Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bayburt Buluşması" programında halka hitap etti. Erdoğan, konuşmasına Ordu'daki sel felaketinden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun diyerek başladı.
Erdoğan, devletin bütün imkanlarıyla felakette zarar gören vatandaşların yanında olduğunu, zararların karşılanacağını söyledi.
'DOLAR, MOLAR YOLLARIMIZI KESEMEZ'
"Dolar, molar bizim yollarımızı kesmez, hiç endişe etmeyin" diyen Erdoğan, vatandaşlara yastık altındaki altın ve dövizlerini bozdurma çağrısını yineledi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Yastık altındaki dövizleri, varsa altınlarınızı gelin yerli parayla değiştirin ve bunlara karşı en önemli cevabı milletçe hep birlikte verelim.
BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN?
Dolar, molar bizim yollarımızı kesmez. Hiç endişe etmeyin, buradan yine söylüyorum. Yastığının altında doları, eurosu, altını olan varsa bunu gitsin Türk Lirası ile bozdursun. Bu bir milli, yerli mücadeledir. Bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere benim milletimin cevabı olacaktır. Bugün için değil de ne zaman? Yerli paramızla bunlara cevabı verelim.
'SORUMLULUĞUMUZ HANS'A DEĞİL, AHMET'E'
Bizler bu mücadelede gerekirse yedi düvele karşı meydan okumaktan çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Dünyanın en eli kanlı terör örgütlerine karşı koymaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Biz sadece Hakk'a ve halka karşı sorumlu olduğumuzu biliyoruz. Bizim sorumluğumuz Corç'a, Hans'a değil, Ahmet'e, Mehmet'e, Ayşe'ye, Fatma'ya. Bizim size sorumluluğumuz var.
Ülkemize diz çöktürmek için bugüne kadar yapmadıklarını bırakmadılar. Koskoca Osmanlı çınarını binbir türlü hileyle yıktılar. Ülkemiz son yıllarda yeniden ulu bir çınar olma yoluna girdi. Her türlü tehdit, baskı senaryo bize vız gelir. Milletimiz kimin kendisi için çalıştığını, kimin kendi hırsı için ortada dolaştığını iyi biliyor.
Bazı ülkeler Türkiye'nin taraf olduğu tüm meselelerde darbecileri koruyan, teröristleri bağrına basan, hak ve hukuk tanımayan bir tavır içine girdiler. Ekonomimizde son günlerde yaşanan olumsuzluklar da bu çarpıklığın farklı bir boyutudur.
FAİZ LOBİLERİNE SESLENİYORUM
Türkiye'nin ne makro ekonomik verilerinde ne üretim gücünde ne istihdam düzeyinde ne bankacılık sisteminde en küçük bir sıkıntı olmadığı halde suni finansal istikrarsızlık dalgalarına maruz kalıyoruz. Çok basit birtakım görüş ayrılıkları üzerine bina edilen bu saldırıların sebeplerinin çok başka olduğu açıkça ortadadır. Bu tarz yaklaşımlar sergileyen ülkelerle aramızdaki ilişkiler telafisi mümkün olmayacak zararlar görme noktasına gelmiştir.
Olumsuz ihtimallere karşı da hazırlıklarımız var. Döviz kuruna bakıp el ovuşturanlar, hiç boşuna heveslenmesinler. Faiz lobilerine sesleniyorum; boşuna heveslenmeyin, bu milletin sırtından kazanamayacaksınız, bu milleti çökertemeyeceksiniz.
YARIN ÇOK PİŞMAN OLACAKLAR
Türkiye'yi, içine hapsedilmeye çalışılan cendereden çıkarmanın yolu, kenara çekilmek değil ileri atılmaktır. Bu oyunu hep beraber bozalım, gelin bu duvarı hep birlikte yıkalım. Hiç kimsenin gözü kur tablosunda faiz tablosunda olmasın, herkesin daha ileri bakmasını, büyük fotoğrafa bakmasını özellikle istiyorum.
Türkiye'yi kaybetme pahasına küçük hesapların peşine düşenler emin olun yarın çok pişman olacaklardır. Bizim hiçbir ülkeye yönelik özel bir husumetimiz yoktur. Tüm ülkelerle çıkarlarımızın uyuştuğu noktalarda iş birliği yapıyor, ayrıştığı noktalarda da meselelerimizi müzakereler yoluyla çözmeye çalışıyoruz ama konu Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp egemenlik haklarımıza halel getirecek birtakım tavizler verdirmeye geldiğinde iş değişir. Kusura bakmasınlar, bizim bu noktada kimseye eyvallahımız olmaz, olamaz.
ÖNEMLİ MESAFE KATETTİK
Tanktan, uçaktan, toptan, kurşundan korkmayan bu millet bu tarz tehditlerden mi korkacak. Böyle düşünenler bu milleti hiç tanımamış demektir. İran'dan Rusya'ya, Çin'den kimi Avrupa ülkelerine kadar pek çok yerle farklı alternatifler konusunda önemli mesafeler katetmiş durumdayız."
Öte yandan Erdoğan, Cuma namazı sonrası konuşan 'ekonomik savaş'ta olunduğu yönündeki açıklamalarını yineleyerek, "Ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz" demişti.