Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tacikistan’daki Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’nın 5. Zirvesi’nden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. S-400 alımında taviz verilmeyeceğini söyleyen Erdoğan, “İmzayı atmışız, her şeyi bitirmişiz. Şimdi burada tükürdüğümüzü yalarsak devlet terbiyemize uymaz, benim de devlet adamlığıma uymaz. Böyle bir şeyi yapamayız” dedi. Cumhurbaşkanı’nın yanıtları özetle şöyle:
Ruhani ve Putin görüşmesinde İdlib gündeme geldi mi?
Doğrusu bugün Ruhani ve Putin ile İdlib konusuna pek girmedik. Çünkü İdlib konusu zaten görevli olan arkadaşlarımız ile Rusya tarafında görevli olanlar arasında sürekli takip ediliyor. Ateşkes sağlandı ama zaman zaman çatlak sesler gelebiliyor. Ben buradakini öyle kabul ediyorum. Sayın Putin olsun diğerleri olsun aslında bu tür şeylere pek sıcak bakmıyorlar. Rejimin yaklaşımını da doğru bulmuyorlar. Rusya ile bu noktadaki ilişkiler gayet iyi gidiyor. Zaman zaman bu tür sıkıntılar olmasa çok daha iyi olacak ama maalesef oluyor.
KASABA DEVLETİ DEĞİLİZ
ABD’den S-400 konusunda gelen mektuba Türkiye ne zaman yanıt verecek?
Milli Savunma Bakanlığımız o mektuba karşı bir mektup konusunda çalışmasını sürdürüyor. Belki de bu hafta içerisinde cevabi mektup gönderilecektir. Çerçevesi içeriği belirlenmiş vaziyette. Diğer konuya gelince, S-400’den taviz vermeyeceğiz. Her zaman söylüyorum; burası kasaba devleti değil, burası Türkiye Cumhuriyeti. İmzayı atmışız, her şeyi bitirmişiz. Karşı taraftan Rusya, bize vereceği kredide her türlü kolaylığı göstermiş ve gerçekten uluslararası piyasada olmayan faiz yüzdeleriyle bize bir kredi vermiş. Şimdi burada tükürdüğümüzü yalarsak devlet terbiyemize uymaz, benim de devlet adamlığıma uymaz. Böyle bir şeyi yapamayız.
GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRDİK
F-35 konusunda da söyleyeceğim şeyler aynı. Üzerimize düşeni hep yaptık. Şu ana kadar 1 milyar 250 milyon dolar ödeme yaptık. Biz görevimizi yerine getirirken, karşımızdaki de görevini yerine getirecek. F-35’lerden 4 tanesini teslim aldık. Bunlar şu anda Arizona’da. Generalimizi gönderdik, pilotlar orada, eğitimleri aldılar. Ama uçakları göndermeye gelince bu noktada maalesef bize yanlış yapıyorlar. Bu uçakların bir kısım parçaları da Türkiye’de üretiliyor. İşin bir de bu boyutu var. Sen ödemeyi yapacaksın, parçaların bir kısmı burada üretilecek ama kalkıp ‘uçakları vermeyeceğiz’ diyeceksin. Bu tabi ki yakışık almıyor. Bu konuları ben Sayın Trump ile görüştüğüm zaman bakıyorum ki o farklı konuşuyor. Bunlara gelince bunlar da farklı davranıyor. Bu tür şeyleri yapmak doğru değil. Belli bir yere kadar sabredeceğiz. G20 zirvesinde Sayın Trump ile etraflıca görüşmemiz olacak. Orada bu konuları ele alacağız. Ama aşağıdaki birileri farklı şeyler konuşursa, o zaman hemen zaten Sayın Trump ile irtibatımızı kurarız, orada da konuları telefon diplomasisi ile çözmeye çalışırız.
KENDİNE GÖRE GELİN GÜVEY OLUYOR
Çözüleceğine inanıyor musunuz?
En azından inanmak istiyorum. Çünkü Türkiye de ABD de NATO ülkesi. Türkiye NATO’nun en güçlü ayağı ve NATO’da ödemelerini yapan üç beş ülkeden bir tanesi. Birçoğu ödemesini bile yapmıyor ya da çok düşük ödeme yapıyor. Bir stratejik ortak, bir ortağa yanlış yapar mı? Yapmaması lazım. Biz NATO’nun farklı bir ayağıyız.