Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'da düzenlenen ÖNDER İmam Hatipliler Buluşması'nda konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Tek parti döneminde kapatılan bu okulları tekrar açan Şehit Başbakan Adnan Menderes'e, onun Milli Eğitim Bakanı'na bir kez daha rahmet diliyorum. Son nefesine kadar imam hatip okullarının kök salması için mücadele eden Celalettin Ökten Hocamızı, Ahmet Muhtar Büyükçınar'ı, Mahir İz'i ve diğer tüm alimlerimizi de yad ediyorum.
Onlar mücadeleleriyle yolumuzu aydınlattılar. Sadece halka ve hakka sığınarak çok büyük işler başardılar. Merhum Nurettin Topçu'nun, "40 yıllık öğretmenim, hiçbir derse abdestsiz gitmedim" dediği bir hassasiyetle çalıştılar. Köy köy, ilçe ilçe gezerek imam hatipleri kurmak için çetin mücadeleler verdiler. Her türlü engele rağmen manevi kalkınmanın öncüsü bir nesil idealinden asla vazgeçmediler. Sadece okuyan değil, kendilerinden sonrakileri de okutan idealist insanlardı.
İmam hatip mezunu olmayı hep gurur vesilesi olarak yüreğimde taşıdım. Son nefesime kadar imam hatipli olmanın onurunu üzerimde taşımaya devam edeceğim.
28 ŞUBAT'I HATIRLATAN UYGULAMALAR YAPILIYOR
El değiştiren bazı belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalar görülüyor. FETÖvari taktikler kullanılarak üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkanı sunan vakıf ve derneklerimiz hedef haline getiriliyor.
Millete hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan kuruluşlarımıza yönelik itibar suikastları düzenleniyor. Seçimden önce öğrencilere burs vermekten, ücretsiz yurt sağlamaktan bahsedenler koltuğa oturur oturmaz, işe öğrencilere hizmet veren vakıf ve derneklere saldırmaktan başladılar.
İşte şimdi İstanbul'da İETT'de sakallılarla uğraşmaya başladılar. Benim dönemimde de bir albayı getirdiler İETT'nin başına. Personellerin sakalını kesiyordu. En son ben kaldım. Benim de sakalım vardı, beni de çağırdı. Dedi ki ya sakal ya istifa. Ben de ertesi gün istifamı verdim ayrıldım.
DÜRÜST DEĞİLLER
Seçim öncesinde kimsenin aşıyla oynamayacağız diyenler daha şimdiden binlerce insanı kapı dışarı etti. Sevgi ve kucaklaşmanın yerini Suriyeli yetimlere verilen bir tas çorbaya göz diken, bölücülere gösterilen empatiyi evladı dağa kaçırılan analardan esirgeyen vicdansız, nobran bir zihniyet aldı.
Cumartesi Anneleri için her cumartesi Galatasaray'a giden yok muydu? Peki şimdi Diyarbakır Belediyesi'nin önünde evlatları dağa kaçırılmış olan annelerin yanına niçin gitmiyorlar? Dürüst değiller, samimi değiller.
GASSAL DEDİLER, CUMHURBAŞKANI ÇIKTI
İmam hatipleri gassal yetiştirmek için açtılar. Okulda hocalarımız bize 'siz gassal mı olacaksınız' diyordu. Ama ne oldu? Onların gassal diye düşündüklerinden cumhurbaşkanı çıktı, başbakan çıktı.
Türkiye, Allah ve ahlak demenin yasak olduğu, din adına ne varsa her şeyin yer altına itildiği ızdırap dolu günlere şahit oldu.
Başörtülü kızlarımıza hakaret ettiler. Anadolu'nun zeki çocuklarının okuyup diplomat olmasına tahammül edemediler. Bin kere mazlum olmak bir kere zalim olmaktan iyidir.
Milletimiz hizmetten başka gayesi olmayan vakıflarımızın yıpratılmasına müsaade etmeyecektir. Milletimizin ruh köküyle bağını tekrar güçlendirmesine kimse mani olamaz. Bu topraklardaki 1071'den 2071'e ve ötesine giden kutlu yolculuğumuza kimse set kuramaz. Bu millet yeni 12 Eylüllerin, 28 Şubatların yaşanmasına izin vermez.
ARTIK NİCELİĞE YOĞUNLAŞMALIYIZ
İmam hatip liselerinin oranı yüzde 18'e yükseldi, öğrencilerin de oranı yüzde 14'ü buldu. Artık nitelikten ziyade niceliğe yoğunlaşmalıyız. Akademik başarının yanında hayatın farklı alanlarında da başarı görmeliyiz.