Cumhurbaşkanı Erdoğan,konuşmasında şunları söyledi:
''Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi…. Bu hastane 600 klinik yatağı, 120 yoğun bakım yatağı, 144 polikliniği, acil servisleri ve diğer birimleriyle gerçekten modern bir hastanedir. Birileri konuşur biz yaparız.
Çıkmış bir tanesi diyor ki çok enteresan '24 yılda ne yaptınız?' diyor. Kardeşlerim bakınız sadece şu eser bu işin en güzel ifadesidir. Yahu 24 yıl önce şu andaki Sultangazi var mıydı? Bu Sultangazi ne haldeydi? Ama biz geldik, Sultangazi’yi tüm altyapısıyla, hastaneleriyle, okullarıyla, ulaşımıyla, doğal gazıyla her şeyiyle tepeden tırnağa modern bir ilçe haline getirdik. Zaten biz geldiğimizde ilçe değildi. Sonra burayı da ilçe haline getirdik.
Büyükşehir Belediyemizin kentsel dönüşüm konutları, spor tesisleri, öğrenci yurdu, millet bahçesi, Habipler itfaiye binası gibi ilçemize kazandırdığımız pek çok eserin açılışını bugün açıyoruz. Ne yaptınız diyenlere cevap. Bu sadece Sultangazi. İstanbul’u konuşmuyorum.''
Hanım kardeşim ufak bir pankart açmış diyor ki “Tayyip dede biz seninle azmi, çalışmayı, dürüstlüğü; hayal kurup başarmayı öğrendik” Sağ olun. Sizler bizimle oldukça bizler daha çok onurlu yol yürüyeceğiz. Tüm bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Zaten şu anda bu katılım, haftanın bugününde bir şeyi gösteriyor. Ne diyor? 'Biz aşkınan yürüyen yorulmaz' dedik yorulmadık.
İnşallah önümüzdeki dönemde İstanbul’un tamamında çok daha büyük hizmetlere yatırımlara imza atacağız.
MURSİ KARDEŞİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM
Öncelikle bugün burada tabi bir konuyu da sizinle paylaşacağım. O da şu; esaretten şehadete yürüyen Mısır halkının seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ve ne yazık ki aynı tarihte içeri alındı ve aynı tarihte maalesef 6 yıl sonra cezaevinde mahkeme salonunda şehadete yürüdü.
Darbeyle devrildiğinde bize Mursi’nin sonunu hatırlatanların bugün aynı çirkinliği sergiliyor olmaları önümüzdeki kirli zihniyetin hala varlığını sürdürdüğünü işaret ediyor. Bize Mursi’yi hatırlatanlarla biz şu anda yarışıyoruz. Şu anda unutmayın Pazar günü yapılacak seçimde; bir tarafta bize Mursi’yi hatırlatanlar var diğer yanda adaletle bu yolda yürüyecek olanlar var.
ŞU 5 GÜN ÇOK ÖNEMLİ
Onun için şu 5 gün çok önemli; durmak yok, yola devam. Çok koşacağız, çok çalışacağız. Ben şunu söylüyorum. Zalimler için yaşasın cehennem.''
Pazar gününe kadar kararlı mıyız? Sandıklarda milli iradenin tecellisine hazır mıyız? Öyleyse durmak yok. Ve Cumhur İttifakı olarak MHP ve AK Parti olarak el ele inşallah bu işi başaracağız. Ve hakka, halkına hizmet yolunda hayata bakınız yahu ölüyor ve onun şu anda ölümü vesilesiyle onun o merhum halinden bile korkuyorlar. Hanımına defni göstermiyorlar. İki oğluyla beraber bu sabah 5’te defnediyorlar. Niye korkuyorsunuz? İşte siz bu tür şehitlerin kendisinden korkarsınız. Korkaklar için de yaşasın cehennem. Ve bunu başaramayacaklar. Ülkemiz için de bunu başaramayacaklar. Nasıl 15 Temmuz’da başaramadıysalar bundan sonra da başaramayacaklar.
