Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4'üncü TÜGVA Gençlik Buluşması'nda konuştu. Türkiye'nin geçmişte yaşadığı başörtüsü sorunlarına değinen Erdoğan, "Bizim genç kızlarımızı üniversite kapılarının önünde boynu bükük bekletmediler mi? Şu anda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önünde bizim kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin tam kendileridir. İkna odaları kuranları kızlarımızı inim inim inleten onlardı. Ben o kızlardan ikisinin babasıyım" diye konuştu.
İşte Erdoğan'ın konuşması:
Bugün bizleri bir araya getiren Türkiye Gençlik Vakfı'na teşekkür ediyorum. Buradan acı vatan Almanya'yı sıla eyleyen, onuruyla, bakarıyla, helal rızık mücadelesi veren genç gurbetçilerimizi selamlıyorum. Hollanda'nın polis terörü karşısında hukuktan taviz vermeyen gençlerimizi alnından öpüyorum. Bu ülkenin güveliği için gözünü kırmadan hayatlarını ortaya koyan, polislerimize, askerlerimize ve korucularımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Bir goncagül gibi toprağa düşen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
ELLERİNDE MOLOTOF DEĞİL, KİTAP OLMALI
Kurulduğu gündem beri TÜGVA'yı, yaptığınız faaliyetleri yakından takip ediyorum. Dünya üzerinde iyiye ve güzele dair ne varsa savunan bir neslin ülkemize ve bütün insanlığa kazandırılması için mücadele ediyoruz.Siz insanlık içinden çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz.Bizim arzumuz ellerinde molotofla, silahla gezen değil, kalemle, kitapla bilgisayarla gezen bir nesildir. Derdimiz bu.
FETÖ'cüler gibi diploma avcılığı yapan değil ilim peşinde koşan, ahlakı hayatına miğfer kılan bir nesil hayal ediyoruz. Bu gençliğin yetişeceği ümidiyle gecemizi gündüzümüze katıyoruz. 100 yıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösteren insanlar gibi giyinen Lawrencelar vardı, bugün de cübbeli modern Lawrencelar aynı şeyi yapıyor.
KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Dünya yeni bir dönüşüm dalgasıyla sarsılıyor. Ülke olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. Sizler bu genç yaşta tarihin dönüm noktalarından birine şahitlik ediyorsunuz. 7 yıldır devam eden Suriye'deki zulüm 1 milyon kardeşimizin ölümüne sebep oldu. Son bir ümitle kendilerini Avrupa kapılarına atan mültecilerin yaşadıkları bizi derinden üzüyor.Bize demokrasi dersi veren Avrupalıların vicdanlarını nasıl iptal ettiklerine hep beraber şahit oluyoruz.Avrupa'nın ulvi değerleri diye parlatılan kavramların bizzat kendi sahipleri tarafından ayaklar altına alındığını görüyoruz. Bu süreçte ortaya çıkan YPG, DAEŞ ve FETö gibi örgütler en çok İslama zarar vermektedir. Katil sürüleri, İslam ve insanlık dışı eylemleriyle bölgemizin parçalanmasına taşeronluk yapıyorlar.
CUMHURİYET BİZİM İÇİN YENİ BİR DÖNEM DEĞİL, OSMANLI'NIN DEVAMIDIR
Her imtihan bir imkandır, gecenin en karanlık olduğu zaman şafağa yakındır. Zaman birden yanadır. Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır. Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır. İstikbal bizimdir, hiç şüpheniz olmasın. Cumhuriyet bizim için yeni bir dönem değildir, Osmanlı'nın, Selçuklu'nun devamıdır. Sizler hasta adam diye üzerine toprak atmaya gelinilen Çanakkale'yi 7 düvele mezar etmiş bir ecdadın torunlarısınız.
15 TEMMUZ'DA HAVAALANINDA KAÇIYORDUN
Ey Kılıçdaroğlu Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başındayım diyorsun. Ne dedi Gazi Mustafa Kemal, "Gençler, Cumhuriyet'i sizlere emanet ediyorum". Bazı gafiller ülkemize baktıkça yeni Serv'lerin hayalini kurabilir, ben onlara 15 Temmuz'da tanların tüfeklerin karşısında dikilen gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu, sen neredeydin, Atatürk Havalimanı'nda kaçıyordun, halbuki biz seninle orada buluşabilirdik. Neymiş, Bakırköy'deymiş.
BEN O KIZLARDAN İKİSİNİN BABASIYIM
Ülkemizin demokraside, ekonomide, yatırımlarda bugünkü seviyeye gelmesi kolay olmadı. Sancağı daha yükseklere çıkarmak için çetin mücadeleler verdik. Bugün ekonomide, sanayide, istihdamda geçmiş dönemle karşılaştırılamayacak kadar müreffeh bir ülke var.
Bizim genç kızlarımızı üniversite kapılarının önünde boynu bükük bekletmediler mi? Şu anda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önünde bizim kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin tam kendileridir. İkna odaları kuranları kızlarımızı inim inim inleten onlardı. Ben o kızlardan ikisinin babasıyım.
BENİM ŞAKAĞIMA SİLAH DAYAYAN KİMSE...
İsviçre'de benim şakağıma silah dayıyan kimse, onlarla beraber yürüyen kimse, onlar burada işbirliği yaptılar. Hayır diyenler kim? Kandil hayır diyor. Avrupa'da ve Türkiye'de çalışmalar yapılıyor. İmralı, Pensilvanya hayır diyor.