Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede savcılık, soruşturmanın başlatılmasına neden olan ihbar mektubu ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.
Tahşiyeciler grubuna ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne Aralık 2009 tarihinde ihbar mektubu gönderildiği belirtildi. Savcılık, bu ihbar mektubunun kim tarafından gönderildiğine ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamasına dikkat çekti.
Bu ihbar mektubunun içeriğindeki bilgilerin soruşturma dosyasındaki ve İstanbul istihbarat şube müdürlüğünde bilgilerden faydalanılarak hazırlandığını savundu.
Savcılık iddianamesi şöyle:
“İletişim dinleme sürecinde dinlenen kişiler arasında grubun üyelerinden veya tanıdıklarından olan bir kişinin darp edilmesi olayından bahsedilmesine karşın ihbar mektubunda da bu hususun benzer şekilde dile getirilmiş olması hususları dikkate alındığında, gönderilen mektubun o döneme kadar gerek İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce gerekse Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce elde edilen, bir kısmı çok ince detayı barındıran bilgiler içerdiği, cemaat mensubunun bu bilgileri elde ederek ihbar mektubu göndermesinin hayatın olağan akışına uygun görülmemiştir.”
Ergenekon ihbarları ile benzer
El Cezire Türk'ten Selahattin Günday'ın haberine göre savcılık, Tahşiye grubuna yönelik yapılan ihbar ile Ergenekon sürecinde yapılan ihbarların benzerliklerine de dikkat çekti.
Savcılık, "Gönderilen bu mektubun yazı stili olarak daha öncesinde Ergenekon soruşturmasında gönderilen mektup ile ve yine paralel yapının yapmış olduğu eylem ve işlemlerden olduğu anlaşılan askeri görevlilere yönelik kumpası konu edinen 2014/151025 no’lu soruşturmamızda mevcut olan "sayın savcım" başlığı ile yazılıp gönderilen soruşturma başlatmaya yönelik mektuptaki yazı ile aynı yazı stilinde yazıldığı gibi yine aynı ifade ve anlatım tarzında olduğu belirlenmiştir” tespitinde bulundu.