HEPSİ KAYITLARDA VAR
O tweetlerde de nerede olduğu belli. Nerede FETÖ ile beraber. Ama bunlarda biliyorsunuz yalan çok. Ne diyorlar? “Benim onlarla alakam yok” Yahu hepsi kayıtlarda var. İşte Ordu Valimize ‘it’ diyor. Ondan sonra ‘it demedim, basit dedim’ diyor. Dürüst ol dürüst. Siyasete dürüstlük yakışır. Başındaki adam gibi yalan değil. Biz İstanbulumuzu bu yalancılara teslim edemeyiz. Öyleyse kapı kapı dolaşacağız. Telefonlarımız susmayacak.
İl genel meclisinde ne kadar oy aldık biliyor musunuz? Yüzde 60. İstanbul’un 39 ilçesinin 25’i bizim yanımızda yer almıştır, bir tanesi MHP’li kardeşimiz; 24 tanesi AK Partili kardeşlerimiz. 14 tanesi de Millet İttifakı'na kalmıştır. 312’nin 180 Cumhur İttifakı tarafından kazanılmıştır. Peki Millet İttifakı'na ne kalmıştır? Gerisi de onlara kaldı. Yani açık ara öndeyiz. Başkan vekillerinin tamamı AK Partili. Tablo bu. Öyleyse İstanbul’u yönetimde her şeyden önce bütün komisyonlar şu anda Cumhur İttifakı’nda olduğuna göre burada hizmetin en ideal şekilde verilmesi de ancak böyle olur, başka türlü olmaz.
BİNALİ YILDIRIM KARDEŞİMİN RAKİBİNE SÖYLÜYORUM
Burada bir belirsizlik vardı. İşte o belirsizliği çözmek için birleştirme tutanaklarındaki aleni yanlışlar… Diyorlar ki, beyefendi rahatsız olmuş ‘çaldılar’ dendi ya. Ben buradan söyleyeyim. Binali Yıldırım kardeşimin rakibine söylüyorum. ‘Çaldılar’ ifadesi hukuki değildir, siyasidir. Hukuki nedir? Usulsüzlüktür. Ama usulsüzlüğün yanında siyasi ifadesi vardır o da yolsuzluktur. Burada hem yolsuzluk var, hem hırsızlık var. Müsaade edin de bunu da söyleyelim. AK Parti gücünü milli iradeden alan bir partidir.''
MAZBATANI YSK'DAN ALMADIN
“Ben diyor mazbatamı aldım” Sen mazbatanı YSK’dan almadın. İl Seçim Kurulu’ndan aldın. Daha bu işleri bilmiyorsun öğreneceksin. Ne oldu? Müracaatımızı yaptık. YSK ne yaptı? İl Seçim Kurulu’nun verdiği mazbatayı iptal etti. Bu ne demektir? Daha öğreneceğin çok şeyler var. Biz Nasreddin Hoca gibi damdan düştük. Bunların hepsini biliriz. Bunu bildiğimiz için de YSK’ya müracaatımızı yaptık. YSK da bu seçimin yenilenmesine karar verdi.
Geçmişte bunun örnekleri çok ve iptal etti. Seçimlerin yenilenmesi kararı siyasi değil hukuki bir sürecin ürünüdür. Yenileme kararı veren YSK benzer itirazların dile getirildiği iki ilçede buna gerek görmemiştir. Biz bağırıp çağırmadık. Bay Kemal YSK’ya önce methiyeler düzdü. Sonra YSK’ya ‘çete’ dedi. Bizim edebimizde böyle bir şey yok. Ama bunlarda maalesef bu var. Ve her şeyi söylediler.
SEÇİMDEN SONRA BUNUN HESABINI VERECEKSİN
İki aday arasındaki farkın 29 binden 13 bine gerilemiş olması manidardır. Geçen akşam TV programında bunu da inkar ediyor. Niye? Yalan bunların genlerine işlemiş genlerine. Ne diyor? Ben diyor Ordu Valisine ‘it’ demedim. Ne dedim? ‘Basitleşme’ dedim. Yahu bütün görsel medyada var, yazılı medyada var. Dedin, dedin. Seçimden sonra da bunun hesabını vereceksin. Dur bakalım bitmedi iş; vereceksin.
