Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine sunum yaptı. Kavcıoğlu, enflasyonun oynak bir seyir izlemekte olduğunu kaydederek “Para politikasında bundan sonra da riskleri gözeten bir yaklaşımı sürdüreceğiz” dedi.
Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devamını amaçladıklarını ifade eden Kavcıoğlu, bu hafta açıklanacak rezerv rakamının 123,5 milyar dolar seviyesine yükseldiğini bildirdi.
Dünya'nın aktardığına göre; Sunum sonrası konuşmasında Kavcıoğlu, “Para politikası duruşunda güncellemeye giderek 100 baz puan indirdik politika faizini. PPK'da para politikasının etkileyebildiği talep unsurları çekirdek gelişmelerin ayrıştırılmasına ilişkin analizleri değerlendirdik" diyerek bankacılık sektöründe temmuz ve eylülde atılan adımlarla bireysel kredi büyümesinin makul seviyelere gelmesini beklediklerini de ifade etti.
'CARİ AÇIKTA DÜZELME BAŞLADI'
Kavcıoğlu ayrıca cari açıkta düzeltmenin başladığının söylenebileceğini belirterek cari dengede görünen iyileşmenin fiyat istikrarı için önemli olduğunu vurguladı. İhracattaki güçlü artış eğiliminin, aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizmi canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesinin beklendiğini yineleyerek altın ithalatındaki düşüşün katkısıyla da cari işlemler dengesinin iyileşmekte olduğunu kaydetti. Kavcıoğlu, olumlu dış talep koşulları ile uygulanmakta olan sıkı para politikasının da cari dengeyi pozitif etkilediğini söyledi.
MERKEZ BANKASI REZERVLERİ NE DURUMDA?
Bu hafta açıklanacak 8 Ekim tarihi itibariyle rezerv rakamının 123.5 milyar dolar seviyesinde yükselmiş olduğunu dile getiren Başkan Kavcıoğlu, "TCMB rezervleri son dönemde istikrar kazanmış olup güçlü bir artış eğilimi gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devamını amaçlamaktayız" diye konuştu.
Öncü göstergelerin yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret ettiğini söyleyen Kavcıoğlu, “Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımakta” dedi.
EFLASYON AÇIKLAMASI
Reel sektörün kısa vadeli borç pozisyonunun kur kaynakları riskleri yönetebilecek düzeyde olduğunu dile getiren Kavcıoğlu enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olduğunu yineledi.
Kavcıoğlu, bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirmesini de tekrarlarken “Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmekte. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde daraltıcı etki yapmaya başladı, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirildi" dedi.