EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL
Bankacılık işlemleri yapma yetkisi “Civangate” skandalı sonrasında 2001 yılında kaldırılan ve tasfiyesine karar verilen bir dönemin dev bankası Emlakbank’ın, uzun bir aradan sonra katılım bankası olarak sektöre dönmesine yeşil ışık yandı. Bu yıl borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasa teklifi sırasında Emlak Bankası’nın tasfiye sürecinden çıkarılması maddesi TBMM’de kabul edilmişti. Bu kararda bankanın, marka değeri bilinirliği ve aktif varlıklarının yeterliliği dikkate alınmıştı.
Bankacılık yetkisinin kaldırıldığı 2001 yılından bu yana tasfiye süreci yürütülen bankanın 400 şubesinden bir kısmı Ziraat Bankası, bir kısmı Halkbank’a devredilmişti. Geçmişte verdiği kredilerden doğan alacakları ile gayrimenkullerini satıp nakde çeviren banka, borçlarının bir kısmını temizlemişti. Emlak Bankası’nın 2018 yılında hayata geçeceği sinyali Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben’den geldi. Akben, bankacılık ve finans sektörünün 2017 yılı gerçekleşmeleri ve 2018 öngörülerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, 2017’nin bankacılık ve finans sektörünün küresel ve yerel dalgalanmalara karşı dayanıklılığının bir kez daha test edildiği ve bu testten de yüzünün akıyla çıktığı bir yıl olduğunu belirtti.
Türkiye ekonomisinin, 2017 yılının ilk iki çeyreğinde üst üste gelen güçlü büyüme verisinin ardından özellikle üçüncü çeyrekte beklentilerin oldukça üstünde yüzde 11,1 büyüme gerçekleştirdiğini anımsatan Akben, bu nedenle dünyanın önde gelen yatırım kuruluşlarının Türkiye için 2017-2018 büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmek durumunda kaldığını söyledi. Akben, ekonomideki fon akışlarının merkezinde bulunan ve finansal sistem içerisinde yüzde 86 paya sahip bankacılık sektörünün, alınan tedbirler ve teşviklerin de desteğiyle ülkedeki iktisadi faaliyetin canlanmasına önemli düzeyde katkı sağladığına dikkati çekti. 15 Aralık 2017 itibarıyla 2016 yıl sonuna göre, kur ve parite etkisinden arındırılmış olarak kredilerde yüzde 21,2’lik ve mevduatta yüzde 20,4’lük büyüme kaydeden bankacılık sektörünün, finansal aracılık fonksiyonunu etkin bir şekilde sürdürdüğünü bildiren Akben, şunları kaydetti:
“Malumunuz, ekonomimizin büyüme ve istihdam dinamiklerinden olan KOBİ’lere bu yıl mart ayı itibarıyla uygulamaya konulan Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti ile kullandırılan kredilerdeki artış, ülkemizin büyüme oranını güçlü bir şekilde desteklemiştir. Türk bankacılık sektörü, jeopolitik risklere rağmen 2017 yılındaki makro ekonomik göstergelerde sergilenen olumlu görünüme paralel olarak Ekim 2017 itibarıyla yıllık ortalama yüzde 23 büyüyerek güvenilir, sağlam ve istikrarlı yapısıyla yurt dışı yatırımcıların ilgisini çekmeyi sürdürmüştür. Yakın zamanda, Bank of China Turkey AŞ’nin de faaliyet izni alması ile birlikte toplam 52 banka ile 3,2 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaşan bankacılık sektörümüz, temin edilen güvenin bir yansıması olarak yerli-yabancı kaynak teminini sorunsuz bir şekilde sürdürmekte ve güçlü öz kaynak kârlılığın da etkisiyle sağlam yapısını korumaktadır. 2017 yılında yaşanan söz konusu olumlu gelişmelerle, risklere karşı güçlü sermaye yapısının bir göstergesi olan sermaye yeterliliği oranı Ekim 2017 tarihi itibarıyla yüzde 16,9 ile yüksek seyrini korumaktadır.”
