AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde Genel Başkan adayı olarak adı açıklanan Cumhurbaşkanı Erdoğan partililere seslendi. Şimdiye kadar genel başkanlık yapan, parti yönetiminde bulunan, eski vekiller, bakanlar ve diğer partililere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Erdoğan yeni dönemle ilgili çarpıcı mesajlar verdi. Erdoğan, "AK Parti 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisidir. Yeter ki biz ona ulaşmasını bilelim gerisi kolay. Hiç kimse kendini ötekileşmiş hissetmesin. Hiç kimse geleceğinden umutsuz olmasın. Bu ülkedeki her birey birinci sınıf vatandaştır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle selamlıyorum. Allah'ın selamı, bereketi hepinizin üzerinde olsun. Ankara'ya hoş geldiniz diyorum.
Seçilme yaşını 18'e düşürürken laf olsun diye yapmadık. Bu seçimde her kademeden gençlerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz.
Tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum.
Türkiye'nin demokrasisi, ekonomisi ve güvenliği için gayret eden herkese teşekkür ediyorum.
O günü hatırlarsınız. 998 gün sonra aynı salonda nerede kalmıştık diye yine aynı salondayız. O gün bunun bir Fatiha olduğunu söylemiştik.
16 yılda her daim güçlenerek çıktık. En zor zamanımızda milletimizi hep yanımızda bulduk.
Ülkemizin tamamına hizmet ettik. Burası şu partiye oy verdi diye ayrım yapmadık. Milletimizin dudaklarından dökülen dualarla buraya kadar geldik. Büyük kongreler kapsamlı bir muhasebe ve murakabe yapmanın da vesilesidir.
90'lı yıllar boyunca yaşanan hadiselerin her biri, ülkemizin demokrasisi ve ekonomisi üzerinde yıkıcı tahribatlara yol açmıştı.
28 Şubat'ta siyasetle ahlak arasında büyük uçurum olmuştu. milletimiz huzur istiyordu. Milletimiz özgürlük istiyordu. Çöp dağlarından geçilmeyen İstanbul'u, hatırlayın susuz İstanbul'u.
Milletimiz vesayet güçlerine değil kendisine hizmet edilmesini bekliyordu.
ERDOĞAN'IN SÖZÜNÜ BU ŞARKIYLA KESTİLER
DÖNEN DÖNSÜN, BİZ DÖNMEYECEĞİZ
Kerameti hiçbir zaman kendimizde görmedik. Dönen dönsün biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. İster Meclis'e sokmasınlar, partimizi kapatmaya çalışsınlar, isterseler sokakları yakıp yıksınlar, isterlerse 15 Temmuz gibi canımıza kastetsinler. Biz bu yoldan dönmeyiz. Allah'a bir tek can borcumuz var.
Hak olan yoldan sapmadan yolumuza devam edeceğiz. En sadık yarimizin toprak olduğunu unutmadık, ihanet noktasına hiç düşmedik.
Biz Allah'tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Bu böyle biline. AK Parti milletimizin işte tüm bu taleplerinin, beklentilerinin, umutlarının bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Bugün de aynı tarifi yapmaktadır. AK Parti'yi var eden de, bunca yıldır ayakta tutan da bu umuttur. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'nin gündemi, öncelikleri, beklentileri değişmiştir. Değişmeyen tek şey bunları karşılayabilen tek partinin AK Parti olduğu gerçeğidir. AK Parti reformun adresidir.
MİLLETİN HAYRINA DEĞİLSE BENİ DÜZELTİN MESAJI
"Tayyip Erdoğan'ın milletinin hayrına olmayan bir icraatını bir sözünü duyarsanız, bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip Erdoğan'ın tüm hakları size helaldir. Ben de sizden helallik istiyorum.
Bir şairimiz 15 Temmuz gecesini nasıl anlatıyor?
Dudağında tekbir, elinde bayrak
Namusun şiarı yiğitler gördüm
Bağrına gül gibi bastı şu toprak
Ölümü öldüren şehitler gördüm.
Delerken bağrını kurşun utandı
Her şey unutuldu...Mevzu vatandı
Kınalı Hasanlar kurban adandı
Nene hatun,koca seyitler gördüm.
