Temel gıdadan ulaşıma her kalemde zam yağmuru vatandaşın belini büktü. Son olarak kırmızı ete yapılan yüzde 48’lik zamla ilgili konuşan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun “Çok uzun kuyruklar oluşuyordu, bu nedenle fiyatı artırdık” dedi. Bakanlık da “18 mağazadan satış piyasayı etkilemiyor, ürünler piyasanın yüzde 15 altında” savunması yaptı. Ciddiyetsiz açıklamaya her kesimden tepki geldi. Vatandaş ise “Tavuk bile yiyemeyeceğiz” diye isyan etti.
KATAR’A 2.5 MİLYON HAYVAN SATILDI İKTİDAR VATANDAŞI GÖRMÜYOR’
Son iki ayda Katar’a 2.5 milyon küçükbaş hayvan satıldığını belirten CHP’li Karabat “Hayvanlar uçak ve gemilerle gönderiliyor. İktidar ‘İhracatımız rekor kırıyor’ diyor ama vatandaşın ete erişiminin azalmasını görmezden geliyor” ifadesini kullandı. “Fiyatlarda yaşanan deprem artık tsunamiye dönüştü” açıklaması yapan Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre gıdada etiketler bir yılda yüzde 118 arttı. Ramazan kolisi de dört yılda 49 liradan 169 liraya yükseldi.
YOKLUK DEĞİL BOLLUK ZAMMI
Ekonomide yaşanan kırılma, kriz yıllarını bile aratır oldu. Artık her gün bir şeylere zam gelirken, son zamlar vatandaşı da çileden çıkardı. Ramazan öncesinde ete, süte, pideye, hurmaya ve şekere gelen zamlar zaten düşen alım gücünü yok etti. Bunun üzerine yapılan açıklamalar ise vatandaşlarla dalga geçer nitelikte oldu. Ete gelen yüzde 48 zamdan sonra Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Uzun, ucuza et sattıkları için uzun kuyruklar oluştuğunu bu zammın kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Türkiye’de yaşanan hayat pahalılığının ardı arkası kesilmiyor. Artık neredeyse petrol ve kur kaynaklı akaryakıta zam üstüne zam gelirken, diğer taraftan gıda da müthiş artışlar yaşanıyor. Tüketicilerin her markete gittiğinde ayrı fiyat etiketiyle karşılaşıyor. En son akaryakıta, süte, ete, şekere ve hurmaya yapılan zamlar vatandaşların da tepkisini çekti. Et ve Süt Kurumu (ESK), kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptı. Yapılan zamların ardından 1 kg kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya, 1 kg kuşbaşının fiyatı da 62.50 liradan 92 liraya yükseldi.
Kurum, karkas kesim fiyatının yerli hayvanda 60 lira, ithal hayvanda 58 lira fiyat uygulamasına devam ediyor. Serbest piyasada karkas kesim fiyatları 80 liraya çıktı. Kurumun et fiyatlarına zam yapacağının duyulmasından sonra vatandaş ucuz et alabilmek için Sivas’ta mağaza önünde yüzlerce metre kuyruğa girdi. Dünya gazetesine konuşan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun, kırmızı ete yüzde 48 zam yapılmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, piyasanın yüzde 66 daha ucuza et sattıkları için uzun kuyruklar oluştuğunu bu zammın kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin (Türkşeker) 270 liraya sattığı 50 kilogramlık şeker çuvalı 700 liraya kadar çıktı. Malatya Kasaplar Odası Başkanı Yusuf Küçer, ESK’nın et ürünlerine yaptığı yüzde 48 zammın etkilerini anlattı. Etin fiyatının yüksek olmasının temelinde üretimin olmamasının yattığını kaydeden Malatya Kasap Odası Başkanı Küçer, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum belli. Etin yüksek fiyatında temelindeki durum üretimin olmaması. Dışarıdan dana getirip büyütüp millette satmak bir üretim değil. Bu da bizim işimizi altüst ediyor.
