Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde ODTÜ Teknokent açılışında konuştu.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, bazı vakıf üniversitelerine yönelik eleştirilerde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Gençlerimizle birlikte daha büyük hayaller kurup gerçekleştirmek için çalışmamız gereken bir dönemdeyiz. ODTÜ başarılarıyla adından hep söz ettirmiştir. İdeolojik tartışmalar ODTÜ'yü etkilemiştir ama ODTÜ bilim ve teknoloji alanında marka değerini korumayı bilmiştir. ODTÜ ilk sıralarda yer alamaya devam ediyorsa kurulduğu toprakların mayasına borçludur.
16 YILLIK POLİTİKAMIZIN İFADE BİÇİMİ
ODTÜ'yü hep başarılarıyla yetiştirdiği kaliteli öğrencileriyle kaliteli öğretim görevlileriyle değerlendiriyoruz. Bu önemli eğitim kurumunu ülkemize kazandıranlara ve bugünlere gelmesini sağlayanlara teşekkür ediyorum. ODTÜ'nün kuruluş amacı 16 yıllık politikamızın ifade biçimidir.
Bilim ahlaki değerlere yaslanıyorsa o nispette insanlığa hizmet eder. Bilimin kendisinin ticari meta haline gelmesine izin vermemeliyiz. Biz mirasçısı olduğumuz medeniyetlerin bilime katkılarını devam ettirmeye çalışmalıyız.
ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA AŞACAĞIZ
Son Almanya seyahetimde Merkel'e sordum, sizde üniversite öğrencisi sayısı ne kadar diye. Verdiği rakam 3 milyon. Tabii nüfusları bizden fazla. Sizde ne kadar diye sordu. 8 milyon dedim. Tabii orada bir şaşkınlık geçirdi. Tabii bir nitelik nicelik meselesi var ama bunu önümüzdeki yıllarda aşacağımıza inanıyorum.
Yeni dönemde artık niteliğe, kaliteye yoğunlaşmamız gerekiyor. Beşeri sermayemiz bizim en büyük gücümüzdür. Bunun için de yükseköğretim sistemimizi kurumlarıyla ve yönetimiyle çok daha ileriye taşımamız şarttır.
Halihazırda çok ideal bir yükseköğretim sistemine sahip olmadığımız bir gerçektir. Türkiye geliştikçe, güçlendikçe, ileriye gittikçe bu alanda daha kapsamlı ve büyük adımlar atmakta kararlıyız.
VAKIF ÜNİVERSİTELERİNE ELEŞTİRİ
Bazı vakıf üniversitelerimizin, vakıf mantığıyla asla uyuşmayacak şekilde sadece kazanç odaklı faaliyet gösterdiklerini de üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bu meselenin üzerinde de hassasiyetle durulması gerekiyor. Vakıf üniversitelerimizin, kendilerine sağlanan onca ayrıcalığa rağmen, kimi istisnalar hariç, eğitim-öğretimde kalitenin yükseltilmesi beklentilerimize yeteri kadar katkıda bulunamadıklarını görüyoruz.
ÇİN'İ ÇOK BAŞARILI BULUYORUM
İnşallah tüm bu meseleleri hal yoluna koyacak Türkiye'yi yüksek öğretimde parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız. Nasıl topraklarımıza hükmetmeden bağımsız olamazsak, teknolojiye hakim olmadan da bağımsızlığımızı sürdüremeyiz. Küresel rekabette öne geçmebilmek için üniversitelerimizi de en etkin şekilde kullanmalıyız. Üniversite sanayi işbirliğini çok daha ileri taşımalıyız. Bu noktada Çin Halk Cumhuriyeti'ni çok başarılı görüyorum.
Teknoparkların kuruluş amaçlarının dışına çıkartılmasına engel olmak için, faaliyet yürütecek firmaların seçiminde hassasiyet gösterilmeli. Veri üretiminden güvenliğine, savunma, sağlık, eğitim, bilişim teknolojilerinden yapay zekaya kadar her alanda kendi ayaklarımız üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'yi hep birlikte hedeflerine ulaştıracağız."