Açık ihanete rağmen, sendika, dernek ve vakıflarına üyeliği sürdürüp örgütü destekleyenler için yapacak bir şeyimiz yok. FETÖ ile mücadelenin sulandırılmasına asla izin vermeyeceğiz.
FETÖ İLE MÜCADELE: UCU EN YAKINLARIMIZA DOKUNURSA BİLE...
Türkiye'nin FETÖ ile, PKK, DEAŞ'la mücadelesini işte bu anlayışla yürüttük, yürütüyoruz. Bizim kimseye karşı kişisel bir husumetimiz asla yoktur. Aziz milletimizin hakkının yenilmesine de asla rıza gösteremeyiz. Kendi milletine karşı ihanet içine giren kim olursa olsun gözünün yaşına bakmadan gereğini yerine getirmek sorumluluğumuzun icabıdır. İsterse babamın oğlu olsun karşısında yer alırım. Ucu en yakınlarımıza dokunursa bile bu mücadeleye destek vermeye çağırıyorum. Kimseye diyet borcumuz da bulunmuyor. Elbette mazlumun, mağdurun hakkını korumak görevimizdir. Bu mazlum kılığına girmiş zalimin oyununa teslim olacağımız anlamına asla gelmiyor. Yüzlerindeki maske düşmüştür. FETÖ ile mücadele bulunduğumuz yere bir anda gelmedik. 17-25 Aralık'ın ardından bu yapının tüm mensuplarına çağrı yaptık. Bu yapının gerçek yüzünü görün, orayı terk edin dedik. Bu çağrımıza kulak vererek ilgisini kesenler kendilerini kurtardı. Özel haberleşme programlarının kullanarak, üyeliklerini sürdürerek örgütü destekleyenler için yapacak bir şeyimiz kalmadı. 15 Temmuz darbe girişimi bu alçakları ortaya koymuştur.
BİR İHANET TEŞEBBÜSÜNE DAHA TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR
Örgütün mensuplarını tanıyanlar çok iyi bilirler ki bu yapı içindeki kimselerde samimi bir pişmanlık yoktur. Kamudan yapılan ihraçlar, soruşturmalar bir mecburiyettir. Türkiye'nin bir ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Güçlü şekilde yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Herkesi bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Kirli pazarlıklarla, itirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ ile mücadelenin maşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır. Bu konuda önümüzdeki günlerde çok daha kararlı mücadele yürütülmesini temin edeceğiz. Pensilvanya'da niçin besleniyor?
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ, DESTEKÇİLERİNİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
"Kürt kardeşlerim kendileri için fedakarlık yapanın örgüt değil, devlet olduğunu açıkça görmüştür. İradelerini götürüp örgüte teslim edilenlerin esamesi okunmuyor. Ağır darbeler alan terör örgütünü, destekçilerini her bakımdan çok daha zor günler bekliyor, bu da böyle biline. Türkiye ayağıdaki bu bölücü terör prangasından kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Dedik ya; inlerine gireceğiz. Ülkemin sınırları içinde Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de 65'i aşkın mağaralara girildi. 600'ü aşkın terörist oralarda etkisiz hale getirildi. Silahlar ifade edemeyeceğim kadar. Bundan sonraki süreç bunları yok etme sürecidir. Yılmadan, askerimizle, polisimizle bu hayata geçiyor. Bir terör oluşumu organize etmeye çalışanlar bu ülkenin istikbali için neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa geçmişe baksınlar. Meramımızı er meydanından başka yerde aramaktan başka çaremiz kalmıyor demektir. Namert kaçar mert dövüşür. Bölgede kiminle yol yürüyecekleri konusunda kafası karışık olanlar şu gerçeği bilsinler. 1000 yıllık geçmişi ile Türkiye, diğer yanda terör örgütleri var. Tercih işte bunlar arasında yapılacaktır. Terör örgütlerinin hiçbiri ile meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin istiklali, istikbali meselesidir. Her ne yapıyorsak ülkemiz için yapıyoruz. Ne kadar ihanet içinde olursa olsunlar tüm terör örgütleri ile mücadelemizi hukuk içinde yürüttük, yürütüyoruz. Dünyada Türkiye'nin yaşadıklarını yaşayıp da hukuk devleti ilkesi içinde bu denli bağlı olabileceklerini sanmıyorum. Biz asla onlar gibi olmadık, olmayacağız."