Bugün yem fiyatları akaryakıt fiyatları elektrik, işçilik, sigorta ödemeleri bunlar her şeyi ister istemez had safhalara çıkartıyor. Geçen sene 9. ayda 43-44 TL’ye kestiğimiz karkası, bugün 85 TL’ye kesiyoruz ama elimiz yüreğimizde kesiyoruz çünkü yarın ne olacağını bilemiyoruz. Günlük artan et fiyatlarını federasyon başkanlarıyla da görüştüğümde bu sadece Malatya’ya has bir durum değil. Türkiye genelinde olan bir sıkıntı. Fiyatların artmasının temelindeki sebepler bizim yaptığımız araştırmalara göre yem, akaryakıt, işçilik ve zaruri giderlerdir.
Zaruri giderler dediğimiz hayvanın bakımı, ilgilenmesi, zamanı bir de dışardan gelmesi. Bugün 4,2 dolara dışardan dana geliyor. 60-61 liraya sen canlısını getiriyorsun. Bunu kaça bırakırsın?”
'2 AYDA KATAR'A 2.5 MİLYON KÜÇÜKBAŞ HAYVAN SATILDI'
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat “Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybıyla birlikte canlı hayvan ihracı teşvik edildi. Sadece Kasım-Aralık 2021’de Katar’a satılan küçükbaş hayvan sayısı 2.5 milyonu buldu. Uçaklarla Katar’a hayvanlar gönderiliyor. Uçakların yanında gemilerle de küçükbaş hayvanlar ihraç ediliyor. Katar’ın yanı sıra İran’a da yüzbinlerce hayvan satılıyor. AK Parti Hükümeti ‘İhracatımız rekor kırıyor’ diye söylüyor; ama Türkiye’de vatandaşın ete erişiminin azalmasını görmezden geliyor. Katar ve İran gibi ülkeler Ramazan ayı öncesinde et arzını Türkiye’den ithal ettikleri canlı hayvanlarla güvence altına aldılar. Bizde ise et sıkıntısı olduğu için Et ve Süt Kurumu, ‘Ramazan ayı öncesinde ete yüzde 48 zam’ yaptı” dedi.
‘YANLIŞ POLİTİKALAR ŞEKERİ DE VURDU’
Türkiye’de yaşanan gıda enflasyonunda bir yeni dalga da şekeri vurdu. Şekerin çuval fiyatlarındaki artış iki katını geçerken, ithalat seçeneğinin de arttığı vurgulanıyor. Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin (Türkşeker) 270 liraya sattığı 50 kilogramlık şeker çuvalı 700 liraya kadar çıktı. Şekerle üretim yapan sektörlerde imalat ciddi oranda düşerken şeker pancarı üretiminde de gerileme yaşanması, fiyatların patlamasına yol açtı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Şeker pancarı stratejik bir ürün. Ülkemizde 400 bine yakın çiftçi şeker pancarı ekiyordu. Son yıllarda tarımda uygulanan yanlış politikaları şeker pancarını da vurdu. 93 bine kadar çiftçi sayısı düştü” dedi. Şeker fiyatlarında yaşanan artış, şekerle imalat yapan sektörlerde üretimin durmasına da neden olabilir.
‘ZAM ET PİYASASINI ETKİLEMİYOR’
Tarım ve Orman Bakanlığı, “Et ve Süt Kurumu’nun fiyatlarında düzenlemeye gitmesi kırmızı et piyasasını etkilememektedir” açıklamasını yaptı. Yazılı açıklamada “ESK satış mağazalarında yıllık kıyma ve kuşbaşı etli satışı 6 bin tondur. Bu rakam Türkiye kırmızı et satışının yüzde birinin altındadır. Bu nedenler ESK’nın Türkiye genelindeki 18 satış mağazasında, nihai tüketiciye satılan ürünlerin fiyatlarında düzenlemeye gitmesi kırmızı et piyasasını etkilememektedir. Yeni fiyat düzenlemesinden sonra ESK mağazalarında tüketiciye ulaştırılan ürünler piyasanın yüzde 15 altında vatandaşımıza sunulmaktadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bakanlığımız üreticimizin ve tüketicimiz yanında olmaya ve her türlü desteği vermeye de devam edecektir” denildi.
