Yenidoğan ölümlerinde erken doğuma bağlı sebeplerin oranı yüzde 75... Oysa acil durumlar dışında, doğumu geciktirmenin ve bebeğin başta akciğer olmak üzere tüm organlarının gelişimini sağlamak mümkün. Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, erken doğum riskini geç olmadan fark etmenin yollarını şöyle anlattı:
Karın ağrısı: Herhangi bir anlam verilemeyen ve herhangi bir nedene bağlanamayan hafif karın ağrısı bazen erken doğumun ilk belirtisi olabiliyor. Karın ağrısının özellikle gelip giden, yani ara ara olması ve hafif bir rahatsızlığa yol açması durumunda zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmak gerekiyor.
Akıntı artışı: Hamilelik doğal olarak vajinal akıntıyı artıran bir süreç. Bu değişime hamilelik nedeniyle vücutta artan hormonlar neden oluyor. Ancak normalden çok, örneğin günde birden fazla günlük ped kullanmaya ihtiyaç duyulan bir akıntı erken doğuma işaret edebiliyor.
Kanlı ve sümüksü bir akıntı olması: Özellikle akşam saatlerinde, lavabodayken veya ani ayağa kalkma sonrası iç çamaşırda pembe, renkli ve sümüksü bulaş görülebiliyor. Rahim ağzı denilen kısımdan gelen bu akıntı erken doğumun habercisi olabileceği için yine zaman kaybetmemek gerekiyor.
Berrak sıvı gelmesi: Erken doğumun belki de en tehlikeli ve kesin belirtilerinden biri, vajenden dışarı aşırı miktarda berrak bir sıvı akması. Bu tablo diğer yakınmalara göre çok daha kısa zamanda uzman hekime başvurmayı gerektirmektedir. Çünkü hamilelik kesesi açılmış ve bebeğin sıvısı dışarı akıyor olabiliyor. Geç kalınması durumunda anne ve bebeğin hayatını tehlikeye sokabilecek düzeyde enfeksiyon gelişebiliyor.
Baskı ve dolgunluk hissi: Erken doğum eylemi başlamadan önce meydana gelen rahim kasılmaları bebeğin baş kısmını doğum kanalına ilerletiyor. Bebeğin baş kısmının, rahmin alt kısmına baskı ile yönlendirilmesi, vajinal bölgede anlamsız bir baskı ve dolgunluk hissi oluşturuyor. Yine bu belirtide de zaman kaybetmeden hekime başvurmak erken doğumun önlenmesinde büyük önem taşıyor.