Ekonomi yönetiminin aldığı kararlar Türk Lirası’nı tarihinin en kötü seviyelerine indirdi. Artan kur karşısında yapılan siyasi açıklamalar ve Merkez Bankası’nın yüksek enflasyona rağmen hızlı faiz döngüsü kura rekor üstüne rekor kırdırdı.
İç piyasalarda hızla değer kaybına uğrayan TL karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları Osman Kavala ile ilgili çağrı yapan 10 büyükelçinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi talimatına ilişkin henüz resmi işlem başlatılmadı ama piyasaları etkilemeye yetti.
Dün hafta başında da Türk Lirası, dolar ve euro karşısında düşüş eğilimiyle başladı. Dolar/TL gün içinde 9.86’ı seviyesine ulaşırken, euro da 11.47 seviyelerinden işlem gördü. Ardından gün içinde 9.66 seviyeleri takip edildi.
Gözler bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon raporunda olacak. Hafta içinde politika faizini 200 baz puan indirerek yüzde 16’ya çeken Merkez Bankası’nın enflasyona ve para politikalarına dair vereceği mesajlar özellikle TL’nin seyri açısından önemli. Ancak perşembe günkü toplantıdan önce, ajandaya ‘riskli’ olarak işaretlenen yeni bir gündem maddesi daha eklendi:
10 büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi. Piyasa aktörleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 ülkenin büyükelçisine yönelik açıklamalarını da yakından takip etti. Ankara’da görev yapan ABD, Almanya ve Fransa da dahil 10 ülkeden büyükelçinin 18 Ekim’de Osman Kavala’nın serbest bırakılması için yaptığı çağrıya değinen Erdoğan, şunları söyledi: “Yatıyorlar, kalkıyorlar, Kavala, Kavala… Kavala dediğin, Soros’un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı’na geliyor. Burada kalkıp da Dışişleri Bakanlığı’na gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz.” Erdoğan, bu büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmeleri için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na talimat verdiğini söylemişti.
‘ASIL TEHLİKE OYNAKLIK’
Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, dolar/TL’nin rekor üstüne rekor kırmasıyla ilgili olarak “Asıl tehlikenin yükselişten ziyade kurdaki oynaklık olduğunu” ifade etti. Halk TV’de katıldığı programda ekonomideki seyre ilişkin olarak uyarıda bulunan Ulusoy “Artık aylık yüzde 5’leri gören bir enflasyon yapısıyla karşı karşıyayız. Artık Türkiye’de şu gerçeği kabul etmemiz lazım, kronik bir enflasyon var. Bu kronik enflasyon yıllık yüzde 4,5-5 arasına sıkışıp kaldı. Yıllık enflasyonu yüzde 50’lerde hissedeceğiz” dedi. Dolar/TL’deki yükseliş ile ilgili olarak da Ulusoy “Biz raflardaki enflasyonu doların seviyesi ile ölçüyoruz ama inanır mısınız, bizim modellemelerimizde oynaklık onun iki katı kadar zarar veriyor. Döviz kurunun sakinleşmesi gerekiyor. Bunu başaramadığımız takdirde bütün dengelerin bozulacağını söylemek yanlış olmaz” açıklamasında bulundu.
‘KORUMANIN TEK YOLU REZERV YÜKSELTMEK’
Ekonomistler, doların\TL karşısında daha da yükseleceğini öngörüyor. Türkiye gibi gelişmekte olan piyasaları takip eden İngiliz ekonomist Tim Ash, Reuters’a yaptığı açıklamada “Türk mali piyasaları için endişe duyuyorum. Pazartesi günü Türk Lirası, büyük bir satış baskısı altında olacak” dedi. Ash, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun faizleri yükseltme ‘yetkisinin olmadığını’ belirterek, “Bu durumda lirayı korumanın tek yolu, Merkez Bankası’nın olmayan döviz rezervini harcamak olacak” diye konuştu.
