Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık darbe girişiminde yasa dışı ses kayıtlarını servis ettiği iddiasıyla 5'i firari 10 sanıkla birlikte yargılanan dönemin Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve eski CHP Milletvekili Eren Erdem'in, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunması alındı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Eren Erdem ve Onur Kala ile tutuksuz yargılanan Turan Ababey, Emre Erciş ve Kutlu Esendemir katıldı.
CHP Genel Başkan yardımcıları Muharrem Erkek, Fethi Açıkel ve Ünal Çeviköz ile Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Ali Şeker, Ali Hakverdi, Sera Kadıgil ve Erdoğan Toprak'ın da aralarında bulunduğu bazı CHP'li milletvekilleri de duruşmayı izledi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenilen Kemal Özkiraz, Eren Erdem ile 5-6 yıl arkadaşlık yaptığını ve FETÖ iddialarını çok komik bulduğunu ifade ederek, "15 Temmuz darbe girişiminden 2-3 gün sonra Eren, bana 'Darbe başarılı olsa ilk beni öldürürlerdi.' dedi. Ciddi şekilde korkuyordu. Arkadaşlarıyla arabada seyahat ederken sanıklardan Emre Erciş arkadaşımı aradı. Erciş, Twitter'da trol paylaşımlar yapıyordu. Arkadaşım ona, Eren Erdem'in takkeli fotoğrafını paylaştığı için, 'Yaptığın çok büyük günah' diye hitap etti. Erciş de arkadaşıma, 'Benim onunla olan hesabım bitmedi, FETÖ'cü olmadığını ben de biliyorum ama onu tutuklatana kadar uğraşacağım' ifadesini kullandı. Bizzat duydum, çok net hatırlıyorum." şeklinde konuştu.
Tanık Özkiraz, Eren Erdem'in, "arkadaşının kim olduğu" sorusu üzerine, "Avukat Fidel Okan" derken, söz alan sanık Emre Erciş ise tanığın beyanlarını yalanladı.
SAVCI MİT TIRLARI BELGELERİYLE İLGİLİ SUÇ DUYURUSU TALEP ETTİ
Tanık beyanı ve gelen belgelerle ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı, eski mütalaayı tekrar ederek tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Savcı ayrıca, Eren Erdem hakkında, MİT tırları soruşturmasında devlete ait gizli belgelerin usulsüz şekilde temin ve ifşa edilmesi suçunu işlediğine dair belgelere ulaşılması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Bu talebi değerlendiren mahkeme heyeti, MİT tırları soruşturmasının bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesi ve bu konuyla ilgili bugüne dek herhangi bir talepte bulunulmadığı için Erdem hakkında suç duyurusu yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Heyet, savcılığın soruşturmayı resen açabileceğini belirtti.
"KENDİMİ İHRAÇ FAZLASI KOT PANTOLAN GİBİ HİSSEDİYORUM"
Mütalaaya karşı beyanı sorulan sanık Eren Erdem, 9 aydır tutuklu olduğunu belirterek, "Kendimi ihraç fazlası kot pantolon gibi hissediyorum. Siz beni tahliye ettiniz ama İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklanmama karar verdi. Vitrinde asılı kaldım. Kaçma şüphesi gerekçesiyle tutuklandım tekrar. Normalde bu kaçma şüphesiyle ilgili ihbarların olması gerekirdi, böyle bir ihbar yok ama yine de tutuklandım." dedi.
Tahliye kararı veren mahkeme heyetinin birçok konuda ezber bozduğunu ve bu durumun yargıya karşı beklenti içine girmesine yol açtığını aktaran Erdem, şöyle devam etti:
"Birçok kişi mahkeme inisiyatifi dışında hukuka dıştan müdahale gerçekleştiğini söylüyor. 65 klasör bir saatte incelenerek tutuklamaya karar veriliyor ve bu mahkeme heyetinin yargılama boyunca bütün değerlendirmesi, gözlemleri es geçiliyor. Bu kadar kolay mı? Bu durumun hukuka uygun hale KHK'larla nasıl getirildiğini biliyoruz zaten. Gizli tanık olarak 'Yusuf' diye biri icat edildi, suçlanmam için. Mütalaadaki tek gerekçe bu. Bir televizyon kanalında 4 gündür aleyhime yayın yapılıyor. Oysa bu kişi duruşmada, 'Öyle bir durum yok' demişti. Savcılık mütalaada soruşturma beyanlarını esas alıyor ama duruşmadaki beyanları dikkate almıyor. AİHM ve Yargıtayın, 'örgüte yardım' suçuyla ilgili içtihatları var. Suçun oluşması için maddi unsurlar olmalı ama bu mütalaada eylem yok. Gizli tanık Yusuf'un gerekçelendirilmesi lazım. Bu Hazreti Yusuf gibi oldu. Kuyuları arayalım, söylediği çikolata kutusu yok. Niçin televizyonlarda konuşuluyor, suç duyurusunda bulundum zaten."
