[Karar]
Geçtiğimiz hafta, Total’in Türkiye’deki akaryakıt faaliyetlerini satmak için Société Générale’i yetkilendirdiğini açıklamasının ardından, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, akaryakıt sektöründe yaşanan sorunları ve bazı yabancı şirketlerin Türkiye pazarından çıkacağına yönelik iddiaları AA’ya değerlendirdi.
Söz konusu şirketlerin EPDK'nın düzenlemelerinden dolayı kâr etmekte zorlandıkları iddialarının doğru olmadığını vurgulayan Yılmaz, akaryakıt sektöründe dağıtım şirketleri ile bayiler arasındaki sözleşmelerin piyasanın sağlıklı işlemesini engelleyecek şekilde yapıldığını dile getirdi.
“Sağlıksız yapının tüketiciye zarar vermesine izin veremeyiz”
Sözleşme yapılıncaya kadar bayinin dağıtım şirketinden alacağı intifa bedelinin 5-6 kat fazlasını talep ettiğini, sözleşmeden sonra dağıtım şirketinin bu finansal maliyeti faiziyle birlikte geri almak için kendi kâr marjını yükselttiğini belirten Yılmaz, "Bu paralar Türkiye'de yatırıma gitmiyor, bu durum sonrasında hem bayiye hem de pompa fiyatına yansıyor, böyle bir piyasa yaşayamaz. Akaryakıt sektöründeki sağlıksız yapının tüketiciye zarar vermesine izin vermeyiz. Birbirlerini suistimal eden bir yapının en son aşamada tüketiciyi suistimal etmesine de izin vermeyeceğiz" dedi.
Herhangi bir akaryakıt şirketinin Türkiye'den ayrılacağına yönelik EPDK'ya resmi bir müracaatının olmadığını belirten Yılmaz, şirketlerin piyasadan EPDK’nın düzenlemelerinden dolayı çekileceklerine kesinlikle ihtimal vermediğini kaydetti.
“Sektörde sağlıklı adımlar atıyoruz”
Bayi ve dağıtım şirketlerinin kâr marjlarını da değerlendiren Yılmaz, piyasanın görüşüne açılan yeni düzenlemeye göre kâr marjlarının bayiler için yüzde 55, dağıtım şirketleri için yüzde 45 olarak belirlendiğini söyledi. Yılmaz, sektörden de kâr marjlarına limit getirilmesi yönünde talep olduğunu ifade etti.
Şirketlerin kâr marjlarındaki azalmanın doların yükselişi ve petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklandığını belirten Yılmaz, kâr edemeyen şirketler olduğu gibi birkaç milyon dolar kâr edebilen şirketlerin de olduğuna dikkat çekti ve ekledi: “Aynı zamanda şu dönemde yine büyük bir holdingin bu sektöre özellikle bu tavan fiyatı uygulama ve bunların konuşulduğu dönemde akaryakıt sektörüne girmesi de gerçekten bizim bu yolda ne kadar sağlıklı adımlar attığımızın da göstergesi.”
Türkiye’de 81 ana dağıtım şirketi sektörde faaliyet gösteriyor
Öte yandan, Fransa merkezli dev petrol ve gaz şirketi Total, geçtiğimiz hafta Türkiye’deki dağıtım faaliyetlerini satmak üzere Société Générale’i yetkilendirdiğini duyurmuştu. Total’in bu kararı almasında, Türkiye’de yüzde 60’ı aşan vergi oranlarının ve sektördeki sert düzenlemelerin dağıtım şirketlerinin kârları üzerinde baskı yaratmasının etkili olduğu söylenmişti.
Total’den gelen bu açıklamanın üzerine BP, Türkiye’nin kendileri için stratejik bir ülke olduğunu ifade ederek buradan çekilmeyeceklerini vurguladı.
Mali büyüklüğü yıllık 100 milyar lirayı aşan Türkiye akaryakıt sektöründe halen Shell, BP, Total, OVM Petrol Ofisi, Lukoil gibi uluslararası yabancı sermayeli şirketlerin de içinde bulunduğu 81 ana dağıtım şirketi ve 12 bin 939 bayi faaliyet gösteriyor.
HSBC'nin de Türkiye'den çıkacağı iddia edilmişti
Yabancı şirketlerin Türkiye’den çekilmeye başladığına ilişkin iddialar, ilk olarak Financial Times’ın birkaç hafta önce yaptığı haberde, HSBC’nin Türkiye’den çıkacağını belirtmesiyle başlamıştı. Bunun üzerine HSBC, iddialara “spekülasyon” açıklaması yapmış ve ardından da genel merkezini Londra’dan taşıyacağını duyurmuştu.