Cumhurbaşkanı Erdoğan milli tarım projesi için düzenlenen törende konuştu.
İşte Erdoğan'ın konuşması:
''Milli Tarım Projesi'nin hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum.
Toprağa gerekli önem verilmezse, insaoğlu en büyük ihaneti kendine yapar
Havza bazlı üretimi destekleme ve hayvancılıkta yerli üretimi destekleme projelerine sahip çıkmalıyız.
Topraklarımız var ama doğru planlama yaparak değerlendirlemiyoruz. Meralar var ama et fiyatları gidiyor. İthalat yapıyoruz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil.
GÜBRE İÇİN ÇAĞRI
Azotlu gübreyle toprağa zarar verdik.
Doğal gübreye dönmek zorundayız. Çöp atıkları kompost gübreye çevirebiliriz. Böylece kimyevi azotun tehdidinden gıdalarımızı kurtarabiliriz. Şu an 30 büyükşehir belediyesi adım atsa, çok büyük iş yaparız.
Tarımsal hasılada Avrupa'da 1 numara olmamız yeterli olduğumuz anlamına gelmiyor. Gıda ve et ithalatının olması bir sorun olduğu anlamına geliyor. İnşaallah, milli tarım projesiyle üstesinden geleceğiz.
"DOMATES, BİBER FİYATLARI AÇIKLANDIĞI ZAMAN GERÇEKTEN AĞRIMA GİDİYOR"
Bugün tarımsal hasılada Avrupa’da bir numara olmamız potansiyelimizi kullanabildiğimiz anlamına gelmemektedir. İnşallah milli tarım projesiyle bu sorunların çözümü noktasında önemli bir adım atmış oluyoruz. Aslında ülkemizin imkanları yeterli olmasına rağmen plansızlık nedeniyle sık sık karşılaştığımız arz açığı ya da arz fazlası sorununun ortadan kalkacağına inanıyorum. Enflasyon rakamları açıklandığı zaman, domates, biber fiyatları açıklandığı zaman gerçekten ağrıma gidiyor. Bu topraklar bu kadar bereketli olacak ama biz hala domates biber fiyatlarındaki artıştan dolayı enflasyonda sıkıntı yaşayacağız. Olmaz. 19 tane sebze çeşidi nedir ya? Bunları arttırmamız lazım, meyve sebze çeşitlerini arttırmamız lazım. Adamlara gidiyorsun bakıyorsun masaya peynirlerin envayi çeşidini getiriyorlar. Bizde niye olmuyor. Bunların çeşidi arttıracağız. Envai çeşit peynir üreteceğiz ve dünyaya sunacağız. Teşvikler açıklandığına göre bundan sonra çalışmak kalıyor.
"ÇOBANLIĞIN FELSEFESİNİ ANLAMAYAN İNSAN YÖNETEMEZ"
Çobanlık deyip hafife almayın. Alan alsın. Çobanlığın felsefesini anlamayan insan yönetemez. Ben de bir çobanım. “Hepiniz çobansınız, güttüklerinizden sorumlusunuz” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz.
"KİMİSİ TRAKTÖRÜNE ATLADI, BİÇERDÖVERİNE ATLADI, GİTTİ"
Ülkemizin içinde birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirecek adımları attık. Biz bu gayretleri gösterirken birileri de ülkemizi çatışmanın ateşiyle yakmak için uğraşıyor. Terör örgütlerinin kimi silahıyla, kimi fitnesiyle saldırıyor. Masa başında bu planları yapanlar ülkemizi tanımadıkları için başka yerde tıkır tıkır işleyen planlarının neden tutmadığını anlayamıyorlar. Bilmiyorlar ki bu millet aziz bir millettir, bu millet yüce bir millettir. 15 Temmuz’da halkımızın her kesimi ile birlikte çiftçi kardeşlerimiz de ülkemizin ve milletimizin bekası söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini gösterdiler. Az önce izledik. O zekaya bak o zekaya. Ne yaptı, tarlasını yaktı. Neden? F-16’lar kim var göremesin diye. İşte kardeşim burada, kendisine teşekkür ediyorum. Kimisi traktörüne atladı, biçerdöverine atladı, gitti. Senin F-16’ın varsa benim de biçerdöverim var dedi. Hanım kardeşlerim de boş durmadı. Baktım hanım kardeşlerim direksiyonun başına geçti kamyon sürüyor. Darbe girişimi sonrası bu samanlarını ateşe veren çiftçi kardeşim kendisine zararının tazmini teklif edildiğinde biz o samanları Allah için vatan için yaktık diyerek milletimizin asaletini bir kez daha gösterdi. Akıncı Üssü’nün kapısına dikilen ve çoğu çiftçi olan Kazanlı kardeşlerimizden 9’u şehit oldu. Böyle bir millete kim diz çöktürebilir soruyorum. Böyle bir milleti kim teslim alabilir?
"HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE MÜSAMAHAMIZ YOKTUR"
İnşallah umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin refaha ulaşacağı günler yakındır. Derik’te teröristler tarafından sinsice şehit edilen kaymakam ve belediye başkanımız Muhammed Fatih Safitürk kardeşimizin cenazesine katıldık.
Evet ateş düştüğü yakar misali bir yönüyle yürekleri sızlatan bir manzaraydı. Ama kaymakamımızın gerek babası gerekse eşi ve diğer yakınlarının gösterdiği sağlam duruş ve metanet ülkem adına geleceğimize ona inancımı güçlendirdi. Muhammet Fatih kardeşimizin şehadeti terör örgütüyle mücadele azmimizi biledi arttırdı.
Buradan sizlerin huzurunda hükümetimize genelkurmay başkanlığımıza içişleri bakanlığımıza kuvvet komutanlıklarımıza tüm güvenlik teşkilatlarımıza şu mesajı vermek istiyorum. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanının yerde komadık komayacağız. Ama mesele kanı yerde koymama meselesini aşmıştır.
Türkiye’ye yönelik ihanet girişimlerine öyle bir cevap vereceğiz ki bundan böyle kimse böyle bir niyeti aklından bile geçiremeyecektir.
Terör örgütlerine ve siyasi destekçilerine dünyayı dar etmezsek yazıklar olsun bize.
Yeni güvenlik konseptimizde çapı ne olursa olsun hiçbir terör örgütüne müsamahamız yoktur. Ne kadar destekçisi yardakçısı varsa hepsini hukuk çerçevesinde hak ettiği cezaya çarptıracağız.
AB'YE MESAJ
Batı ne diyor idam olmaz. Ey batı bu milletin kaderi sizin elinizde değil. Bu milletin kaderi bizim elimizdedir. Kimsin sen ya kimsin sen. Neymiş orada bir parlamentonun başkanı. Sen en zamandan beri türkiye adına karar verme yetkisine sahip oldun.
53 yıldır Türkiye’yi kapıda bekletenler nasıl oldu da bunu söyleyebiliyorsun. Bu millet kendi kararını kendi verir. Kendi göbeğini kendi keser.
Siz önce verdiğiniz sözleri tutun. Siz öne AB parlamentosunda AB kongresinde oralarda önce terör örgütlerinin temsilcilerini temizleyin. PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmek meseleyi bitirmez. Önce onların temsilcilerini temizleyin de sizi öyle görelim.
Bakıyoruz, “müzakereleri durdururuz” geç kaldınız ya. Hemen kararınızı verin. Ben de cumhurbaşkanı olarak diyorum ki yıl sonuna kadar sabredelim. Sonra millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi. Nihai kararı millet verecekse millete gidelim.