HERKES HADDİNİ BİLECEK
Benim polisime, polislerime de yanındaki avanesi onlara da şerefsizler diyor. Bunların hesabını vereceksiniz. Biz ne valimize 'it' dedirtiriz ne de polisimize 'şerefsizler' dedirtiriz. Utanmıyor musun ya? Yanında koruma olarak bu milletin polisini alıyorsun sonra da polisime 'şerefsizler' diyorsun. Bunların hesabını soracağız. Herkes yerini de bilecek, haddini de bilecek.''
Sonuçta konu seçimlerle ilgili en son karar mercii olan, YSK’nın tespit ettiği sorunlu rakamlar 13 bin farktan büyük olduğu için hukukun, ahlakın ve vicdanın gereği olarak bu seçimin yenilenmesi kaçınılmaz hale geldi. Sizlerden İBB seçim başkanlığı yenileme seçiminde adayımız Binali Yıldırım kardeşime çok güçlü bir destek bekliyorum.
Sadece şunu söyleyeyim. Şimdi İstanbul’da Marmaray diye bir şey var mıydı? Yaptık mı? Ne kadar yolcu geçti oradan biliyor musunuz? 350 milyon yolcu geçti. CHP’ye kalsa onu zaten bize yaptırmayacaktı. Allah’tan görünmüyor da denizin altından onu yaptık bitirdik. Avrasya Tüneli’ni yaptık mı? Üçüncü Köprü’yü yaptık mı? CHP bunu istemedi. Dedik ki, isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Osmangazi Köprüsü’nü yaptık mı? Ve İstanbul’u İzmir’e bağladık mı? Bu yıl sonra İstanbul – İzmir arasının açılışını yapıyoruz.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI BİTTİĞİNDE BİR NUMARA OLACAK
Üçüncü Havalimanı; dünyanın ilk üçü içerisinde. Bittiğinde bir numara olacak. Dünyaya güzel bir örnek olduk. 17 yılda Berlin Havalimanı bitmedi ama biz 5 yılda İstanbul Havalimanı’nı bitirdik; farkımız bu.
Diyor ki “suyu şöyle ucuzlatacağım” Hangi suyu ucuzlatacaksın? Biz bir defa susuz İstanbul aldık. Istranca’dan dağları delerek İstanbul’a suyu bu kardeşiniz getirdi.''
Biz her ne yaptıysak samimiyetle yaptık. Millete başka söyleyen, arkamızı döndüğümüzde ise başka şekilde hareket edenlerden olmadık.
YASALARA GÖRE SENİN BURS VERME YETKİN YOK
Diyor ki “Ben şu kadar para vereceğim gençlere”.. Yahu yalan söyleme. Al bir yalanını daha yakaladım. Bir defa belediye başkanlığım döneminde ben üniversite öğrencilerine burs veriyordum. CHP bunu AYM’ye götürdü. Ve AYM’ye götürmek suretiyle gençlere verdiğimiz burs yasaklandı. Yasalara göre bir defa senin burs verme yetkin yok. Bunu yasaklayan da CHP. Biz de bunu ne yaptık? Kredi yurtlar kurumu vasıtasıyla çözdük.
SURİYELİLERE MAAŞ BAĞLAMA DİYE BİR ŞEYİMİZ YOK
Ne diyorlar? “Bu Suriyelileri buraya doldurdunuz. Bize para vermiyorsunuz, onlara veriyorsunuz” Bu gerçeği anlatayım. Bu yalana sakın aldanmayın. Bu yalan CHP’nin yalanıdır. Biz Suriyelilere maaş bağlama diye bir şeyimiz yok. Yalan söylüyorlar. Ülkenin fakir fukarasına, garip gurebasına valiliklerimiz vasıtasıyla maaş bağlıyoruz. Biz vatandaşımıza veriyoruz. Ey CHP bu yalanları bırak. Ve ülkemdeki Suriyelilere biz muhacir olarak bakıyoruz. Onlar varil bombalarından kaçtılar. O bombalardan kaçarak bize sığındılar. Bizim tarihimizde bu yok muydu? Vardı. Allah göstermesin bizim başımıza gelse biz ne yapardık? Sakın bu sahtekarların uydurduklarına aldanmayın. Suriyeliler konusunda tabi ki bizim de rahatsızlıklarımız var. Tedbirler her gün ileri gidiyor. Şu an itibariyle 330 bin Suriyeli zaten topraklarına döndü.''