"YARGILAMANIN ÜZERİNE SİYASİ BİR GÖLGE DÜŞÜRÜLMEK İSTENMEKTEDİR"
Erdem, "Bu iddianame içindeki suç delili olduğu söylenen tüm meselelerin maksatlı olduğu ortaya çıkmıştır. Burada mesai yaptığım arkadaşlarım var. Dursun Çiçek de var. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, Çiçek'in müşteki olduğu FETÖ'nün ıslak imza kumpas davasındaki tüm sanıkları tahliye etti ama ben tutuklanıyorum. Bu siyasi bir müdahaledir. Bu yargılamanın üzerine siyasi bir gölge düşürülmek istenmektedir." ifadesini kullandı.
Davada cevaplayacağı bir soru kalmadığı için beraat edeceğine inandığını kaydeden Erdem, "Benim üye olduğum 2 örgüt vardır. Biri CHP'dir, diğeri de Beşiktaş'tır. Beşiktaş bayrağı dışında kimsenin bayrağını paylaşmadım." dedi.
"DÜNYA TÜRK YARGISININ HATA YAPMASI İSTİYOR"
Eren Erdem, yargıya medyadan da baskı yapıldığını öne sürerek, şunları dile getirdi:
"Beni tahliye ettiğiniz akşam sizin için FETÖ'cü dediler. İşte bu kadar ucuz bu iş. Siz her dilekçemde ön yargıyla bahsettiğim bir heyettiniz oysa. Bu tür yargılamalar herkesin yargıya duyduğu şüphenin daha da derinleşmesine yol açıyor. Bu dosyası 3-4 dile çevirip Avrupalı parlamenterlere gönderdik. İnsanlar bu dosyayı biliyor, takip ediyor. Tutuklama kararından sonra dikkatlerini daha çok yönlendirdiler. Dünya Türk yargısının hata yapmasını istiyor. İstiyor ki şamar oğlanına çevirsinler. Böyle bir fırsat vermeyin. Bu dosyayı AİHM'e götürmekten utanç duyuyorum, AİHM önüne koymak istemiyorum. Ben bu halka hizmet etmiş bir siyasetçiyim."
FETÖ'ye geçmiş dönemde terörist örgüt dediğini, 17-25 Aralık sürecinde yolsuzluk olaylarını bütün kesimlerin konuştuğunu, davanın gazetecilik davası olduğunu ve tüm sanıkların beraat etmesi gerektiğini söyleyen Erdem, "5 yaşındaki oğlum benim şu anda havaalanında çalıştığımı biliyor. Orada askerleri gördüğü için havaalanı demişler. Ona göre ben bir pilotum. Evet ben de kendimi pilot gibi hissediyorum. Çünkü bu mütalaa kafa yapıyor. Mütalaayı okudukça büyük bir rakı içmiş gibi oluyorum." diye konuştu.
Eren Erdem, cezaevinden hastaneye götürüldüğünde kendisine jandarmaların "FETÖ'den mi, cinsel mi?" diye sorduğuna da dikkati çekerek, sadece iki grup varmış gibi sorulduğunu, üçüncü bir seçenek bırakılmadığını ve FETÖ demektense, "cinsel" kelimesini kullanarak cevap verdiğini de dile getirdi. Bu sözler duruşmada gülüşmelere neden oldu.
Sicilinin FETÖ gibi bir kara lekeyle bozulmasını istemediği için kendisine FETÖ'den ceza verilmemesi ve beraatine hükmedilmesi taleplerinde bulunan Erdem, bu davanın ticari mahkemelere uygun bir dava olduğunu, gazetenin batması sebebiyle sahibiyle aralarında husumet bulunduğunu söyledi.
Erdem, hakkında müebbet hapis cezası verilse bile tahliyesine hükmeden heyetten razı olduğunu ve beraat kararı çıkarsa Türkiye Cumhuriyeti aleyhine tazminat davası açmayacağını da sözlerine ekledi.
İSTANBUL/AA