OHAL HUZURA KAVUŞANA KADAR SÜRECEK
Eksiklerimiz hatalarımız elbette olmuştur ama ihanetimiz asla vaki değildir. Bundan sonra da hak olan yoldan sapmadan devam edeceğiz. Türkiye’nin FETÖ ile PKK ile DEAŞ ile diğer terör örgütleriyle mücadelesini işte bu anlayışla yürüttük yürütüyoruz. İsterse babamın oğlu olsun kimin böyle bir yanlışı varsa karşısında yer alırım" dedi. İtirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin verilmeyeceğini kaydeden Erdoğan, "OHAL ne zaman kalkacak diyorlar... Benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışıldı. Ya siz ne yüzle bize OHAL’in ne zaman kalkacağını soruyorsunuz? Kalkmayacak. Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL neden kalksın?
KILIÇDAROĞLU'NA 'KÖROĞLU' GÖNDERMESİ
(Erdoğan, 'Atı alan Üsküdar'ı geçti' sözü üzerine 'Tarih atı çalan hırsızı değil Köroğlu'nu yazar' diyen Kılıçdaroğlu'na gönderme yaptı.)
Ne diyor Köroğlu:
Ödleklerle hoş değildir aramız
Teke tek düşmana varmak töremiz
Muhanete sardırmayız yaramız
Yarayı kendimiz saranlardanız
EKONOMİK GELİŞMELER
Milli tarım projesi ile bu alanda yeni bir çalışma yapıyoruz. Enerji kalkınmanın olmazsa olmazı. Kırsal kalkınmada destekleri ülke geneline yaygınlaştırdık. Kendi savaş uçağımızı, helikopterimizi, tankımızı, topumuzu gemilerimizi üretebilir hale geldik. İşsizliği tek haneli rakamlara düşüreceğimize inanıyorum. Ülkemizi 3 kat büyüttüğümüzü ekonomik göstergelerden görüyoruz. IMF'ye olan borcu 2013 itibariyle sıfırladık. Bir kısımını sayabildiğimiz hizmetlerin tamamını anlatmaya günler yetmez. Hayat dinamik, her şey hızla gelişiyor, değişiyor.
6 AYLIK YOL HARİTASI AÇIKLAYACAĞIZ
Şimdi hedefimiz, inşallah bu yıl sonuna kadar teşkilatlarımızda ciddi bir yenileşmeye gitmektir. İnşallah bu Olağanüstü Büyük Kongreyle beraber il, ilçe, belde teşkilatlarımızda süratle bir yenilenmeye gideceğiz. Ardından 6 aylık bir yol haritasını da halkımızla inşallah paylaşacağız.
AB MESAJI
AB üyelik süreci birliğin riyakar tutumu yüzünden çıkmaza girmiştir. Bu ülkede bir daha kimsenin farklılıkları yüzünden horlanmasına, ötekileştirilmesine, cezalandırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Özellikle gençlerimizin özgürlüğü konusunda en küçük bir tereddütleri olmasın. Kendilerinden önceki nesillerin maruz kaldıklarını yaşamayacaklar. Demokrasi lafla değil icraatla olur. AB’nin artık ülkemizin onurunu hiçe sayan iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda değiliz. AB ya bize verdiği sözleri tutar ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuz AB ile devam etmektir. Burada kararı verecek olan AB’dir.
Sadece son bir ayda yaptığımız seyahatler Türkiye’nin önünde çok daha büyük bir dünyanın olduğunu göstermiştir. Son on ayda yaşadığımı iki ön4emli hadise, 15 Temmuz ve 16 Nisan ülkemizin geleceği bakımından çok önemli. 15 Temmuz'da ülkesinin ve kendisinin istikbaline sahip çıkan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum milletimle iftihar ediyorum. Bu tür hadiseler milletlerin tarihlerindeki kritik dönüm noktalarıdır.
