İktidar, 14 Mayıs'ta yapılacak genel seçimler öncesinde şimdiye dek görülmemiş harcamalar yapıyor. Emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) 255, en düşük emekli maaşına ve bayram ikramiyesine zam 149,3 milyar lira ilave maliyet getirilirken, ayrıca deprem felaketi sonrası bölgede yapılacak konutlar için açılan ihalelerde şimdiye kadar ortaya çıkan 56,5 milyar liralık bedel ile harcanan miktar yaklaşık yarım trilyon lira oldu. Bu rakam, bütçe üzerine büyük bir yük bindirdi.
10Haber'den Nuray Tarhan'ın aktardığına göre; söz konusu harcamalar sebebiyle bu yıl 659 milyar lira olarak hedeflenen bütçe açığının 1 trilyon liranın oldukça üzerine çıkması beklenirken, mayıstan sonra oluşacak Meclis’in acilen ek bütçe yapması gerekecek. Üstelik şu ana kadar yazılan hesaplarda ve öngörülen açığın içinde vade ve faiz sınırı kaldırılan kur korumalı mevduatın (KKM) maliyeti de yok. Uygulanmaya başladığı 2021 Aralık’tan 2022 yılı başına kadar Hazine’ye 181,5 milyar lira olan yükünün, son düzenlemelerle birlikte katlanarak artacağını da hesaba katmak gerekiyor. Ayrıca bu ay başından itibaren elektrikte tüm abonelere yapılan yüzde 15, doğalgazda sanayi abonelerine yüzde 20 indirimin maliyeti de bulunuyor.
UĞUR EMEK: ŞU AN ELEKLE YAĞMUR SUYU TOPLANIYOR
KARAR yazarı ve aynı zamanda Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, hükümetin şu anda uyguladığı yaklaşımı ünlü İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes’in ‘Uzun vadede hepimiz ölüyüz, kısa vadeye bakalım’ sözüyle açıklıyor. “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kısa vadesi 14 Mayıs. Erdoğan seçimi kazandıracağını düşündüğü her şeyi yapacak. Rasyonalite aramayın” diyen Emek, bu yılın ilk 2 ayında bütçe açığının 147 milyar lira olarak gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Emek, “Bunun içinde deprem evlerinin maliyeti yoktu, o da bütçeden çıkacak. Şu anda yapılan şey elekle yağmur suyu toplamak. Tüm bu bedeli vergi mükelleflerinin ödeyeceğini unutmayalım” diyor.
CHP’NİN BÜTÇE AÇIĞI TAHMİNİ 1 TRİLYON LİRAYDI
CHP TBMM Grubu 23 Ocak’ta yayınladığı haftalık ekonomi raporunda “BOTAŞ’ın Rusya’dan aldığı 20 milyar doları bulan gaz borcunu ödemediği ve seçim sonrasına ertelendiği ileri sürülüyor. Eğer bu ödeme 2022 yılı içerisinde Rusya’ya yapılsaydı 360 milyar TL olan bu tutar bütçeden karşılanacaktı. Bu borç yeni iktidara kalacak” denildi. 2022’de gerçekleşmeyen bütçe açığının böylece 2023’e ekleneceği vurgulanan raporda, “2023 yılı bütçesinin TBMM’de kabul edilen haliyle 659 milyar lira açık vereceği öngörülmüştü. Hem BOTAŞ etkisi, hem de 2023 bütçesi hazırlanırken dikkate alınmayan EYT’den kaynaklanacak giderler ile emekli ve kamu çalışanlarına yapılan ek zamların etkisi de düşünüldüğünde Türkiye 2023 yılında ilk kez 1 trilyon liranın üzerinde bir bütçe açığı ile karşı karşıya kalacak” denilmişti.