MAFYA VE KREDİ YOLSUZLUĞU BATIRDI
Emlak Bankası, 1994 yılında patlayan Civangate skandalıyla bir anda gündeme oturmuştu. O dönemde Emlak Bankası Genel Müdürü olan Engin Civan, ünlü işadamı Selim Edes’e vaad ettiği kredi karşılığında rüşvet aldığı ancak krediyi vermediği gerekçesiyle vuruldu. İddiaya göre 8 milyon dolarlık rüşvetini geri alınması için Alaattin Çakıcı’nın adamı Davut Yıldız tarafından Civan, topuğundan vurdurulmuştu. Böylelikle Civangate skandalı patlamıştı. Selim Edes’in o dönemde Civan için söylediği, “Rüşvetin belgesi mi olur” sözü hafızalara kazınmıştı. Yine o dönemde Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporuna göre, tasfiye edilen ve 31 Aralık 2002 tarihi itibarıyla 11 bin 482 firmaya kredi veren Emlakbank’ın takipteki toplam kredi alacağı 1 katrilyon 279 trilyon liraydı. (1.2 trilyon lira) Usulsüz ve özensiz kredi dağıtımı işlemlerinin özellikle 1998-1999 yularında yoğunluk kazandığı vurgulanan rapora göre, batık kredilerin yaklaşık yüzde 60’ı batık bankalara ait 31 şirket ile denizcilik sektöründe faaliyet gösteren 145 firmaya verildi. 1926 yılında kurulan ve 1980’li yıllara kadar konut finansmanı ve inşaatına yoğunlaşan Emlak Bankası, uzun skandallar tarihine, 1984-1985 dönemindeki Horzum olayıyla başlangıç yaptı. Kemal Horzum’un 55 milyon dolar ve 32 milyon İsviçre Frangı’nı batırması en büyük yolsuzluklarındandı. 1998 yılında göreve getirilen eski genel müdürlerden Erdin Arı ise usulsüz krediler nedeniyle yargılandı ve ömür boyu bankacılık yapma yasağına çarptırıldı. Banka, BDDK’nın kararıyla 9 Temmuz 2001’de bankacılık yapma yetkisi kaldırılarak Ziraat Bankası’na devredildi.
YAPI SANDIĞI YOLDA
BDDK Başkanı Akben bankaların sadece mega projelere verdiği kredileri değil aynı zamanda bütün kredilerini de sekürize edebileceklerini belirterek, “Bunun önünde hiçbir engel bulunmuyor. Ancak banklar şu anda bu konuya birincil manada çok istekli görünmüyor” dedi. Mehmet Ali Akben, birçok Avrupa ülkesinde olan dar gelirlilerin tasarruflarıyla konut sahibi olmalarını sağlamaya dönük ‘Yapı Tasarruf Sandığı’ sisteminin Türkiye’de de kurulması için çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Sistem ile dar gelirlilerin para biriktirerek konut sahibi olmaları ve aynı zamanda da bir tasarruf imkanının kolaylaştırılmasının amaçlandığını anlatan Akben, “Çalışmalar hemen hemen tamamlandı. 2018’de bu sistemin faaliyete geçmesini bekliyoruz.” dedi.
PTT BANK DA GELİYOR
BDDK Başkanı Akben, “Türkiye’deki diğer güçlü, banka sahibi olmamış ya da bankalarını satan iş adamlarının tekrar bu alana yatırım yaparak, yeniden finansal kuruluş sahibi olma yönünde çaba sarf etmelerini umuyorum. Bankacılık sektörüne yerli yatırımcıların ilgi göstermesini bekliyorum. Yerli yatırımcılar sıfırdan olacağı gibi TMSF’nin elinde bulunan bankaları da satın alarak banka kurabilir. Bankacılık sektörü stratejik bir alandır. Buralarda yerli yatırımcıların olması gerekir. Bunu bir kişi yapamıyorsa ortaklık şeklinde olabilir” ifadelerini kullandı. “2018 yılında sektöre yeni katılımlar olacak mı?” sorusu üzerine Akben, “Emlak Bankası’nın kuruluş işlemleri tamamlandı. Onlar gelecek. Bunun yanı sıra PTT gelecek. ‘PTT Bank’ diye bir katılım bankası tasarlanıyor. PTT’nin 4 bin 500 civarında irtibat noktası olması avantaj.” değerlendirmesini yaptı. Mehmet Ali Akben, 2018 yılında da bankacılık sektörüne olan ilgilinin devam edeceğine ve sektörün istikrarlı büyümesini sürdüreceğine inandığını ifade etti.