‘AKARYAKITTA ARTIŞLAR DEVAM EDECEK’
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş Dolar/TL kurunun petrol fiyatlarına olan etkisini değerlendirdi. Bloomberg HT’de değerlendirmelerde bulunan Aktaş, kur artışı devam ettikçe zamlarda bir miktar daha yukarı yönlü seyir göründüğünü söyledi. Aktaş “Benzinde eşel mobilin limitinin doldurulmasından sonra yaklaşık 58 kuruşluk bir zam söz konusu olmuş oldu. LPG’de toplamda 1 lira 25 kuruşluk zam söz konusu, motorinde de 87 kuruşluk bir zam söz konusu oldu. Yıl sonuna kadar maalesef ki ürün fiyatlarının artışı devam ederse, yurt içinde döviz kurunda herhangi bir gerileme olmazsa bir miktar daha yukarı seyir görünüyor. Eşel mobil olmasa, bu zamlardan sonra benzinin litresi 11 liralarda olacaktı. Benzinde 2 lira 53 kuruş olarak devletin feragati söz konusu. Eğer bu feragat olmasaydı şu an 11,5’ler de olurdu” dedi.
BİST ENDEKSİ ZİRVEYİ GÖRDÜ
TL’deki rekor kayıp devam ederken, Borsa İstanbul’da yükseliş söz konusu. Küresel piyasalarda 3. çeyrek bilançolarının beklentileri aşması hisse senetlerini destekliyor. Geçen haftayı yükselişle tamamlayan piyasalar yeni haftaya da olumlu başlarken Türkiye’de de BIST 100 TCMB Başkanı Ağbal’ın görevden alınması sonrası en yüksek seviyeye çıktı. Ülke içinde para politikası ve siyasi gelişmeler TL’nin döviz karşısında tarihi düşük seviyeye gerilemesine neden oldu, fakat faiz indirimi borsayı destekledi. Endeks hem küresel risk iştahının yüksek olması hem de faiz indiriminin ardından geçen hafta 1.484 puana çıktı. Bugün ise endeks gün içinde en yüksek 1.491 puana çıktı ve 22 Mart sonrası zirveyi gördü. TCMB Başkanı Ağbal’ın görevden alınmasıyla 1.530 puandan 1.257 puana gerileyen endeks, bugün son 7 ayın en yüksek seviyesine çıkarak kayıplarını da silmiş oldu.
ALTIN DA KAZANDIRANLARDAN
Enflasyondaki yükselişin devam edeceğini belirten açıklamalar sonrası altın da yükselişe geçti. Cuma günü 1.813 dolara çıkarak 7 Eylül sonrası en yüksek seviyeyi gören ons altın, dün 1.800 dolar yakınında işlem görüyor. Haziran ayındaki FOMC sonrası düşüşe geçen altın, son aylardaki ataklarında 1.840 doları aşamadığı için bu seviye direnç olarak görülüyor. Ons tarafında canlanma olurken Türkiye’de ise döviz tarafındaki hareketlilik altın fiyatlarını da yükseltti. USD/TRY kuru geçen hafta 9,65 seviyesini aşmış, gram altın 560 TL’ye çeyrek altın da 915 TL’ye yükselerek rekor kırmıştı. Bu sabah Asya seansında dolar kuru 9,8520’ye yükseldi ve yurt içi seansta da 9,82 denemesi yaptı. Kur tarihi zirveden işlem görürken gram altın 567,9 TL’ye çıktı. Gram fiyatı rekor kırarken çeyrek altın gün içinde 934 TL’yi gördü.
‘BU HAREKETLENME SİYASAL RİSKİ YANSITIYOR’
Dolardaki son durumu Gelecek Partili İbrahim Turhan değerlendirdi. Sosyal medya platformu Twitter’da paylaşımlarda bulunan Turhan “Bu sabah piyasada gördüğümüz dolar kuru hafta sonu ortaya çıkan siyasal riski yansıtıyor. Bunu nasıl okumak gerekir? Kur buradan nereye gider?” dedi. Turhan şöyle devam etti: “İthalat talebinin artması ve cari açığın finansmanı. Yurt içi yerleşiklerin ve yabancı yatırımcıların portföy tercihlerinin yabancı para lehine değişmesi. Net dış borç geri ödemeleri ve dışarıya olan yükümlülüklerin azalması. Paranız denge değerinin aşırı derecede altına gelirse, içeride ikamesi yapılabilecek malların ithalatı azalır. Kurun daha fazla artma olasılığı düşer, yatırım için döviz almak cazibesini yitirir. Zaten içeride yabancı yatırımcı azalmış durumda olduğundan yabancı çıkışı çok sorun değil. Yurt içi yerleşikler dövizde uzun pozisyonda, dengeleri sarsacak ilave talep beklenmez. Dışarıya olan yükümlülükler ise şimdiye kadar biraz yüksek maliyetle de olsa çevrilebiliyordu. Borç vadesi geldiğinde bir yıl daha yenilemek mümkündü.”