Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Hamburg'da yaşanan salon skandalını eleştirerek, "Hamburg G20'de soydaşlarımızla salon toplantısı yapalım dedik. Hamburg şart değil başka bir yerde yapalım dedik izin vermediler. Nerede özgürlük? Siz gelin, biz burada istediğiniz yerde izin verelim, konuşturalım. Hepsi öyle... Niye? Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar?" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan detaylar şöyle:
Ekonomideki gelişmeleri özellikle ifade ederek, geleceğimizin aydınlık olduğunu ifade etmiştim. Gezi olaylarına ve FETÖ'nün 17-25 Aralık saldırılarına rağmen 2013 yılını yüzde 8.5 büyüme ile kapatmıştık.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık buna rağmen, yüzde 5.2'lik bir büyüme oranı elde ettik. 2015 yılında yaşadığımız iki genel seçime ve terör olaylarına karşın yüzde 6.1'lik bir büyüme ile adeta bu tezgahları kuranlara meydan okuduk. 2016 yılında ise 15 Temmuz'a terörle mücadele sınırları ve dışında verdiğimiz mücadeleye rağmen yüzde 2.9 büyüme elde ettik.
2017 yılı içinde oldukça iyi bir ekonomik performans sergilediğimizi söyleyebiliriz. Birinci çeyrekteki yüzde 5'lik büyüme oranımız hepimize ümit vermiştir. Beklentilerin çok üzerinde büyüme oranları ile tamamlayacağımızı umuyorum. İhracatımız yılın ilk 6 ayında yüzde 8.2 artışla yükseliş trendini sürdürüyor.
BORSA HER GÜN REKOR KIRIYOR
Borsa İstanbul neredeyse her gün yeni rakamlar kırıyor. Merkez bankasındaki döviz rezervimiz 110 milyar dolara ulaşarak tırmanışa geçti. Turizm de kayıpları telafi etmeye başladığımız döneme giriyoruz dünyada 17'nci Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi olarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Yatırımcıları, girişimcileri özellikle de uluslararası sermayeyi kalkınmamızda temel unsur görüyor ve değer veriyoruz.
Uluslararası firma sayısının 5 binden 51 bine çıkmasından memnuniyet duyuyoruz. Yerli yabancı ayrımını ortadan kaldırarak herkes için cazip yatırım fikri oluşturduk.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz ile yatırımcılarımızla yakından ilgilendiğini biliyorum. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen yılı 12.3 milyar dolarlık uluslararası yatırımla kapattık. Bu yılın ilk dört ayında 3.6 milyarlık bir performans ile geçen yılın üzerine çıktık. Yatırım portföyümüzle Amerika ve Avrupa ile birlikte Körfez ve Uzak Doğu Asya ülkelerinin payının da giderek yükseldiğini görüğyoruz. Yatırımların geldiği alanların çeşitleniyor olması da güzeldir. Türkiye'nin uluslararası yatırımlardan aldığı payın hala yüzde 1'in altında olması ülkemizin potansiyeline yakışan durum değildir.
TÜRKİYE'Yİ DİĞER ÜLKELERLE KARIŞTIRMAYIN
Türkiye'yi lütfen çevresindeki ülkelerle kıyaslayıp onlarla karıştırmayın. Türkiye bu noktada çok farklı ve güçlü bir ülke. Yaşadığımız coğrafyadaki bin yıllık varlığımız ve geleceğe ilişkin iddialı hedeflerimizle biz farklı bir ülkeyiz.
Uluslararası Enerji Kongresi var... Her şey çok açık ve net. Dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde iyi niyet mesajlarını kendilerinden dinliyoruz. Artık dünyada en önemli güç, potansiyel enerji ve bu enerjide de İstanbul adeta bir İpek Yolu'dur. Böyle bir güce böyle bir potansiyele sahip olan Türkiye yeni arayışların içerisindedir. 3T olarak ifade ettiğim yani tedarik, transik, tüketim bu noktada Türkiye bu üçünü de yakalar duruma gelmiştir.
ANTALYA BAMBAŞKAYDI DİYORLAR
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ekonomimizi de hedef alıyordu. Ekonomimizin geleceğini güvence altına almalıydık. YASED'in değerli yöneticilerine bir şeyi hatırlatmak fayda görüyorum;
G20 Zirvesi için Hamburg'daydık, Hamburg yanıyordu.. Yüzlerce güvenlik görevlisi her yerde tetikteydi. Bizim G20'de gürültü patırtı olmadı. Aynı anda bir taraftan G20 yaparken bir taraftan da Kadın 20 yaptık, Gençlik 20 yaptık, hepsini huzur ve mutluluk içerisinde yaptık.
Tüm dostlar da "Antalya bambaşkaydı" diyorlar. Değerli dostlar, biz attığımız adımlarda dürüst ve samimi olduk. Şimdi de tüm dostlarımıza şunu söylüyorum ki; "Sizler de temsilcisi olduğunuz ülkeler ve firmalar adına "Türkiye güvenli bir limandır" demelisiniz"
"DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKUYORLAR"
Hamburg G20'de soydaşlarımızla salon toplantısı yapalım dedik. Hamburg şart değil başka bir yerde yapalım dedik izin vermediler. Nerede özgürlük? Siz gelin, biz burada istediğiniz yerde izin verelim, konuşturalım. Hepsi öyle... Niye? Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar?
Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz rahatız, korkmuyoruz. İşte buyrun 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptı mı? Hala bu ülkede güvenlik yok diyemezsiniz. Şimdi OHAL'le uğraşıyorlar. Kusura bakmayın OHAL olmasaydı bu kadar rahat hareket edemezlerdi. OHAL'in sınırlarını Batı'nın çizdiği şekilde belirlemeyiz. Onu biz belirleriz. Milletimizin verdiği yetkiyle olağanüstü hali biz iş dünyası daha rahat çalışsın diye yapıyoruz.