Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kocaeli İl Kongresi'nde açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan, Şuşa zaferinden ötürü Azerbaycan'ı tebrik ederken, İzmir depreminde yaşanan kayıpların faturasını CHP'ye kesti. Erdoğan, "İzmir depremi aynı zamanda CHP'nin enkaz altında kaldığı bir depremdir. İzmir'in kahir ekseriyetinde on yıllardır CHP belediyeleri yok mu? Bunların inşası ile ilgili adımlarını müsaade etmediniz mi? Bunların sorumlusu sizsiniz. Her yerde yatay mimari diye bağıran bir Cumhurbaşkanı var ama siz dikey mimariyi tercih ettiniz." sözleriyle muhalefete tepki gösterdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Sözlerime Dağlık Karabağ'ı kurtarmak için mücadele eden Azerbaycanlı kardeşlerimin Şuşa zaferini tebrik ederek başlamak istiyorum. Şuşa'nın kurtuluşu, işgal altındaki toprakların kalan kısmının özgürlüğüne kavuşmasının yakın olduğunun da işaretidir. 30 yıldır Minsk üçlüsü tarafından adeta ihmal edilen, aldatılan ve masa başında 30 yıldır akıbeti meçhul olarak bekleyen kardeşlerimiz, bütün bu sabrın sonunda 'men sabera zafera' diyerek sabrettiler ve zafere ulaştılar. Adım adım işgal altındaki şehirlerini ve Karabağ'ı özgürlüğüne kavuşturan Azerbaycanlı kardeşlerimizin sevinci, bizim de sevincimizdir. Kardeşim Aliyev başta olmak üzere tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizi şahsım, ailem, milletim adına tebrik ediyorum.
"MİLLETİ HOR GÖRMENİN BAHANESİ OLAMAZ"
Türkiye'nin yeni bir yol ayrımında olduğu şu dönemde Kocaeli'nden yine en büyük desteği bekliyoruz. AK Parti 11 milyon 200 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük ve geniş tabanlı, milletimizin en çok sahiplendiği partisidir. Her kim ki milletten koparsa halkla arasına duvarlar örerse kendini ulaşılmaz erişilmez bir yere koyarsa hele hele kibir ve fitne belasına bulaşırsa artık bu partide yeri kalmamış demektir. Hiçbir sıfat, milleti hor görmenin bahanesi olamaz. Teşkilatlarımızdaki değişimin dışlamanın değil daha çok insanımızı kucaklamanın vasıtası olarak görüyoruz. Bu millete efendi değil hizmetkar olmanın gayreti içinde olacağız.
İZMİR DEPREMİ
İzmir depremi hepimize, ülkemize karşı karşıya bulunduğu tabii felaketler gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Kocaeli, 1999 depreminden dolayı acıları en iyi bilen kentlerin başında geliyor. İzmir depreminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Depremin ardından devletimiz tüm bakanlıkları ve kurumlarıyla İzmir halkının yardımına koştu. İnşallah bir yıl içinde oradaki çalışmalarımızı tamamlayacak ve depremzede kardeşlerimize konutlarını teslim edeceğiz. Yıkılan ve yıkılacak durumda olan binalardan eşyalarını alamayanlara 30 biner lira nakdi yardımda bulunuyoruz. Taşınan ev sahiplerine 13 bin lira, kiracılara 5 bin lira yardım yapılıyor. Esnafa 50 bin TL'ye kadar hibe desteği veriliyor. Toplam 1312 adetlik iki konteynır kent kurulmasıyla ilgili çalışmalar sürüyor, bunlar iki hafta içinde kullanıma hazır hale gelecektir.
Hasar tespit çalışmalarını Salı gününe kadar bitiriyoruz. amacımız az katlı, sağlam, konforlu binalar inşa ederek depremin yıldönümüne kalmadan İzmirli kardeşlerimizin hizmetine sunmaktır. Bedeli hiç bir yer hesabı ve maddi karşılıkla ifade edilemez. Konutlar 2 yılı ödemesiz hak sahiplerine verilecektir.
"BUNLARIN SORUMLUSU SİZSİNİZ"
Deprem gibi ortak bir acıyı devlete, hükümete, şahsıma karşı kullanmaya çalışanlara iki çift laf etmek istiyorum. Kendi sorumlu oldukları yerlerde İzmir depremi aynı zamanda CHP'nin enkaz altında kaldığı bir depremdir. İzmir'in kahir ekseriyetinde on yıllardır CHP belediyeleri yok mu? Bunların inşası ile ilgili adımlarını müsaade etmediniz mi? Ruhsatlarını siz vermediniz mi? Sulak arazilere inşa izni veren siz değil misiniz? Şimdi nasıl oluyor da kalkıp buradan iktidara fatura kesmeye kalkıyorsunuz. Bunların sorumlusu sizsiniz. Her yerde yatay mimari diye bağıran bir Cumhurbaşkanı var ama siz dikey mimariyi tercih ettiniz. Bunun adı yüzsüzlükten öte ahlaksızlıktır. Milletimiz adına bunlara diyoruz ki ya hayır konuşun ya da susun. Siz en iyi bildiğiniz iş olan parti içi kavgayla uğraşın.
Bugüne kadar şehirlerimizin önemli bir kısmını adeta baştan inşa ederek önemli bir yere geldik. Zamanın dar olduğunu da biliyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içinde riskli bölgelerde acilen dönüştürülmesi gereken konutları tekrar inşa ederek bu hususta da tarihi bir imza atacağız