‘VATANDAŞ ZAMLARLA BAŞ BAŞA’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, dört kişilik bir ailenin yıllık enerji harcamasının son bir yılda bin 60 liradan 2 bin 165 liraya çıktığını belirterek, “İktidar, milli paramız Türk lirasını ‘liracık’ yaptı. İndirim algısı oluşturan iktidar, vatandaşı zamlı faturalarla baş başa bırakıyor” dedi. Akın, dört kişilik bir ailenin Mart 2021 ve Mart 2022 tarihli enerji faturalarını karşılaştırdı. “İktidar, milli paramız Türk lirasını ‘liracık’ yaptı. İndirim algısı oluşturan iktidar, vatandaşı zamlı faturalarla baş başa bırakıyor” diyen Akın, açıklamasında şunları kaydetti: “Sözde indirim yapılmasına karşın Mart 2022’de 240 kilovatsaat elektrik tüketiminin faturaya yansıması 310 lira oldu. Isınma amacıyla 300 metreküp olarak kullanılan doğal gazın faturası 820 liraya yükseldi. Benzer bir şekilde dizel bir aracın deposu ise Mart 2022’de bin 35 liraya dolmaya başladı.”
‘6 AYDA YÜZDE 100 ARTTI’
Yusuf Küçer “Son 6 ayda fiyatlar yüzde 100 arttı. Bunun sebebini bir türlü çözemedik. Dolar yükseldi düştü, yem fiyatları yükseldi düştü ama ne hikmettir bizim karkas alımımız düşmüyor. Denetimin olmadığından alıcı da zararda satıcı da zararda, bunun köklü bir değişime ihtiyacı var. Bizde şahıs olarak odacılar olarak bir şey yapamıyoruz. Biz sadece rica ediyoruz. Biz rica makamıyız icra makamı değiliz, icra devlettir. Bunu devlet icra edecek. Şu an et fiyatları 120 -130 TL ve kasap esnafımız satış yapamıyor. Kasaplar şu an zararda. Gereken yerlere müracaat ettik, bekliyoruz” dedi.
‘GIDA FİYATLARINDA TSUNAMİ’
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, fiyatlarını Ankara’daki pazar ve marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 64 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yürüttüğü “Halkın Enflasyonu Araştırması’nın” Mart 2022 sonuçlarını açıkladı.
Araştırma sonunda yapılan açıklama şöyle: “Temel gıda ürünlerinin fiyatlarında son aylarda yaşanan deprem, mart ayında tam bir tsunamiye dönüştü. Gıda fiyatlarında ocakta yüzde 9, şubatta yüzde 4,7 olan gıda fiyatlarındaki artış martta yüzde 17,3 olarak gerçekleşti. Gıda fiyatlarında yılın ilk üç aylık döneminde yüzde 33,9 olarak gerçekleşen gıda fiyatlarındaki artış yıllık bazda ise üç haneli rakamlara ulaşarak yüzde 118,8 olarak gerçekleşti. Ekmek, un, bulgur fiyatlar; ekmek ve buğday ununa yapılan zamlar yüzünden martta bir önceki aya göre yüzde 19,4 oranında artış kaydetti.
Et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 30 gibi oldukça yüksek oranlı bir artış mart ayında süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu fiyatları ise yüzde 4,8 oranında yükseldi. Marketlerin önünde uzun kuyruklar oluşmasına neden olan yağ fiyatlarında ise yüzde 30,5 oranında yükselme oldu. Meyve fiyatlarının yüzde 11,6 oranında arttığı martta sebze fiyatlarında, bir önceki aya göre ortalama yüzde 12,5 oranında yükseliş yaşandı. Bakliyat fiyatlarının yüzde 6,5 oranında arttığı martta, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatlarında ise yüzde 6,8 oranında artış kaydedildi. Gıda fiyatlarında yıllık olarak ise (Mart 2021’e göre) yüzde 118,8 oranında artış gözlendi.
Diğer bir ifadeyle vatandaşlar Mart 2021’de 100 liraya dolan bir sepet için bu yıl aynı ay 218,8 lira ödemek zorunda kaldılar.”