nin saldırısının üzerinden 24 saat geçmeden vurulan üsten tekrar uçaklarını kaldırmıştı.
Bu saldırının yapıldığı 6 Nisan günü, ABD Başkanı Donald Trump, Çinli mevkidaşı Şi Cinping’i Florida eyaletindeki kışlık malikanesi Mar-a-lago’da ağırlıyordu. Trump, daha sonra anlattığına göre Esad rejimini vurduklarını Şi’ye haber verdikleri sırada, iki lider akşam yemeklerini bitirmiş, ‘dünyanın en güzel çikolatalı pastasını’ yiyorlardı. Trump, “Az önce Suriye rejimini vurduk” demiş, Şi de Esad kendi halkına kimyasal silahla katliam yaptığı için bu saldırıyı onaylamıştı.
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, ülkesinde katıldığı bir konferansta o geceyi anlattı: “Tam tatlılar servis edildiği sırada Başkan, Sayın Şi’ye bir şeyden bahsetmek istediğini söyledi. Anlattığı şey, Suriye’ye atılan 59 füzeydi. Bu onun akşam yemeği sonrası eğlencesi yerine yaptığı bir şeydi. Ve asıl mesele şu ki, bu eğlencenin başkana hiçbir maliyeti olmadı.”
Ross’un bu açıklamaları, konferansı izleyenler tarafından gülüşmelerle karşılandı. Yani aralarında onlarca kadın ve çocuğun bulunduğu yüze yakın kişinin katledildiği bir kimyasal saldırı, ABD Başkanı için bir eğlence, bahsedildiğinde gülünecek bir ‘anı’ olmuştu.
Suriye’nin İdlib vilayetine bağlı Han Şeyhun beldesinde, 4 Nisan günü kimyasal silahlarla düzenlenen saldırıda yaklaşık yüz kişi hayatını kaybetmişti. Katliamdan iki sonra Amerikan ordusu, Akdeniz’de konuşlu gemilerinden, Suriye’nin Humsu vilayetindeki Şayrat üssünü Tomahawk füzeleriyle vurmuştu. Daha sonra ABD yönetimi, saldırıdan 45 dakika önce Rusya’yı bilgilendirdiklerini açıklamıştı. Bu sürede üsteki birçok askeri ekipman ve personel tahliye edilmiş, saldırıyı minimum hasarla atlatan Esad rejimi, bir gün sonra üsten yine uçaklarını kaldırmıştı.
İNGİLTERE: KAYPAK TRUMP’A GÜVENMEMELİYİZ
İngiliz Parlamentosunun üst kanadı Lordlar Kamarasının Uluslararası İlişkiler Komisyonu, ABD yönetiminin Ortadoğu politikasını “kaypak ve öngörülemez” olarak nitelendirdi. Komisyonun yayımladığı raporda, İngiliz hükümetine, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu politikasıyla ilgili uyarılarda bulunuldu. ABD Başkanının yapıcı olmayan ve çatışmayı tırmandırabilecek pozisyonlar aldığı belirtilen raporda, “Başkan Trump’ın kaypak ve öngörülemez politikası İngiliz hükümetinin bugüne kadar ABD’nin dış politikasını etkilemesini zorlaştırdı ve bu kolaylaşacak gibi de görünmüyor” ifadesi kullanıldı. Raporda, İngiliz hükümetine bölgedeki barış sürecini hızlandırmak için Filistin devletini tanımayı da gündemine alması tavsiye edildi. Barışın sağlanmasında güç dengesinin İsrail’den yana olduğu kaydedilen raporda, “İsrail iki devletli çözüm imkanını azaltmayı sürdürürse İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu eylemleri kınayan kararlarını desteklemeye hazır olmalı. Hükümet, iki devletli çözüme kararlı bağlılığını göstermenin en iyi yolu olarak Filistin devletini tanımayı ciddiyetle düşünmeli” ifadesine yer verildi.