ARTIK ÇITA 50+1
Türkiye’de artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağı bilinmelidir. Bu ülkeye silah doğrultan onları teşvik edenlere karşı en ufak bir müsamahamız olamaz. Yeni yönetim sistemiyle ilgili maddeleri 2019 Kasım’da yürürlüğe girecek olsa da milletimizin 16 Nisan’daki iradesi çalışmalarımız konusunda bize güç vermiştir. AK Parti olarak artık işimiz daha zor. Artık yüzde 34 ile hatta yüzde 49,5 ile iktidara gelme şansımız kalmadı. Artık çıta yüzde 50+1’dir… Bunun ne kadar zor olduğunu önce cumhurbaşkanlığı seçiminde ardından 16 Nisan referandumunda gördük. 2 ayaklı bir program yürüteceğiz. Bir yandan demokratik kazanımlarımızı daha ileri götürürken diğer yandan ekonomik yatırımlarımızı artıracağız. Bugün de en önemli güç kaynaklarımızdan biri belediyelerimizdir.
KALKINMA ALANINDA DAHA BÜYÜK HAMLELER BAŞLATACAĞIZ
Üye sayısı 10 milyona ulaşan bir parti 80 milyona ulaşmada sıkıntı çekemez, çekmemelidir. Hiçbir şey insani temasın, yüz yüze görüşmenin yerini tutamaz. Her vatandaşımızın halini hatırını sormaktan derdini dinlemeye her yöntemle kendileri ile alakadar olmalıyız. Önümüzde önce mahalli idareler seçimleri, ardından milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Ramazan ayını çok iyi değerlendirmeliyiz. Kalkınma alanında daha büyük hamleler başlatacağız. Vatandaşlarımızın özgürlük alanını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız.
AK PARTİ'Yİ BELEDİYE BAŞARILARININ ÜZERİNDE KURDUK
AK Parti'yi belediyelerde elde ettiğimiz başarıların üzerinde kurduk. Bunu böyle söylersem yeridir. Belediyelerimiz hem mahalinde hizmetleri yürüttüğümüz organlardır hem de sinir uçlarımızdır. En büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanlardan biri de belediyelerdir. Büyükşehir belediyeleri, il özel idareler kanunlarını yenileyerek mahalli yönetimlerin hukuki altyapısını güçlendirdik.
Bizim temel belediye hizmetlerinde, yatırımlarda AK Parti vizyonuna ait icraat ortaya koyan belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Parti teşkilatlarımızdaki tüm arkadaşlarımızın da benzer şekilde hareket etmesi şarttır. Her kademede öncelik vererek bu arkadaşlarımıza, 2023 Türkiye'sinin inşasını gerçekleştirmekte kararlıyız. Tüm bu hazırlıkları tamamlayarak milletimizin karşısına güçlü bir şekilde çıkmalıyız.
80 MİLYONUN PARTİSİYİZ
Bu kongre AK Parti için bir yeniden diriliş, kuruluş kongresidir. 2001'den bugüne geçen sürenin bizi yıpratmadığını gösterdiğimize inanıyorum. AK Parti 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisidir. Yeter ki biz ona ulaşmasını bilelim gerisi kolay. Hiç kimse kendini ötekileşmiş hissetmesin. Hiç kimse geleceğinden umutsuz olmasın. Bu ülkedeki her birey birinci sınıf vatandaştır. Bir her yatırımı, icraatı tüm vatandaşlarımız için yapıyoruz. Herkesten bizi dinlemesini, anlamaya çalışmasını mümkünse katkı vermesini beklemek hakkımızdır. Biz 80 milyonun hizmetkarıyız. Yeni projelerle, yeni reformlarla orta gelir tuzağını mutlaka bozacak, 25 bin dolar milli gelir hedefine ulaşacağız. Hak ve özgürlüklerin standartlarını daha da yükselterek ileri demokrasi yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.
Bugün dünyanın dört bir yanında gözünü bize dikmiş, yüz milyonlarca kardeşimiz var. Onların da beklentilerini dikkate almak zorundayız. Bu bizim için insani ve vizdani bir görevdir.