ÖZEL HABER / KENAN BUTAKIN
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında, terör örgütü IŞİD’den temizlenen El Bab’ın ardından tüm gözler YPG’nin ağırlıkta olduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolündeki Münbiç’e çevrildi. El Bab’ın güneyinde bulunan Esad rejimi ordusu, önceki gün harekete geçerek Münbiç ile aralarında bulunan ve IŞİD’in kontrol ettiği bölgede bir koridor açtı.
Koridorun açılmasıyla da bölgede DSG’nin kontrolündeki alan ile Esad rejiminin hakim olduğu yerler birleştirilmiş oldu. Karar ise DSG ile Esad rejimi arasında günler önce bir saldırmazlık anlaşması yapıldığına ilişkin bir iddiaya ulaştı. Suriye’de YPG saflarında bulunan Maryanne Lavrence adlı ABD’li lejyoner askerin paylaştığı iddiaya göre, Suriye Arap ordusu ile DSG günler önce bir saldırmazlık anlaşması yaptı. İddiaya göre bu anlaşmanın hemen ardından da rejim güçleri, Münbiç’e doğru koridor açmak için ilerlemeye başladı. Önceki gün ise koridor tamamen açıldı.
PYD FIRAT’IN DOĞUSUNA ÇEKİLMEDİ
El Bab operasyonunun başından beri yerel güçlerle bereber yürütüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, bundan sonraki hedef ve gelişmeler için de şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdiki safha, daha önce belirlediğimiz Münbiç’tir ki Münbiç Araplara ait olan bir yerdir, PYD’nin veya YPG’nin yeri değildir. Biz bunu da Amerikalı dostlarımıza söyledik. ‘Bir defa Fırat’ın doğusuna kesinlikle PYD ve YPG’nin geçmesi gerekir. Bunların burada kalmaması gerekir’ dedik. Onlar ‘Geçti, geçiyor’ dediler ama hala geçmiş değil. Ondan sonraki süreç nedir? Eğer hakikaten müttefiklerimiz, DEAŞ’la olan mücadelede samimiyseler biz de diyoruz ki ‘Sizinle birlikte hareket ederiz. Yeter ki DEAŞ’ı Rakka’dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım.”
MÜNBİÇ VE RAKKA İÇİN ATILACAK ADIMLAR VAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar ile yaptıkları görüşmede El Bab operasyonu ve sonrasını da konuştuklarını belirterek şunları söyledi: “Operasyonun tamamlanması oradaki sürecin bittiği anlamına gelmiyor. Çünkü bizim buradaki hedefimiz Cerablus, Dabık, El Bab, ama ondan sonra da tabii koalisyon güçleriyle, Rusya’yla Amerika’yla mutabık kalmamız halinde gerek Münbiç gerekse Rakka’ya yönelik de atılacak adımlar var. Bunları biz yakın bir ülke olarak Rusya ile görüşmemiz, öbür tarafta stratejik bir müttefik olarak Amerika’yla, koalisyon güçleriyle yapacağımız dayanışma, bunların hepsi bu süreç içerisinde önem arz ediyor. Bunları da birliktelik içerisinde yürütmek de bizim önemli bir hedefimiz. Bütün bunları uzaktan seyretmek gibi bir durumun içerisinde olamayız. Çünkü daha önce bunları uzaktan çok seyrettik. Seyrettik ama bunların bize belli bedelleri oldu. ‘Artık hem masada olacağız hem de arazide olacağız.’ dedik. Bunları açıkça dost, muhatap, müttefik kim varsa hepsine söylemiş bulunuyoruz.”