Enflasyon uğruna Türk Tarımı bitecek mi?

Son olarak Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan gıda enflasyonuna dikkat çekerek ithalat ve ihracatın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek ithalata dikkat çekti

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bugün bir TV kanalında enflasyon konusunda açıklamalarda bulundu. Babacan "Son birkaç yıldır enflasyonun ana belirleyicisi gıda fiyatları oldu. Bir dönem yaşanan kuraklık, bazı ürünler için rekabetin yeterince oluşamaması da fiyatların artmasına sebep oldu" dedi.

Babacan, ithalat ve ihracat politikaları belirlenirken gıda arz güvenliğinin dikkate alınması gerektiğine işaret ederek, bu noktada Gıda Ürünleri Arz Güvenliği Komitesi'ni kurduklarını anımsattı. Babacan, enflasyonu düşürme noktasında Komitenin önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

Babacan'ın açıklaması aslında bazı mesajlar içeriyor. Öncelikle gıda fiyatlarında yaşanan artış bir yıllık değil, bir kaç yıllık diyor. Ama hemen ekliyor "bir dönem yaşanan kuraklık". Bilindiği gibi 2014 yılında Türkiye hem don hem de kuraklık yaşadı. Ve gıda enflasyonu yüzde 14'ü aştı.

İkinci tespit ise gıda arz güvenliği için ithalat ve ihracat politikaları belirlenecek. Mesela ihracat uğruna yurtiçinde fiyat artışlarına müsaade edilmeyecek diye anlıyoruz. Rusya'ya 5 TL'den domates satacağız diye yurt içinde domates fiyatlarının 1-2 TL'den 5-6 TL'ye yükselmesine müsaade edilmeyecek.

Ama işin bir de ithalat tarafı var diyor Sayın Babacan. Gıda arz güvenliği için ithalat politikaları da düzenlenebilir diyor. Yani eğer ürün fiyatı çok artıyorsa gıda ithalatı yoluna gidilebilir.  

Finansçılar gıda ithalatından yana

Aslında benzer açıklamalar hem Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek hem de Merkez Bankası Başkanı Sayın Erdem Başçı tarafından da dile getirildi.

Kısaca finans yönetimi enflasyonu düşürmek için gerekirse gıda ithalatı yapılmasından yana. Bunu açık açık ifade ediyorlar.

Peki haksızlar mı?

Gıda fiyatları arttıkça enflasyon artıyor. Enflasyon artınca faizler artıyor, pahalılık artıyor; zamlar artıyor ve asıl mutfak masrafı alıp başını gidiyor.

Bu görüşün karşısında ise şu argüman söyleniyor: "Gelişmiş ülkelerin bol para ile desteklediği çiftçilerin ucuz ürünlerine gümrük kapılarını açarak yerli tarım ve çiftçimiz mi bitsin?"

Kısaca enflasyon uğruna bir tarım savaşı açık açık ilan edilmese de masa altından tüm şiddeti ile sürüyor.

Komitede mücadele sürüyor

5 bakanlık müsteşarı ile Merkez Bankası ve TÜİK Başkanlarından oluşturulan komite ilk kararında İTHALAT kararı aldı. Kamuoyuna bu şekilde bilgi verilse de sanırız henüz kesin sonuç alınamadı.

Komitede mücadele sürüyor ama ne olacak şu an belli değil.

Oysa Merkez Bankası araştırma yayınında 2012 yılında yürürlüğe giren yeni hal yasası ile gıdada toptan fiyatların yüzde 18-22 aralığında düştüğünden bahsediliyor. Rapor diyor ki "Uluslararası sermayeli büyük perakende zincirlerinin etkisi ile gıda fiyatlarında tüketiciye fiyatlar yansıyamıyor".

Yine TÜİK'in tarım üretici fiyatları ile gıda fiyatları arasındaki uçuruma bakıyoruz. Gıdada tüketici fiyatları yüzde 14'leri aşarken üretici fiyatlarındaki artış yüzde 5-6 seviyelerinde kalıyor.

Hatta asıl dikkat edilecek nokta 10 yıldır tarım üretici fiyatları her hasat döneminde eksi büyüme gösteriyor. Anlamı şu: Çiftçi gıda fiyatlarındaki artıştan toplamda hiç yararlanamıyor.

Bu tabloyu gıda fiyatlarının seyrinden de anlayabiliyoruz. Tarımda 2013 yılı Cumhuriyet tarihinin rekor kırdığı çok verimli bir yıl oldu. Mesela çeltik pirinç üretimi o kadar fazla oldu ki mahsul 2014 yılına sarktı. Ama 2013 yılı aynı zamanda gıda fiyatlarının hızla arttığı bir yıl oldu. Pirinç fiyatları rekor üretime rağmen yüzde 40'ın üzerinde fiyat artışı yaşadı.

Gıda fiyatlarında sorunlar tespit edilmesine rağmen neden hala ithalat diye bir çalışma içerisine girerek yabancı çiftçiler desteklenmek isteniyor? Sorunun cevabı ve konunun daha derinlemesine analiz edilmesi için sanırız bir ortak akıl ve lobilerden uzaklaştırılan karar süreçleri gerekiyor.

Gıda fiyatlarında yaşan süreç ve ithalat baskısı sanırız bir süre daha Türk çiftçisinin başında tehdit kılıcı olarak sallanmaya devam edilecek.

Umarız fatura çiftçiye kesilmez.

Tarım Ürünleri Üretici fiyatları hasat dönemleri olan Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında 12 yıldır ekside geliyor. Bunun anlamı çiftçi ürünün satarken fiyatlar düşük kalıyor ama sonrasında fiyatlar hızla yükseliyor. Gıda fiyatlarından çiftçinin sorumlu olmadığı anlaşılıyor

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

MB yine gıda fiyatlarına “risk” dedi
Ünlü sanatçı Erol Büyükburç hayatını kaybetti

Ekonomi Haberleri