Yeni bir yıl daha sona ererken, iş dünyası 2023’e dair tahmin ve stratejilerini belirledi. ST Endüstri Radyo ve bağımsız araştırma şirketi AGS Global tarafından gerçekleştirilen araştırma, ülkemizdeki iş dünyasının 2023 ajansına ışık tuttu. Ülkemizdeki 15 sanayi ve ticaret şehrinden 114 şirket sahibi ve C seviyesindeki yöneticiyle yapılan araştırmaya göre, şirketlerin yeni yıl için gündemlerinin ilk sırasında Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ekonomik getirileri yer alıyor. Buna göre katılımcıların %43,9’u seçim sonrası Türkiye ekonomisinin daha iyiye gideceğini ifade ederken, 10 iş insanından 4’ü de daha kötü olabileceğini söylüyor.
ST Endüstri Radyo ve AGS Global’in araştırmasına göre, 2023’te ülke ekonomisini bekleyen sorunların başında %78,1’lik pay ile enflasyon geliyor. Onu %46,5 ile seçim ekonomisinden dolayı ortaya çıkabilecek finansal genişleme, %44,7 ile de Avrupa’da beklenen resesyon tehlikesi izliyor. Resesyon ihtimaline ilişkin uluslararası kurumlar tarafından hem küresel hem de Türkiye ekonomisi için büyüme oranları birbiri ardına revize edilirken, katılımcıların %43’ü ülke ekonomisinin büyüyeceğini öngörüyor; %27,2’lik kesim de stabil kalacağını düşünüyor.
KUR ATAKLARI, İÇ DARALMA VE TEK HANELİ FAİZ ORANLARI EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Türkiye ekonomisine yön verebilecek konular, seçim ve resesyon tehlikesiyle sınırlı kalmıyor. İş insanlarının %36,8’i kur atakları, %36’sı ise enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların ekonomiyi olumsuz yönde etkileyebileceğini bildiriyor. Bununla birlikte sıralamayı %13,2 ile iç talep daralması, %14,9 ile de faizin tek haneye inmesi takip ediyor. Birçok yerli şirket ise olası problemlere karşı şimdiden önlem almaya başlıyor ve stratejilerini belirliyor.
İŞ DÜNYASININ %41,2’Sİ TEMKİNLİ BEKLEYİŞİNİ SÜRDÜRECEK
Üretim, yatırım ve ihracat odağında 7/24 yayın yapan ST Endüstri Radyo’nun açıkladığı verilerden elde edilen bilgilere göre iş dünyasının %41,2’sinin 2023’te temkinli bekleyişini sürdüreceği kaydedilirken, yerli şirketlerin bir kısmının da yeni fırsatlar için tetikte olacağı gözleniyor. İçe kapanma - daralma yaklaşımını benimseyenlerin oranı %12,3’te kalırken, iş dünyasının temsilcileri Türkiye ekonomisinin daha iyi olması için üretim, ihracat ve istihdam odaklı yaklaşımın devam etmesini gündeme getiriyor.